Bazen yaşamın anlamını kavramaya çalışırım.

İçinden çıkılmaz hal alır günlerce. 

Yaşama dair düşünürüm her daim

Bir ağacı sevmek gibi mesela,

Bir kış gününde bir köpeğin üstüne şalını örten bir el gibi sıcacık…



*





Oysa kavganın dili yok,

Nasıl olduğuna dair herşey söylenir de,

Nasıl çözüleceğine kimse akıl sır yetiştirmez.



*





Bugün şehir biraz daha soğuk

Bak, kış geldi..?!

Şu köşeden kaçan kediyi gördün mü?

Ağzında kendinden ağır ekmek parçası

Yaşamamın içindeki kavgaya dair elini uzatmış.



*





Her bacadan çıkan dumanın derdi farklı

O evlerde yaşamın içinden birşeyler var

Geri dönmek, yaşama sımsıkı tutunmak isteyen pek çok insanlar var.



**





Soru şu?

Bu şehirde nasıl mutlu olunur

Her kapıya bir el,

Her ele uzanan bir sımsıcak tebessüm

Soğuk havayı da, tüm kötülükleri de unutturuyor.



*

Dönüp Gümüşhane’ye bakıyorum kimi zaman,

Dert aynı, verilen mücadelenin kimliğinde açılacak yeni bir sayfa yok.

Bir siyasetçinin ibret dolu sözlerini okuyorum

Ahlaki yozlaşmadan söz ediyor

Yo, hayır! Benim memleketimden bu sesler gelmemeli,

Bu sesleri duymamalıyız.

Gerçekler acıdır

Kaçınılmazdır

Peşinden gelir.

Gökyüzü gibi   karanlığı gibi derin.



 



*





Ve ben

Başlarken söylediklerimi tekrarlamak isterim,

Bazen yaşamın anlamını kavramaya çalışırım.

İçinden çıkılmaz hal alır günlerce. 

Yaşama dair düşünürüm her daim

Bir ağacı sevmek gibi mesela,

Bir kış gününde bir köpeğin üstüne şalını örten bir el gibi sıcacık…