Sabahattin Önkibar'ın satışı durdurulan kitabından

Aydınlık Gazetesi Yazarı Sabahattin Önkibar büyük tartışmalar sonrası satışı durdurulan ‘Devlet Bahçeli ve ülkücüler hakkındaki her şey’ başlıklı kitabında Ülkücü kesimin önemli isimlerinden Gümüşhaneli merhum üniversite öğrencisi Lokman Kadakal’a yer verdi.
Önkibar, kitabının 67 ve 68. Sayfasında söz ettiği ‘ölümü solumak başlıklı ayrıntıda hain terör kurşunlarına hedef olan Lokman Kadakal’ın şehadete yürüdüğü anları ‘Rahmetli Lokman Kadakal’la Kadıköy meydanında kurşunlanmamız sıradan bir olaydı’ diyerek sözetti.
Deneyimli yazar 12 Eylül öncesi yaşanan acı dolu yılları ve yaşadığı acı gerçekleri bir bakıma dile getirerek bugünkü ülkücü dava adına siyaset yürüten isimlere eleştiri getirdi.
Eğitimci Mustafa Kadakal’da merhum Lokman Kadakal için babası tarafından kaleme anılan Ağıt isimli şiirini haber sayfamız okuyucuları için günyüzüne çıkardı

 

 

AĞIT!
Ne Zamandan beri garip kaldım ben,    
Hasretlik çok zormuş özledim oğlum.
Ana yüreğini bilirmisin sen,
Aylardır yolunu gözledim oğlum.
Çok zamandır selam bile gelmedi,
İçin İçin yandım kimse bilmedi.
Akranından bekar kimse kalmadı
Derdini kalbime gizledim oğlum.
Aylar,Günler derken seneler geçti.
Tarlayı tabanı komşular biçti.
Fidanlar büyüdü çiçeği açtı.
Bu senede yalnız gözledim oğlum.
Gayri dizlerim çıkmaz oldu yokuşu,
Durmak bilmez gözlerimin akışı.
Düğünü yapalım bekleme kışı,
İstediğin kıza sözledim oğlum.
(Baban)Sabri KADAKAL

 

ŞEHİT DENİLİNCE  BİRİSİ GELİR AKLIMA!
Şehitleri unutmak;ecdadına ihanettir.Unutmadıysanız,neslinizin en önemli mirasi sayılırsınız. Yıl 1979 Ağustos ayının 14 ü parlak bir sima ay yüzlü karayağız bir delikanlı.İftar saatinde iftarlık azığı ile çalıştığı taksi durağına gelirken,solcu teröristler tarafından hunharca katledilmişti.Suçu neydi; Ülkücü olmak,vatanını,Milletini özünden çok sevmek.Çalışkan olmak,büyüklerine saygılı, küçüklerini seven bir Türk Milliyetçisi.
Kadıköy Atatürk eğitim enstitüsü  ikinci sınıfında öğrenci iken;aynı sınıfta sağ görüşlü üç öğrenci den biri idi.Sol görüşlü öğrencilerden biri,öğretmen masasının altına bomba yerleştirir, sınıfta herkesi tehdit ederek, “kim ihbar ederse sonucuna katlanacak” hırçın bir sesle haykırır.Sonunda derse gelen öğretmen kürsüye oturduğunda parçaları tavana yapışır.Lokman ve iki arkadaşı biz Türk Milliyetcisiyiz kolumuza  kelepçe takdırmayız,ancak kimseyi de şikayet etmeyiz,eğer  mahkemeye götürürlerse ifademizde doğruyu anlatırız demişler.Sonunda bu üç genç mahkemeye gitmek zorunda kalır.İşte olay günü mahkeme çıkışında takip edenler iftar saatinde yaylım ateşine tuttular,bizi yasa boğdular. Oğlunun acısına dayanamayan,şehit lokman Kadakal’ın babasının yazdığı yukarıdaki ‘Ağıt’ hakka yürüdükten yıllar sonra elime geçti.
Bir ölüm vardır ki;ölümünde bile yeni bir dirilişin sembolü olur.Bir ölümde vardır ki;çevresine ölüm saçar,umutsuzluk aşılar,ölümü kutsar.İşte bunlardan birincisi güzelliğin sembolüdür, İkincisi  kötülüğün simgesidir.Şehit denilince o:yaşamak için ölendir.Ben hep öyle hatırlıyorum.
O belkide,sonucu biliyordu.Hiç kimseye eyvallah etmedi,doğduğu yuvada ikamet ederse,bir baskın sırasında aileden birine zarar gelir,ölümün ikinci tarifi yaşanır diye,hep aileden uzak dururdu:O vatan uğruna ülküsünü yüceltti. Bu vatanı bize emanet eden ecdadımızın anaları,biricik evladını askere gönderirken:
Git oğlum git,ya gazi ol ya şehit diyorlardı.
Canım Lokman’ım sen onlardan birisin.Sen şehitsin,ölmedin aramızda yaşıyorsun.Seni göremiyoruz ama biri şehit dese,hep sen gelirsin aklıma.
Ruhun Şad olsun,rahat uyu mahşerde sende bizleri  de unutma.Allahın rahmeti bereketi üzerine olsun.

şubat.2014.  

Mustafa  Kadakal   

 

Lokman Kadakal
Ağustos 1979 tarihinde şehit oldu.
Ailesi Gümüşhane Merkez köyünden olup,1960 lı yıllarda İstanbul Bahçelievler Siyavuşpaşa semtine yerleşmişti.

İstanbul Edebiyat fakültesi son sınıf öğrencisi iken,şehit olunca babası sabri Kadakal acısına dayanamadı,1985 yılı kasım ayında  52 yaşında hakka yürüdü

 

 

Advert