Son günlerde hangi yönetici ağzını açsa turizm diyor. Şehrin bu sözcükle özdeş olduğunu sıklıkla dile getiriyor.
*
Peki, turizm denilince akla neler geliyor?
Tarihi doku, doğal güzellikler, eski medeniyetler, tarihi eserler, yazıtlar, kalıntılar, konaklama, yeme, içme, gezme ve dinlence.
Bu sözcüklerin toplamının tanımı turizmi bize yeterince anlatıyor.
*
Allah vergisi bir doğası bulunan Gümüşhane tüm bu güzelliklere sahip iken maalesef payına düşeni yeterince alamıyor.
Konaklama yetersizliği, ulaşım zorlukları, tanıtım eksikliği, ilgisizlik, kimi zaman mevcut potansiyelin farkına varılamaması belki birazcık ihmalkarlık turizm noktasında Gümüşhane’yi bugün geri plana itiyor.
*
Küçük bir notla içerisinde çok eski medeniyetlerin izini taşıyan bu kadim şehir ilgisizlik yüzünden elindekilerle yetinmek zorunda kalıyor.
Yıllardır yazdığımız dillendirilen Süleymaniye Bölgesinin tam anlamıyla hizmete açılamaması yaz ve kış turizmi noktasında henüz istenilen şekline cevap verilememesi bu örneklere küçük bir anımsatmadır.
*
Gümüşhane’yi anlatacak, bilimsel verileri ön plana çıkartacak, Gümüşhane eski medeniyetini, yeni medeniyetini, yaşanmışlıklarını bugünle paylaşacak ne üniversitemiz de bir bölüm var ne de bugüne kadar bu meseleye uzanan bir akılcı dokunuş mevcut.
*
Oysa tanıtım noktasında, ifade edebilme adına özellikle arkeoloji ve sanat tarihi ile ilgili bir bölümünün Gümüşhane Üniversitesi’nde yer alacak olması belki de gelecek adına işte bacasız sanayi dediğimiz turizm noktasında şehre çok şey katacağına olan inanç oldukça yüksektir.
*
Yirmi bini aşkın öğrenci sayısı ile bölgesinde kuvvetli bir öğretim yuvası olan Gümüşhane Üniversitesindeki bu ayrıntı ayrıca kimliğine katma değer katacak, bilimsellik ve üniversite şehri Gümüşhane kimliğine artı bir not olarak eklenecektir.
*
Eminiz ki Gümüşhane tarihi ile Gümüşhane geçmişi ile Gümüşhane’nin binlerce yıllık yaşanmışlıkları ile keşfedilecek o kadar çok yeri, anısı ve kanıtı duruyor ki mevcuda buradan başlasak toprağa tohumu ekmiş olacağız.