Veli YILMAZ yazdı

Sırtındaki koca ot yığınıyla tepeye çıkan
Kimi otuz, kimi elli yaşlarında
Önünde püskülü başında aheste aheste yürüyen sarı kız…
Ve kırmızı yanaklı çocuğuyla evine neşe götüren KADIN…
Leğende evladını yıkarken bakır tasla ılık su döken KADIN,
Bakır tastaki ayranın tadı,
Tahta yayıktaki tereyağın kokusu gibi KADIN..
Karnında taşıdığı yavrusuna hayat veren, bir ömür mezara kadar ‘ağlarsa anam ağlar; gerisi yalan ağlar’ dedirten KADIN.
‘Oğlum yüzme bilmezdi’ diyerek evladının acısının yüreğine düşen korunu söndürmeye çalışan maden faciasının ciğerine işlediği ERMENEKLİ KADIN,
Evladını askerden bekleyen KADIN,
Kocasına sağlam bir eş,
Hanesine güneş,
Etrafına umut saçan KADIN..
VE KADINLARIMIZ..
Şair Orhan Veli’nin şiirinde koca şehri anlatırken ‘Bir kadının suya değiyor ayakları ‘dediği KADIN…
Bir doktor, bir mühendis, bir yönetici, bir ebe, hemşire,
Bir anne, sırtımızı yaslayacağımız koca bir çınar KADIN..
Hayatın hiçbir evresini onların gerçeğinden uzak geçiremeyeceğimiz KADIN.
8 Mart’a, 
KADIN’ı bir güne sığdırmak, o sözcüğü geçiştirmek ne kolay değil mi?
Düşünün Gümüşhane’yi
Düşünün Bayburt’u
Erzincan’ı, Trabzon’u
Hakkâri’yi düşünün..

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ

https://www.gundogumu.com/kose-yazisi/2283/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-kutlu-olsun.html

 

Advert