7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra AK Parti ile her alanda işbirliği ve destek içerisine giren MHP’de istifalar sürüyor. Aslında istifadan çok sayın genel başkan Devlet Bahçeli’ye olan tepkilerin sonucu ülkücü camia bölünüyor, ya da bir bakıma ayrışıyor. Şimdi sıkı durun Meral Akşener önderliğinde yükselişe geçtiği bildirilen İYİ Parti’nin Gümüşhane mücadelesi de ayrı bir parantezle incelenmesi gereken bir başlık olduğu kanaatindeyiz. Meral hanım şu sıralar haklı olarak konuşmuyor ama İYİ Parti’yi takip eden tarafların yayınladıkları sonuçlar bu gerçeğin altını çiziyor. Devlet Beyin durduk yerde seçim barajı söylemlerinin bu iddiaların ardından geldiği günlerin arkasında büyük bir başlık olarak tartışıldığı da unutulmadan..
Gümüşhane’de ne olur?
AK Parti’den sonra en güçlü oy potansiyeline sahip ikinci parti konumundaki MHP’nin işi bu kez kolay değil, blok oyu koruyacağı tartışılır. İYİ Parti teşkilatlanmasını MHP’den ayrılan isimlerin üstlenecek olması mücadelenin çetin geçeceğini gösteriyor. MHP’den gelen temkinli açıklamalar bunun göstergesidir. AK Parti cephesinden şu süreçte gelebilecek tepki oyları da unutulmamalıdır. İYİ Parti’nin tek dezavantajı tecrübeli siyasetçilerden oluşsa da henüz yeterince kemikleşmediği görüntüsüdür. Prof. Özdağ, Prof. Halaçoğlu, Gümüşhanelilerin yakından tanıdığı Nuri Okutan ve pek çok ağır top İYİ Parti içerisinde yer bulsa da Gümüşhane insanının İYİ Parti’ye henüz net bir tutum içinde olduğu söylenemez. Buraya bir virgül koyduktan sonra desteklediğini açıklayan 25. Dönem Milletvekili, Üç dönem belediye başkanlığı yapmış olan Mustafa Canlı ne olursa olsun dengeleri dönüştürecek isimdir bu da İYİ Parti’nin dezavantajı dediğimiz noktasıdır.. Gümüşhane’deki avantajıdır. Sayın genel başkanların olası yerel ve genel erken seçimlerinde Gümüşhane’ye ne kadar önem verdiği, vereceği nasıl bir tutum takınacağı da merak konusudur. Birkaç kez Gümüşhane meydanlarını dolduran Devlet Bahçeli bir adım öndedir.
Duygusal bir söz… İYİ PARTİ - MHP nasıl ayrışacak?
Gümüşhane’de sessizliğini koruyan ne ki kitleler üzerinde etkin olduğuna inandığımız aslında yol arkadaşlığı yapmış aynı mahallenin çocuklarıyız düşüncesinden yola çıkıldığını iddia eden isimler ayrışmadan ne olursa olsun rahatsızdır. Her şeye karşın yapacak bir şey olmadığının farkında olan bu kesim ne olursa olsun mücadelenin dostluk ve barış içerisinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizmektedirler. Ve yine ne olursa olsun aynı düşünceden hareket edebilen tabanın, üstteki yöneticilerin düştükleri ayrı görüşlerin kurbanı olmaması gerektiği vurgulamaktadırlar. O değerli isimlerin aslında anlatmak istediği şudur; MHP ve İYİ Parti bir elin parmakları gibidir. Üstte öyle görünse de taban da ayrışmamaktadır. Seçimler biter, mücadeleler biter, ama dostlukların kardeşliklerin elbette ülkücüleri ülkücü yapan değerlerin bir kenara fırlatıp atılmasına gönüller razı değildir. Hele koltuk sevdası için hiç…
(Kaynak gösterilmeden kullanılamaz)
