Muhalefetin Gündeminde Deprem Vergileri Var

Arşiv Haberler - 05-11-2020 00:00

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili, Lütfü Türkkan gündemde öne çıkan başlıklar hakkında açıklamalarda bulundu. Türkkan’ın açıklamaları şu şekilde:

UMARIM BUNDAN SONRA İKTİDAR APARTMAN DİYE MEZARLIK İNŞA EDİLMESİNE İZİN VERMEZ VE GEREKLİ ADIMLARI ATAR
Cuma günü ne yazık ki yine yüreğimiz yandı. Acımız hala taze. Deprem de hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Dün itibariyle de İzmir’de enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı.
AFAD, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çalışmalara katılan diğer belediyelerin çalışanları büyük fedakârlıklarla önemli işlere imza attı. Gece gündüz demeden zor şartlarda canla başla çalışan tüm kurtarma ekiplerimizi gönülden tebrik ediyorum. İzmir’de yaşanan deprem felaketinde 114 vatandaşımızı kaybettik. 137 vatandaşımızın da tedavisi sürüyor. Saatler geçtikçe canımız yandı, canımız azaldı, enkaz altından çıkarılan her bir canla beraber umutlarımız daha da arttı.

Ama hayat bazen ne kadar da acımasız! Annesi, herkesten ve her şeyden önce annesi, babası, eşi, nişanlısı, çocukları, arkadaşları, yalnız onlar mı, bütün bir millet acı ve azap içinde bekledik.
Kimsenin gözüne uyku girmedi, lokmalar boğazımız da düğümlendi. Bizim umutlarımızı depremde enkaz altından sağ çıkan Elif, İdil, Ayda ve daha nice canlarımız öyle tazelediler ki; yenilendik, motivasyonumuz arttı ve gözlerimiz dolu dolu hayata yeniden bağlandık. Deprem gerçeği ile yüzleşmemiz gerekli.
Hepiniz biliyorsunuz ki hayatını kaybeden insanların sorumlusu deprem değil, 1999 depreminden bu yana sorumluluklarını yerine getirmeyen yöneticiler ve müteahhitlerdir. Umarım bundan sonra İktidar apartman diye mezarlık inşa edilmesine izin vermez ve gerekli adımları atar. 2002’den beri depremlerle ilgili verilen 58 araştırma önergesini reddeden Ak Parti’ye son yaşanan deprem ders olmuştur. Salı günü Genel Kurul’da 5 parti grubunun ortak önergesiyle depremde alınması gereken tedbirlerle ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önerisi kabul edildi. Geç de olsa bunu olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Bu konuda komisyonun yapacağı çalışmalar büyük önem taşıyor. Biz de İYİ Parti olarak komisyonda görev alacak 2 milletvekilimizle komisyon çalışmalarını titizlikle takip edeceğiz.

18 YILDIR İKTİDARDASINIZ 36.9 MİLYAR DOLAR DEPREM VERGİSİ TOPLADINIZ HİÇBİRŞEY YAPMADINIZ

Bugün Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadelerini okudum, “sadece kamu imkanıyla olacak iş değil. Vatandaşımız da evleri depreme dayanıklı mı baktırmalı, gerekirse üstüne biraz koyarak sağlam bina için harekete geçmeli" demiş. Sayın Cumhurbaşkanı hakikaten saraydan bakmaya başlamış meseleye, Saraydan görülmüyor çünkü bunlar. İki gün evvel Gebze’de belediyenin önünde vatandaş kendini yakmak istedi, sebebi açım diyor adam. Açım diyen adama evini daha konforlu yapsın demek bu vatandaşın derdiyle ilgilenmiyor demek. Bir de 1939 Erzincan depremini hatırlatmış ve o dönemde Faik Öztrak’ın Babasının İçişleri Bakanı olduğunu söylemiş. Ben Sayın Cumhurbaşkanı İzmir’de kayıtlara girmiş ilk deprem M.Ö. 26 yılında yaşanmış daha sonra M.S. 7. Yüzyılda da 7 büyüklüğünde deprem yaşanmış Sayın Cumhurbaşkanı şimdi bu depremlerin failleri kim bunu araştırmalı. El insaf; 18 yıldır iktidardasınız 36.9 milyar dolar deprem vergisi topladınız hiçbirşey yapmadınız 1939’daki Erzincan depremini söylüyorsunuz. İnsanda biraz yüz ister, insanda biraz astar ister.

EĞER SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞINA BIRAKTIYSANIZ MİLLETE HABER VERİN

Her gün 3-4 arkadaşımızın Covit nedeni ile hasta olduğunu duyuyoruz, hiç öyle Sağlık Bakanının dediği gibi günde 2000 vaka filan değil. Aci Cinisli Erzurum milletvekilimiz şu anda Covitten hasta. Dün özel bir hastaneye gitti hastanede yatmak istiyorum demesine rağmen yatıramadılar, yer yok. Bir milletvekiline hastanelerde yer bulamıyorsanız, vatandaş Mehmet’e hiç yer yok. Vatandaş Mehmet’in durumu, hastanede entübe öncesi acilde 15. Sırada bekliyor. Bunun bur adım ötesi hastane koridorlarında yatan insanlar. Gerekirse hafta sonu hafta arası insanları sokağa çıkmaktan men edin. Eğer sürü bağışıklığına bıraktıysanız millete haber verin millet kendini kilitlesin.

DÜN KAHRAMANDILAR, BUGÜN TERÖRİST Mİ OLDULAR

Depremin yaşandığı 30 Ekim günü İzmir’e yardıma gelenler arasında Soma’da direnişte olan tazminat mağduru maden işçileri de vardı. Eylemlerini yarıda bırakan madenciler kazma kürekleriyle arama kurtarma çalışmalarına katıldılar. “Bize burada ihtiyaç kalmadığında direniş alanımıza da geri döneceğiz” demişlerdi. 24 gündür eylem yapan Somalı tazminat mağduru maden işçileri sorunlarına hala çözüm bulunmadığı gerekçesi ile ikinci defa Ankara’ya yürümek isteyince jandarma izin vermedi ve müdahalede bulundu. Daha dün İzmir depreminde arama kurtarmaya yaptıkları katkılarından dolayı kahraman ilan etmiştiniz. Şimdi ne oldu. Dün kahramandılar, bugün terörist mi oldular.

UMARIM İKTİDAR, YENİ ABD YÖNETİMİNİN DE KULLANIŞLISI OLMAYI TERCİH ETMEZ

Amerika seçimlerini takip ediyoruz. Bizim için Biden veya Tramp arasında bir fark yok. Her ikisi de Amerika’nın Türkiye hakkındaki kararı çok farklı uygulamayacak diye düşünüyorum. Resmi sonuçlar kesinleşmese de Joe Biden, yeni dönemde ABD’nin yeni Başkanı gibi görünüyor.

Yeni dönemden bahsediyorum çünkü dış politikada Türkiye’nin başını ağrıtacak yeni bir yönetimle karşı karşıyayız. Hepiniz biliyorsunuz, hepiniz takip ettiniz ve gelişmeleri servis ettiniz. ABD dış politikası Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla çelişmeye başladı. Batı Trakya’da sınırlarımızın dibinde soydaşlarımızı ve ülkemizi hedef alan ABD ve Yunanistan ortak tatbikatını unutmadık. Güneyimizde kurulan PKK-PYD’nin kurduğu otonom devlet için ABD tarafından atılan imzaları unutmadık. Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımızı tehdit eden ABD yönetimini ve Türkiye’yi hedef alan Nemesis Tatbikatını unutmadık. Umarım yeni dönemde Ak Parti iktidarı da Biden’a kutlama mesajı gönderirken bu gerçekleri unutmaz. Çünkü yeni dönemde Biden; PKK-PYD terör örgütlerine açıkça destek vereceğini, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de izole edeceklerini açıkça beyan etti.

Bu yeni dönemde ilişkilerimizin şahıslar üzerinden yürümeyeceği, ilkeli ve dik duruş sergilememiz gerektiği ortada. Türk Milleti olarak artık bir başka önce terörist papaz sonra din adamı ilan edilen rahip Brunson rezaleti yaşamak istemiyoruz. Türk dış politikası Beyaz Saray’dan gelen telefonla civa gibi şekil almamalı, Türk Milleti’nin çıkarları için çelikten sert olmalıdır. Muhalefeti Biden’la işbirliği yapmakla suçlayan Ak Parti’nin bu yeni süreçte Biden’la ilişkilerini yakından takip edeceğiz. Umarım iktidar, yeni ABD yönetiminin de kullanışlısı olmayı tercih etmez. Çünkü Suriye’de bunun faturasını çok ağır ödedik, ödüyoruz. Artık tehlike Türkiye’nin sınırlarına ve toprak bütünlüğüne geldi. Bu gerçeği unutmamalıyız.

MİLLETE APTAL MUAMELESİ YAPMAYIN BU MİLLET BUNU YEMEZ

Bankaya geçen yıl 100₺ yatırsaydın faizle bu yıl 112₺ olacaktı. Geçen yıl 100₺ ile dolar alsaydın bu yıl 149₺ olacaktı. Geçen yıl 100₺ ile altın alsaydın bu yıl 185₺ olacaktı. Ama TÜİK’in açıkladığı enflasyon 10.5%. Millete aptal muamelesi yapmayın bu millet bunu yemez.

Yılbaşından bugüne TL'ye karşı
Tanzanya Shillingi : % 41
Mısır Paundu :% 43,6
Libya Dinarı : % 43,6
Azerbaycan Manatı % 42
Afgan Afghani : % 42
Ermenistan Dramı :%39,6 değer kazanmış.
Ekonomiyi yönetenlere sorsan uçuyoruz. Dünya bizi kıskanıyor.

TARIM BAKANI İNSANLARIN YÜZÜNE BAKA BAKA YALAN SÖYLEMİŞTİR
Türkiye’deki tarımı çökerten Tarım Bakanının sunumunu izledim, size bir yalandan bahsedeceğim orada dedi ki, Biz Avrupa’da 2007’den beri istihdam açısından değil tarım gelirleri açısından da 1. sıradayız. Ben Tarım Bakanına sormak istiyorum tarımda bizim istihdam oranımız yüzde 16.4, aldığı pay ne kadar yüzde 6.3 Diyor ki, Fransa’nın 7,5 katı istihdamımız var bizim. Tarımda aslolan şudur, istihdam edilen kişi sayısı ile o sektörden elde edilen miktardır. Ona bakılınca gerçek rakam Türkiye tarımda 31. Sırada. Tarım bakanı insanların yüzüne baka baka yalan söylemiştir.

VERGİ VE SGK BORÇLARI YAPILANDIRILMALI

Bilindiği gibi Türkiye’de halkın “vergi affı” adını verdiği, vergi ve SGK borçlarının yapılandırılması konusu, artık 2-3 senede bir çıkartılan kanunlarla otomatiğe bağlanmış durumda. Vergi ve SGK primini zamanında ödeyenlerin itirazlarından korktukları için fazla ileri gidemiyorlar. Siyaseten hassas konular olsa da seyretmeyi bir yana bırakıp neşter vurmak, iş dünyasının önünü açmak ve mağduriyetleri giderebilecek formüller üretmek o kadar mı zor? Eğer bu yapılandırmalar başarılı olsaydı tekrar, tekrar kanun çıkartılmazdı diye düşünüyorum. O halde neden başarılı olmadığını sorgulamak gerekmez mi?

Sadece Türkiye’deki insanların vergi ve SGK borcu yok. Batılı ülkelerde devlet 3-4 yıl izliyor vatandaşı. Banka hareketlerine bakıyor. Eğer geliri bu borçları ödemeye yeterli değilse çağırıp bir anlaşma yoluna gidiyor. Belki kamu hizmeti görevi veriyor. Borçluların ödeme gücü asla göz önünde bulundurulmuyor.
Her borçlu suçlu değildir. Bu ülkede krizleri çıkaran esnaf ve işyeri sahipleri değildir. Aksine onlar düzgün, düzgün çalışırken hükümetlerin beceriksiz yönetimleri sonucu krize girerek işlerini ve paralarını kaybederler.

Bankaların varlık yönetim şirketlerine alacaklarını devrettiği gibi, Birisi çıksın desin ki “10 yılı geçen borç asıllarının %20’sini ödeyen, 15 yılı geçen borçlar için %15’ni ödeyenlerin dosyaları
kapatılacaktır” Veya borç miktarlarına göre 1 yıl süreyle 5-10-20-50 kişi ek istihdam yaratanların borçları silinecektir.

KYK BORCU, KALYON İNŞAATA 9,5 MİLYAR LİRA VERDİĞİNİZ VERGİ İNDİRİMİNİN YARISI KADAR

Genel Sağlık Sigortası borçlarından doları 5 milyon insanımızın 1 Ocak 2021’den itibaren artık sağlık sigortası hizmeti alamayacak. Geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olduğu için sigorta primini ödemekle yükümlü. Yani 800 lira geliri olan sağlık sigortası ödüyor. Ölmemeye bakıyor o insan sadece. 5 milyon Suriyeliye bakacağınıza 5 milyon sağlık sigortası borcu olan insanların borcunu silin

KYK borcu 5 milyar birikmiş. Bu öğrenciler kim? Garip guraba ailelerin çocukları. İş bulamayan o çocukların şu anda KYK borçları var toplam 5 milyar. Devlet hala işi olmayan bu çocuklardan paraları almanın peşine düşmüş. Bu borç, Kalyon İnşaata 9,5 milyar lira verdiğiniz vergi indiriminin yarısı kadar, silseniz ne olur? Gariban çocukların borçlarını silseniz ne olur? Günah değil mi zengin ailelerin çocukları değil ki bunların hepsi fakir fukara ailelerin çocukları. Hiç olmazsa devlete olan aidiyetleri çoğalır. Devlet babaysa gelin ben sizin borçlarınızı sildim deyin.

TRT GÜCÜNÜ MİLLETTEN ALIYOR VE BU GÜCÜNÜ AK PARTİ’NİN YANDAŞLARI İÇİN KULLANIYOR

TRT Devletin resmi kanalı. Dün TRT’nin harcamalarıyla alakalı bir araştırma önergesi verdik her zamanki gibi reddedildi. TRT hepimizin müşterek değeri. Türk Milletinin sesini yansıtan, kültürünü yaşatan, ülkemizi doğudan batıya kuzeyden güneye kucaklaması gereken TRT değil mi? Türk Milletini, bu topraklardaki medeniyetimizi, vizyonumuzu dünyaya yansıtması gereken TRT değil mi? Geçmişte BBC ekolünden gelen, arşiviyle bir kültür hazinesi olan TRT şimdi Ak Parti’nin yayın organı ve propaganda aracı haline geldi. Objektif ve doğru habercilik yapması, Türkiye’nin sesi olması, kültürümüzü ve sanatımızı yaşatması için gerekli olan bu kurum milletimizin vergileriyle yayın hayatını sürdürüyor.

Maalesef TRT gücünü milletten alıyor ve bu gücünü Ak Parti’nin yandaşları için kullanıyor.
14 kanallı dev bir yayıncı kuruluş olan TRT kanallarının her birinin bütçesi ne kadar bilen var mı? Yok. TRT Şeş’ten, TRT World’e, TRT Turizm Belgesel kanalından TRT Avaz’a kanallarda bulunan yüzlerce programı kimler yapıyor? Oralardaki programlar için kimlere ne kadar para ödeniyor bilen var mı? İç yapım maliyeti, dış yapım maliyeti dengesi nedir, yoksa bu kanallar bugüne kadar televizyona hiçbir iş yapmamış bazı yapımcıların çiftliği haline mi dönüştü?

Türkiye'nin en büyük sorunu ne? İşsizlik! TRT sırf bu yara kapansın diye 3 bin 149 kişiyi sınavsız olarak işe aldı. Çalışan sayısını 8 bin 452'ye çıkardı. En basit çekim için bile; ışıkçısı ayrı, sesçisi ayrı, kameramanı ayrı, muhabiri ayrı, şoförü ayrı… Tam 5 kişilik bir ekip! 3 dakikalık çekim için 5 kişilik ekip. Bu teknoloji çağında TRT’de hâlâ bir yumurtayı beş kişi taşıyor.

İbrahim Eren, Genel Müdür olduğundan beri TRT’nin faaliyet raporları ortada yok. Faaliyet raporları açıklanmasa da Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kamu işletmeleri 2018 raporuna göre; TRT 2018 yılında vatandaşın aldığı mallardan 1 milyar 473 milyon lira bandrol parası topladı.
Yetmedi, 690 milyon lira da vatandaşın ödediği elektrik faturasından aktarıldı. Onu da kasaya attı. Toplam; 2 milyar 163 milyon lira para. İçtiğimiz suya bile TRT vergisi ödesek bu mantıkla yapılan harcamaları karşılayamayız biz. TRT İbrahim Eren’in çiftliğine dönüşmüş durumda.

TİCARİ REZALETİN ADI NE ZAMANDIR “TİCARİ SIR” OLDU

Özellikle belediyeleri kaybettikten sonra TRT’ye kaydırılan personelden tutun, Anadolu Ajansı’ndan geçenlere kadar tam bir İbrahim Eren çiftliğine dönüştür TRT. O kadar personele rağmen, dış yapımları arttıran, kesenin ağzını sonuna kadar açan TRT, iç yapımlara gelince kesintiye gitti. Türkiye’nin neredeyse en büyük prodüksiyon şirketi, en büyük stüdyosu sayılabilecek TRT neden dış yapımlara gebe hale getirildi. Nedeni basit. Niteliksiz personeli yığdıkları TRT’de kendi program açığını bilerek kendi yandaş şirketleri üzerinden kapatıyorlar.
Yandaş doyurma kurumuna dönüşen TRT’nin bu faaliyetleri ise “ticari sır” sayılıyor. Ticari rezaletin adı ne zamandır “ticari sır” oldu. Milletin parasıyla yayın yapan TRT, kimle rekabet ediyor ki “ticari sırları” olsun. TRT’de tek bir rekabet var. O da TRT’ye iş yapan prodüksiyon şirketlerinin TRT bütçesini yeme rekabeti. Öyle ya. 40 dakikalık bir yayın bandının akarı yok, kokarı yok. Ne yazarsan gidere yayın bandının maliyeti o kadar. Kurum dışına yaptırılan programlar ve temin edilen haberler için TRT, 2017 yılında 882 milyon 135 bin lira ödedi. Milleti ekran başından nasıl soyduklarını bütün Türk Milleti görsün.

Günün Diğer Haberleri