Aldığınız her soluğun kıymetini bilmek gerek.

Her bir dakika yaşadığınız huzurun, sevincin en büyük servet olduğunu unutmadan.

*

Bakınız siz kahkahalarla gülerken bir hastane köşesinde

Derman bekleyen insanları düşününüz..

Cebinizdeki milyonlardan daha değerli değil mi huzur!

Gece sabaha karşı yağan yağmur gibi

Üşüyen kollarınızda arayınız sevgiyi..

*

Çaresizlik nedir bilirmisiniz?

Bir yanınız kopar giderken içinizin acımaması mümkün müdür?

O sabahı olmayacakmış gibi bitmeyen gecelerin yüzünüze vuran kıvrımlarını görmek istermisiniz?

Bir bankta uyuya kalan küçük yavrunun mutluluğu kadar bir umut dolmasını nasıl da ister içten içe tüm benliğiniz..

*

Düşününüz ki!

Her gün hiçbir şey olmayacakmış gibi giderken

Ayağınıza takılan taşın acısı

Hissetmememiz mümkün mü?

*

Yaşama dair her daim mümkün olan bu olup bitenler,

Aslında boynumuzda asılı duran birer kolye gibidir

Hissederek yaşarsınız hayatı, onlar diridir; çürümezler.

*

Amansız bitmek tükenmek bilmeyen o içi boş kavgaların, canhıraş yarışların, karakteri sarmış gözü dönmüş hırsın

Elbette bir freni yok.

Sorsak

En masumu da biziz.

Belli ki sonsuza dek ne yaparsak yapalım devam edecek bu yarışın bir finali belirsiz.

Yine yeniden başa dönerek sürüp gidecek kavgalar…

*

Öyleyse

Bir dilim ekmekte ara tokluğu

Bir yudum su da bul kanaati

Bölüşmeyi ilke edin, gülümse

Seni sen yapan herşeyin bir küçük sevgide saklı olduğunu unutma

Unutma, sen yaşamı seversen ayaktasın her zaman

Peşinden sürüklenip gelenler bu alınyazısının ta kendisidir.