Bazen düşünün, çoğu değerler nasıl da yok olup gidiyor,
Düşünün Allahın yarattığı nimetleri.
Bölüp paylaşma yerine, sırtlan misali çekiştiriliyor,
Darmadağın.
İster küçük, ister büyük hepimizin türlü türlü sorunları var.
Hepimiz içten içe bir şeylerle meşgulüz,
Ancak bazı değerleri kırıp döktükten sonra anıyoruz işin özünü.
Diyeceğim odur ki, anlamaktan çok dinlemekten çok, sağılmış bir bakraç süre tekme atmak daha kolay geliyor bize.
Dilimin altındaki bakla şu, anlatayım:
‘Çevremdeki tüm gönül dostları manevi olarak üzgün ‘Hizmet için yarışıyorlar ama ne çare, zenginin gönlü bir türlü olmuyor.
Altta kalan fakir.

Hepsi insanoğlunun gönlüne hizmet için uğraş veriyor,
Bir gül bahçesi ya da bir tutam sevgi,
Kin yok, nefret yok,
Ağızlarından tek bir söz nahoş çıkmadı
Ama gerçekten o dostlar, Allahın rızasını kazanmak için çaba sarf eden dostlar üzgün,
Malum nedir diyeceksiniz şimdi,
Olmayanı olmuş gibi gösterenler, yıkmadığını yıktı diye söz edenler, geldi diyeni gelmedi diye kaldırıp fırlatanlar,
Gönül dostlarımızı üzüyor,
Onlar gerçekten sığınacak bir dal arıyor,
Huzurlu değiller.
Huzuru çevresindeki tüm insanlığın mutlu olmasında arıyorlar, bulmak istiyorlar,
Ne yazık ki o gönül dostlarının etrafında bir sürü bakar kör var,
Gözü var görmüyor, dili var konuşmuyor, kulağı var duymuyor.
Kırıp döküyorlar.

Lakin o gönül dostlarının gönlünü almaya bir türlü yanaşmıyorlar