2024 yılı, tarım ve hayvancılık açısından oldukça olumsuz geçti. Üretimdeki düşüş ve hayvancılıktaki durgunluk, 2025 yılında gıda krizine dair endişeleri artırıyor. Ekonomik krizle boğuşan Türkiye'de, yeni yılın en önemli tartışma konusu yine gıdaya erişim olacak gibi görünüyor.
Tarım ve hayvancılık sektöründeki sorunların büyümesiyle birlikte üretim azaldı, köylerdeki tarım arazileri boş kaldı ve maliyet artışları üretimi daha da zora soktu. Tarım uzmanı Necdet İlhan, bu durumun 2025 yılında daha büyük krizlere yol açabileceğini ifade etti.
Gıda Krizi Kapıda mı?
Necdet İlhan, üretimin azalmasının ve maliyetlerin artmasının gıdaya ulaşımı giderek zorlaştırdığına dikkat çekerek, “Tarım ve hayvancılık sektörleri desteklenmediği sürece bu kriz büyüyecek. Köyler boşalıyor, araziler ekilmiyor, tarım ve hayvancılık yok oluyor. Büyük şehirlerde yaşam maliyetleri arttı, ihtiyaca cevap verilemiyor. Eğer bu durum devam ederse, 2025 yılı herkesin kendi boğazının derdine düştüğü bir yıl olacak” dedi.
Kalıcı Çözüm Çağrısı
Tarım ve hayvancılık sektöründe yalnızca pansuman tedbirlerle ilerlemenin mümkün olmadığını vurgulayan İlhan, “Kalıcı projeler geliştirilmediği sürece bu işin çözümü yok. Üretimi artıracak, aile işletmeciliğini destekleyecek ve maliyetleri azaltacak adımlar atılmalı. Aksi takdirde, sınırlı kaynaklar ihtiyaca cevap veremez ve gıda krizi derinleşir” ifadelerini kullandı.
2025’te Neler Bekleniyor?
Gıda Krizi: Azalan üretim ve artan maliyetler gıda sıkıntısını tetikleyebilir.
Köylerin Boşalması: Tarım arazilerinin kullanılmaması üretimi daha da düşürecek.
Maliyet Artışları: Girdi maliyetlerindeki yükseliş çiftçiyi topraktan uzaklaştırıyor.
Yeni Destek Programları: Üretimi artırmaya yönelik kalıcı çözüm projelerine ihtiyaç var.
Gündoğumu Gazetesi olarak, gıda krizine dair gelişmeleri ve çözüm önerilerini takip etmeye devam edeceğiz. 2025 yılı tarım, hayvancılık ve gıda sektörü açısından kritik bir dönem olacak.
Gündoğumu
www.gundogumu.com