Bir seçimin öncesi ve sonrası

Arşiv Haberler - 03-02-2020 00:00

Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK - İstanbul Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı

Ülkemiz bir BEKA sorunu ile karşı karşıya olarak 31 Mart seçimlerine girdi. 

***

Yerel seçimler yaşandı. Kazananlar kaybedenler oldu. Bir de tüm milletin gözleri önünde kazanıp da kaybettirilenler oldu. 

**

Kaybettirilenin ve sağduyu sahibi tüm insanımızın çaresizliğe mahkûm edilen ruh hali açıklanacak gibi değildi. 
Bir BEKA sorunu vardı. 

**

Bu sorunun seçimle hiçbir ilgisi yoktu. Seçimde kaybetme bahanesi ve psikozu ile ortaya atılmıştı. 
Bu sorun; ekonomik olup, giderek artan geçim sıkıntısı, pahalılık, işsizlik, iyice bozulan ekonomi, artan dolar, Amerikan ve NATO tehditleri S- 400, F - 35 uyuşmazlığı, Ege’de Yunan işgaline uğrayan adalarımız, Kıbrıs çevresindeki kıta sahanlığı ve petro - gaz havzaları, Suriye’deki gelişmeler, on günde sınırlarımızda on yıldır Amerikan ve Rus askerinin vermediği kadar şehitlerimiz, kimsenin umursamadığı şehitlerimiz BEKA sorunumuzdu. 

 

*

Bu süreçte rüzgâr gibi esen bir aday’a, Rum dendi, Pontus dendi ve Rum’un Pontus’un ekmeğine kalınca yağ sürüldü. Bu arada Rumlar için, ey Avrupa Biz demiyor muyduk, “Trabzon bizimdi ve Türkler beş yüz bin Pontusluya soykırım uyguladı” deme fırsatı çıktı. PKK’lı FETO’cu dediler, onların ekmeğine yağ sürdüler. 

***

Türkiye Cumhuriyeti devletini yöneten insanların birbirini bu şekilde iftiralarla karalamaya kalkışmaları çok ayıp değil mi, Yakışıyor mu, kötü örnek teşkil etmiyor mu?

Geçtiğimiz seçimlerde ve sonrasında Ramazan ayını yaşamamıza rağmen cami avlularında din siyasete alet edildi. 
Halkın ileri derece de hissettiği ekonomik yıkım ardından sosyal yıkım, siyasi ahlak yıkımı ve dinimiz yüce İslam’ın istismarı yaşandı.

**

Bütün kavga İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin belediye gelirlerinin millet yararına değil de şahsi yararlar için kullanım ve kullanıma devam kavgasıydı. 

 

*

Yıllardır yapılan belediye gelir israfları ile İstanbul’umuza ve ülkemize ne büyük hizmetler getirilebilirdi. 

En basitinden İstanbul’un hava alanı, köprü ve tünellerine bu kadar borç yapılmazdı. 
Sağlık hizmetleri özel sektörün keyfine bırakılmazdı. 

*

Su, Elektrik, Doğalgaz ücretleri el yakmazdı. Ona göre pazarlar kurulur, halkın geçimi bu kadar zorlanmazdı. Fakir aile çocukları belediyenin sosyal imkânlarından yararlanır, eğitimleri için gerekli desteğe kavuşurlardı. Daha neler yapılmazdı. 
Bu israf doğrudan bizim, hesabını sormadığımız paralarımızdan başka bir şey değildi.

**
Seçimlerin bahanesi ile Atatürk’e hakaret edenler, bazı basın mensubu ve siyasilere linç girişiminde bulunanlar, din ile aldatmalar ve İslam yerine Arap kültürüne hizmette yarış edenler, Türk generallerine acımasızca ve sorumsuzca hakarette bulunanlar, Rum Pontus Cemiyetini hortlatmaya çalışanlar, Yunan’ın batı Anadolu’yu işgali ile yaptıkları tüm ahlaksızlıklara övgü yağdıranlar, halkı bölücülüğe teşvik edenler ve bu nedenlerle cezasız kalanlar çığ gibi büyümeye başladı. 

*****

Bugün İstanbul için iki partinin adayı yarışıyor. Bunlardan biri yaşını başını almış, Başbakanlık ve TBMM başkanlığı gibi ülkenin en saygın görevlerinde bulunmuş bir devlet adamı olması nedeni ile milletçe Belediye başkanlığı adaylığına yakıştırılamadı. Fakat belli ki bu yeni görevi için kendisi de heyecanlı görünmüyordu. Milletvekilleri, bakanlar ve hatta Sayın Cumhurbaşkanı dâhil partisinin tüm desteği ile çalışmalarını sanki isteksizce sürdürüyor, bazı konularda partisine danışmadan kendi karar veremiyor, hatta kendi propagandasını kendisinin yapmasına engel olunduğundan şikâyet ediyordu. Çarşı pazarda halkla bütünleşemiyor, söylemleri ile inandırıcı olamıyor. Olmayacak dualara âmin dedirtmeye çalışıyor, hatta bazen elinde olmadan diğer adayın sloganlarını kullanıyordu.

****

Diğer tarafta ise bir önceki seçimlerde hakkının yendiğini belirtmiş olmasına rağmen sakin, sevecen, kimsenin aleyhinde konuşmayan, atılan iftira ve hakaretlere gülerek geçen, oydan çok sevgiyi konu eden, enerji yüklü ve enerji dağıtan, ağlayanla ağlayan, gülenle gülen, mütevazi, çağdaş, İstanbulluya mutluluk dağıtarak depresyondan çıkaran, olduğu gibi görünen, ve göründüğü gibi olan, gittiği yerlerde sevgi seli ile karşılanan içimizden biri.

 

*

Bir partiliden çok 16 milyonu temsil edecek bir İstanbullu. Hatta 82 milyonu temsil edecek bir Türkiyeli. O hak yemeyen ve hakkını yedirtmeyen bir Karadeniz uşağı, o bir proje, her şeyi ile bir Türkiye projesi.

*


Bu seçimde milletimizin adaylardan beklentisi; bölücü söylemlerden uzak, öfke kin nefret ve hakaret içermeyen, iftira ve aşağılayıcı söylemlerden uzak, çağdaş modern bir davranış ve çalışmadır.

 

****

İstanbullu; propaganda amacı ile kimseyi dışlamayan, ötekileştirmeyen, samimi ve içtenlikli, particiliği ikinci plana bırakan, bencillikten uzak, kişilere ve olaylara gerçek eşitlik ilkesi çerçevesinde yaklaşan, toplumun her kesimini kucaklayacak bir başkan istiyor. 

**

 

İstanbullu: Çocukların gençlerin öğrencilerin ağabeyi, çalışanın işçinin işsizin arkadaşı, yaşlıların kardeşi olacak, güler yüzlü sevecen, insanları huzura, barışa, refaha ve rahatlığa kavuşturacak, ekonomik ve sosyal sıkıntılara çözüm olacak, hak yemeyen, aile ve çevresini haksız yere kollamayan, tasarrufa sonuna kadar riayet eden bir başkan bekliyor.

*

Adaylardan beklenen en önemli davranış her konuda adaletli olmalarıdır. Milli ve dini ahlak kurallarına uymalarıdır. Yalan söylememeli, gerçekten sapmamalılar. Halka tepeden bakmamalı, dürüst ve samimi olmalıdırlar. Milletimizin birlik ve beraberliğini zedelememeli, kaybetme psikozu ile hareket etmemeliler. Onurlu bir şekilde kaybetmenin, yalan dolan fitne ve fesatlıkla kazanmaktan çok daha şerefli olduğunu bilmelidirler. 

**

İslam’ın temeli adalettir. Adaletle hükmeden, karar veren ve yaşam tarzı ile örnek olan daima kazançlı çıkar. Hz. Ali; “Devletin dini adalettir. Adaletsiz devlet yok hükmündedir” der. Ayrıca yüce Peygamberimizin şu sözlerini hatırlatmak isterim: “Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız”

****

Gerçek bir aydın olarak, bu doğrultuda adalet, sevgi ve saygının ön planda yer aldığı bir seçim çalışmasının şimdiden milletimize hayırlı olmasını diliyorum. 

 

******

Selam, sevgi ve saygılarımla.

Günün Diğer Haberleri