Ankara’da Şiran Eğitim ve Kalkınma Vakfı (ŞEKAV) güzel bir organizasyon düzenledi.
Görüntü en azından öyleydi.
Ankara’da hemşerileriyle buluşu Şiranlılar.
Özlem vardı, fotoğraflar onu gösteriyordu.
Baktığımızda Şiran ilçesinin en üst yetkilileri ile Ankara’da bulunan Şiranlılar kaynaştı.
Amaç vakfın gelecek günlerde daha sağlam temeller üzerine oturtulmasıydı.
Masadaki yüzlere baktım, önemli isimlerdi.
Siyasetçilerde oradaydı.
Orada olmaları önemliydi, çünkü Şiran’lılara İkisu Şiran karayolu noktasında sözleri vardı.
Yolun hikâyesi malum,
Kâh festivale oradan gelinecekti, kâh söz verildi, hemencecik yapılacaktı.
Kuşkusuz o programda da, yol konusu gündeme geldi yine söz verildi.
Hani söz var ya, yol medeniyettir. Şiran medeniyete ulaşacaktı.
Şiran için yol, ne yazık ki şu ana kadar kâbusa döndü,
Çünkü tam 17 yıldır yapılamadı.
Yapılmadı…
Suçlu aramıyoruz ancak olan Şiranlılara oldu.
Diyorlar ki,
Gümüşhane’den uzağız, kendi memleketimize uzağız.
Yazık değil mi? demeyeceğim, utanç.
Birkaç gün önce Şiranlı bir dostumla görüştüm.
Tepeleri kar kaplamış…
Yani ölü sezon,
Yaza kadar bilemedik bahara belki bi çalışma.
Yol çalışmaları ile ilgili olarak öylesine farklı haberler geliyor ki akıllar durur, karışır.
Kimin ne dediği belli değil.
Her taraftan ayrı bir ses çıkıyor.
Gel gelelim,
Ankara’daki Şiranlıların daha doğrusu vakfın düzenlediğini o geceye..
Orada değildik ancak söylenenler kulaklarımızda çınlar gibi.
Mutlaka o konuya da değinildi.
Yine söz verildi.
Gümüşhane’yi, Şiran’ı sevdiğini söylediler.
Bu sözcükler bi gerçek var ki, yolu geri getirmedi.
Şiranlıların karnı artık bu sözlere tok.
Siyasetçilerden söz değil, icraat bekliyorlar.
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar