GÜNDOĞUMU - GÜMÜŞHANEHABER
20 yıllık AK Parti iktidarı kuruluş tarihinden bugüne belkide en sıkıntılı dönemini yaşıyor.
Merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ''tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur'' sözünden hareketle ifade etmeye çalıştığımız unsurun ekonomi olduğu ve ekonomisi bozuk olan toplumların daima tercih noktasında değişkenliği seçenek olarak göreceği gerçeğidir.
Bu bakımdan 2023 yada daha erken bir tarihte yapılacak olan genel seçimler belki de Türk siyaset tarihinin en kritik dönemine işaret etmektedir.
Bu konulara ilişkin çok sayıda başlığı buraya sığdırmaktan öte bir gerçeğin altını çizmek gerekirse, şu ana kadar iktidar kanadından gelen ayırma hamlelerine rağmen ayakta kalmayı başaran millet ittifakının iki siyasi gücü CHP ve İYİ Parti belki de hiç olmadığı kadar iktidara yakın..
Dolayısıyla ilk iş Cumhurbaşkanı adayını seçerek bu kulvarda boy göstereceği malum gelişmedir.
Meral Akşener 'Başbakan adayıyım diyerek bu konuda çekimser olduğunu zaten dile getirdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun çokça sık kullandığı ''yapacağım, edeceğim'' sözü ise zaman zaman ittifaklar arasında sıkıntı oluştursa da bir şekilde geçiştirildi.
İşte bu nokta da partililerden CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na önemli bir uyarı geldi. Ali Çetin Özdemir, CHP Liderinin İYİ Parti'yi ötekileştirmemesi gerektiğine vurgu yaparak, söylem birlikteliğinin kitleler üzerinde daha etkin olacağı vurgusunda bulundu. Özdemir şunları kaydetti:
''Evet ana muhalefet CHP ancak millet ittifakında İYİ Partiden başka Saadet, Demokrat Parti de var; başka partilerinde geleceği ifade ediliyor. Bu çok çok önemli bir güç. Kemal beyin aday olacağı yönünde duyumlar yükselse de, sıralansa da millet ittifakına dahil partilerin desteğini almak zorunda olduğu gerçeğini unutmamalıdır. Yine Kemal bey ben yerine biz ifadesini daha sık kullanmalı, bileşenleri de bu çatı altında sağlamlaştırmalıdır. Çünkü halk çekim noktasına söylemin gücüne bakıyor örneğin İkinci Mersin buluşması ne güzel oldu, halkın orada meydanı daha hıncahınç doldurduğu görülmedi mi; öyleyse bunun altında yatan güç neydi düşünmek gerekmez mi? ifade etmek istediğim şey; Kemal bey bundan sonra ben sözcüğünü çok daha az kullanmamalıdır yanındaki ortaklarını kızdıracak, üzecek söylemlerde bulunmamalıdır. Yine bu sürecin Türk siyaset tarihinin en kritik seçimlerine gidilirken adeta ince elenip sık dokunulması gereken bir zaman dilimi olduğu unutulmamalıdır.''