İzzet Altınmeşe’nin o meşhur türküsünü bilmeyeniniz var mı?
Yürekleri dağlayan, aslında özlemin, coşkusunun, Anadolu ezgilerinin bir noktada buluştuğu, ulaşılmaz erişilmez varılacak yerlerin (bu gönüldür, bu yerdir, bu sevdadır) hikayesini anlatır.

*

Aslında bir başka hikâyede Tersun dağı ile özdeştir, yazılmalıdır.
Çünkü gidilemeyen varılmayan yer Şiran’dır
Karadeniz’dir,
İç Anadolu’dur

*
Aslında Şiranlının geçmişten geleceğe özlemidir Tersun
Bugüne değin onlarca girişimde bulunuldu Tünel için
Niye yapılmadı, niçin yapılamadı, engel ne idi bu sorular cevap bekliyor!
Gümüşhane’nin ayrılmaz parçası Şiran, Tersun Dağı projesi ile garip bırakıldı
Neden?

*
2025 yatırım programında Tersun Dağı tüneli yine yok
Peki bu durum Şiranlının günahını almak değilde nedir!
Yeni Zigana ile gururlanan Gümüşhane, Tersun’a neden ters bakmaktadır?
Sadece bu sayfalardan bilmem kaç haber geçildi Tersun için
Önemi anlatıldı, taşıdığı stratejik pozisyondan söz edildi
Avantajları dile getirildi, 
Yükseldiğinden bölgenin konumu özetlendi
Acaba hiçbir yetkili bilmiyor mu, duymadı mı, görmedi mi?
Sanmıyoruz.

*
Bu durum Şiranlının başta olmak üzere Gümüşhane’ye yapılan haksızlığın bir göstergesidir
Şiran’ın önüne silelenmiş bir dert yığınıdır, haklı isyanına çekilen demirdir.
İlçe bunu hak etmemektedir, hiç bir şey değilse bu uğurda verilen emeğe duyarsızlıktır, Gümüşhane’ye yakışmamıştır.