Gümüşhane’de hiç tartışılacak bir şey yok mu?
Şehir bu kadar rahat mı?
Derdi yok mu, çözülmesi gereken sorunu yok mu?
Yöneticilerin çoğu ya ziyarette, ya yemekte,
Gerisi kendilerini ilgilendirmiyor mu?
Bu şehir nasıl kalkınırdı,
Bu şehir dertlerinden nasıl kurtulurdu,
Hiç kafa yorulmazmıydı,
Sanki her şey olsundu ve bereket versindi der gibi ortada öylece duruyor.
Şu kanser vakaları örneğin son şaşalı ziyaretlerin bilgilerin ardından yerinde duruyor mu,?
Artış oldu mu olmadı mı,?
Şu havalimanı meselesi örneğin, gelecek yıl işleme konulacak mı?
Tren yolu, Gümüşhane için ne kadar yakın,
Şu Harşit Çayı örneğin,
İsviçre modeli Süleymaniye Kayak Merkezi hani,
Şu şehirde gelene bir buyur diyeceğimiz yerimiz yok bilinmiyor mu?
700 TL maaşla işsizlik yok denilip daha ötesi aranılmıyor mu?
Pestile kömeye dem vurup alternatif üretim desteklenmiyor mu?
Çevre yolunu, tüneli, ışığı beklemeden her geçen gün ciğerimizi yakan kazalar için bir kafa yorulmuyor mu?
Kurban geliyor üretici mutlu mu, hayvan pazarı hareketli mi düşünülmüyor mu?
Doktoru, memuru, amiri, bu şehirde mutlu mu?
Üniversitesi yeterli mi,?
Devam ediyor mu,?
Şu konut sorunu,
Öğrencilerin dramı..
Memurda olmasa esnafın hali,
Banka kapısında esir düşmüş esnafın, çalışanın kaderi,
Her gün bıktıran sen ben kavgası,
Çarşı pazarın pahalılığı, kış geliyor geçit vermeyecek yolu, dağı..
Harşit’in nefret veren kokusu,
Caddelerin tozu, buzu, gazı..
Bunların hiç biri dert değilse,
Ziyarete de yemeğe de devam edelim öyleyse…
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar