Olimpian ve bir olimpiyat madalyası kazanabilmek

Arşiv Haberler - 02-02-2020 00:00

*Prof. Dr. İbrahim Öztek

2016, XXXI. Yaz Olimpiyat Oyunları, 5 Ağustos günü Brezilya'da Rio de Janeiro'da kentinde başlamış ve 21 Ağustos günü sona ermiştir. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)’ nin resmi açıklamasına göre Türkiye 21 Dalda 103 kişilik sporcu ile temsil edilmiştir.

 

Olimpiyat oyunları öncesi ve sürdüğü günlerde, tüm basın yayın organlarımız Olimpiyat oyunlarına katılan sporcular için “Olimpik Sporcu” ismini kullanmışlardır. Bu kullanım yanlıştır. Zira bu sporcuların adı tüm dünyada “Olimpian” dır. Türkiye’de de  böyle kullanılması gerekli ve bu zorunludur. Ülkemizde TMOK dışında bir de Türkiye Olimpian Derneği vardır ve Tüm Olimpiyat oyunlarına katılan sporcular Bu derneğin tabii üyeleridir. Üyeleri, yalnız olimpiyatlara katılmış sporcu, antrenör, hakem, yönetici ve basın mensubu kişilerden oluşur. Türkiye Olimpian Derneği Dünya Olimpian Derneğine bağlı olarak 1998 yılında kurulmuştur. 
    

 

Ülkemiz son yıllarda olimpiyat oyunlarına barajı aşabilen yaklaşık 100 civarında sporcu ile katılabilmektedir. 80 milyonluk Türkiye 30 kadar ana dalda, 300 yan spor dalında, 250-300 sporcu ile katılabilmelidir.  Örneğin; yalnız atletizmde 46 yan dal bulunmaktadır ve Olimpiyatlarda 900 madalya dağıtılmaktadır.

 

Amerika her olimpiyat oyunlarına  500-600 e yakın sporcu ile katılmaktadır. Çin de aynı sayı ile katılırken, İngiltere, Rusya, Almanya’ da onlardan geri kalmamaktadır. Londra oyunlara Ukrayna 254, Polonya 268, G.Kore 267, Küba 149, Macaristan 171, Kazakistan 132, Yunanistan 159, Mısır 103 sporcu getirmiştir. Bu ülkelerin nüfusları bizim yarımız, veya dörtte-sekizde birimiz kadardır. Kazandıkları madalya sayısı bizimkinden fazladır. Olimpiyat oyunlarına dahil bazı spor dallarının henüz Türkiye’de sporcusu yoktur. 

 

 

108 YILDA TÜRKİYE’NİN OLİMPİYAT OYUNLARINDAKİ KAZANIMLARI 
*Olimpiyat oyunları 1896 yılında Yunanistan’da başlamıştır. 
*Bugüne kadar olimpiyat oyunlarına 900 civarında sporcumuz katılmıştır.
*Oyunlarda, 38 altın, 24 gümüş, 23 bronz olmak üzere 86 madalya kazanılmıştır.
*Madalyaların;    59’u güreş (28 altın, 16 gümüş, 15 bronz)
                        10’u halter (8 altın, 1 gümüş, 1 bronz)
                        6’sı tekvando (1 altın, 3 gümüş, 2 bronz)
                        2’si judo (1 altın, 1 bronz)
                        5’i boks (2 gümüş, 3 bronz)
                        4’ü atletizm (2 gümüş, 2 bronz) dallarında elde edilmiştir.

 

 

SON 4 OLİMPİYAT OYUNLARINDA VE RİO’DA KAZANDIĞIMIZ MADALYALAR:
2000/SİDNEY: 3 altın (Güreş, Judo, Halter), 2 bronz (Güreş, Tekvondo), sonuç; 26.lık
2004/ATİNA: 3 altın (Halter), 3 gümüş (Boks, Güreş, Tekvondo) ,4 bronz (Güreş, Güreş, Halter, Atletizm/çekiç), sonuç; 22.lik
2008/PEKİN: 1 altın (Güreş), 4 gümüş (Atletizm, Atletizm, Halter, Tekvondo), 3 bronz (Boks, Güreş, Tekvondo), sonuç; 37.lik
2012/LONDRA: 1 altın (Tekvando), 1 gümüş (Tekvando) 1 bronz (güreş) (Dopingli sporcular çıkarılmış ve sıralamalarda Tunus’la birlikte 45. sıraya düşülmüştür. 
2016/RİO: 1 altın:    Taha Akgül, serbest güreş 125 kg. 
                  3 gümüş: Daniyar İsmayilov, Halter 69 kg. 
                                Rıza Kayaalp, Greko Romen güreş 130 kg. 
                                Selim Yaşar, Serbest güreş 86 kg. 
                  4 bronz:  Cenk İldem, Greko Romen 98 kg. 
                                Yasmani Copello Escobar 400 m. Engelli 
                                Soner Demirtaş, serbest güreş 74 kg. 
                                Nur Tatar, Tekvando 67 kg.
Türkiye, 1 altın, 3 gümüş, 4 bronz olmak üzere topladığı 8 madalyayla  41.
sırada yer almıştır. Elenen sporcularımız ise; “Yüreğinize sağlık, canınız sağ olsun, destan
yazdılar, gözlerimizi yaşarttı” gibi anlamsız sözlerle Rio’dan uğurlanmışlardır. Madalyaya alıştığımız bazı spor dallarında başarısız olduk. Son güne kadar da altın madalya kazanamamış olmamız büyük üzüntü yaşatmıştır. 
Londra olimpiyat oyunlarında Amerika Birleşik Devletlerinin kazandığı madalya sayısı; 46’sı altın olmak üzere 104 tür. Amerika Rio’da da  46 altın, 37 gümüş, 38 bronz olmak üzere 121 madalya kazanmış ve genel sıralamada zirvede yer almıştır. 
3-5 milyon nüfuslu Hollanda 8’i altın 15 madalyanın sahibi olmuştur. Pasifikte 10 000 nüfuslu Naura cumhuriyetinin Uero Ovini isimli judocusu bile bronz madalya kazanmıştır.
Rio 2016'da madalya sıralamasını ilk 10'da tamamlayan ülkeler aşağıdadır:
     Ülke    Altın    Gümüş    Bronz    Toplam
 1    ABD    46    37    38    121
 2    Büyük Britanya          27    23    17    67
 3    Çin       26    18    26    70
 4    Rusya    19    18    19    56
 5    Almanya    17    10    15    42
 6    Japonya    12    8    21    41
 7    Fransa     10    18    14    42
 8    Güney Kore     9    3    9    21
 9    İtalya    8    12    8    28
10    Avustralya    8    11    10    29
 41    Türkiye    1     3     4    8
Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA),  Rusya'nın olimpiyat kafilesinde yer alan 387 sporcudan 110 kadarının dopingle mücadele kapsamında Rio'da ülkelerini temsil edemeyeceklerini belirtmiş, hatta Rusya milli takımlarının Olimpiyat oyunlarına alınmamaları konusunda tavsiye kararına gitmiştir. Bu da başarı yolunda birçok sporcunun doping illetine ne denli bağımlılığını, bununla beraber dopingle mücadelenin önemini ortaya koymaktadır.
                             
Daniyar İsmayilov             Cenk İldem        Yasmani Copello Escobar       Rza Kayaalp  

Üzülerek belirtmek isterim ki, uluslararası alanda yeterince başarılı değiliz. Spora ana okulundan başlanmadıkça, geniş bir taban oluşturmadıkça, eğitimli eğiticilere, spor kültür ve bilincine sahip olunmadıkça ve de milletçe sporun kıymeti anlaşılmadıkça başarı hayaldir. Ulusal veya uluslararası eğitim kampları ile belli spor dallarında ileri gitmiş ülkelerde, o dallarda uzun süreli toplu çalışma kampları düzenlenmelidir. Eğitimciler, Amerika, Rusya, İngiltere, Japonya gibi ülkelerde akademik eğitim almalıdır.  
Çağlar boyunca devletinin temelini beden eğitimi kültürünün üzerine kurmuş bir milletin torunları olarak, hiç de öğünülecek bir durumda olmadığımız görülmektedir. 
Sporun temeli olan atletizm, yüzme ve cimnastikteki  halimiz ortadadır. Dört tarafı denizlerle çevrili ve bunca gölü olan ülkemizin kürekçi yüzücü, yelkenci sporcuların isimleri anılmamaktadır. Ata sporlarımız olan atıcılık, binicilik, kılıç, cirit, çekiç ve okçulukta yarışacak sporcumuz mevcut değildir. Tenisçiler, bisikletçiler, ve muhteşem transferlerin yapıldığı futbol takımlarımız Olimpiyat oyunlarında yerlerini alamamaktadırlar. 

       
  Soner Demirtaş          Taha Akgül                  Nur Tatar                     Selim Yaşar 

Sporda başarı gelişmişliğin işaretidir. Gelişmiş ülkelerde her çocuğun spor yapma imkan ve mecburiyeti vardır. Nüfuslarının % 20’ si  lisanslı sporcu olup, spor veya spor yatırımlarına bütçelerinin % 8-12’ sini ayırmaktadırlar. Spor eğitimi gelecekte sağlıklı nesiller yönünden, sağlık ve milli savunma harcamalarından tasarruf demektir. Ülkemizde sporcu, spor eğitimcisi ve spor tesisi yetersizdir. Her geçen gün Türk sporu biraz daha kötüye gitmektedir. İnsan gücümüz mü, yani sporcumuz mu eksik, tesisimiz mi yok, antrenör mü yetiştiremiyoruz, nedir eksiğimiz, ve neden eksiğimizi gidermiyoruz? Olimpiyatlarda 85 milyon Türk’ün nasibine 3-5 madalya düşüyor. Onun da ancak biri ikisi  altın olabiliyor. Londra’da 1 altın madalya kazandık. Bu bir hezimettir ve bunca büyük spor bütçesine karşın hüsrandır. Bu bütçe, Türk sporcusunu madalya getirecek sportif eğitim, kültür, bilinç ve ruhla yetiştirilmesini sağlayacak kapasitededir. 

Bir olimpiyat madalyası kazanabilmek 
Olimpiyat oyunları, dünyadaki en büyük spor yarışmaları, tanıtım ve propaganda organizasyonudur. Geçmişte savaş için kullanılan spor, yani beden eğitimi kültürü; bugün insanları bir araya getiren, sevgi ve dostluğu pekiştiren, kültürel yakınlaşmayı sağlayan, evrensel barış araçlarından biri olmuştur. Çağımızda dünya devletleri, spor alanlarında güçlerini, zenginliklerini ve kültürlerini de sergileyerek, kendilerini kanıtlama ve kabul ettirme mücadelesi vermektedirler. Ekonomik kalkınmışlık ve devletin zenginliği spora da yansımaktadır. Böylece savaşlar, savaş alanlarından kültür, sanat, bilim, ekonomi ve spor alanlarına kaymıştır. Bu nedenle Olimpiyat, en büyük propaganda aracıdır. 
Bir olimpiyat madalyası kazanabilmek son derece güçtür. Onun için gerçek bir savaş verilir. Olimpiyatlarda dünyanın en yetenekli sporcu gençleri ülkelerinin bayrağını göndere çektirebilmek için kıyasıya bir mücadeleye girerler. Başarı, verilen imkan, çalışma ve inançla sağlanır. 
9 sporcudan oluşan erkek güreş takımımız ülkemize kazandırdığı 5 madalya ile milletimizin göğsünü kabartmıştır. Bu 9 sporcu 14 de olabilirdi, bir yerine 3 altın madalya da alabilirdi. Bu sporcular daha önce Avrupa ve Dünya şampiyonalarında da kendilerini göstermişlerdir. Ülke çapında geniş bir tabana sahip olan güreş, başarıya ulaşmada ilk sırayı alan geniş taban oluşturma ilkesine sahiptir. Diğer teknik, antrenman, maç tecrübesi, çalışma koşulları, kondüsyon, beslenme, okul gibi faktörler ikinci plandadır. Her şeyden önemlisi illerde oluşturulacak eğitim merkezleridir. Türkiye şampiyonaları yüz kişilik sporcu ile yapılan bir çok spor dalından gelecek için ne bekleyebilirsiniz?
Spor teşkilatımızın; spor kültür ve bilinci ile yetişmiş, Olimpik hareket bilincine sahip, madalyalı sporcu olup, bu yönde eğitim almış spor adamlarının yöneticiliğine ihtiyacı vardır. 
Temennimiz, Türk sporu ve Türk sporcusunun daima en üst seviyede başarıya ulaşmış olduğunu görmektir. Ülkemize Olimpiyat madalyası kazandıran sporcular, milletimizin milli kahramanlarıdır. Onlarla gurur duyuyoruz. Fakat her açıdan lütfen biraz daha gayret.
Sonsuz sevgi ve saygılarımla.

 

*Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Üyesi
Dünya Aba Güreşi ve Geleneksel Sporlar Federasyonu Eşbaşkanı
Uluslararası Sigara, Alkol, Uyuşturucu ile mücadele ve Spor Birliği Başkanı

 

 

 

 

 

 

 

Günün Diğer Haberleri