GÜNDOĞUMU - GÜMÜŞHANE HABER
Gümüşhane şehri deyince akla gelen ilk meyve elmadır. Kimileri hayır kuşburnu diyecek ama neredeyse bugün betonlarla kaplı şehrin geçmişine bakıldığında mahalleler arası elma ağaçları ile donandığı hafızalarda yer etmiştir bu bakımdan elma bize göre semboldür, önceliklidir. İnsanoğlunun yarın ne olur? kaygısından uzak plansız eylemleri dizginlenmez bir şekilde yol kat ederken şehir, elma bahçelerine adeta hasret bırakılmıştır.
Osmanlı Saraylarına bile gönderilen elma bu kadar kıymetli iken kaybolanın sadece elma bahçeleri değil geleceğimiz olduğu düşünülmemektedir hala devam eden elma bahçeleri kıyımı ne yazık ki anlaşılamaz bir şekilde devam etmektedir.
Geriye dönüp bakıldığında ise elde kalanın koca bir hazinenin kaybolup gitmesine çaresizce izlemektir.
Peki, herşeye rağmen Gümüşhane şehri elma bahçelerini geri getirmek istese hala bir şans var mıdır? Gümüşhane bu eşsiz lezzete sahip ürünü yeniden kurtarabilir mi? Bir çalışma yapılabilir mi?
Belki hayalperest bir soru olacak ancak yaklaşık elli yıllık şehir arşivine tanıklık eden değerler bu sorunun cevabını imkansız olarak nitelendiriyorlar.
Hatta bir adım öteye giderek elma bahçelerinin kör betonlara teslim edildiği gerçeğinin altını çiziyorlar.
Gümüşhane'nin hangi bölgesine bakılırsa bakılsın elma bahçeleri kıyımı gerçeği ile yüz yüze kalmış şehrin eldeki bu değerini nasıl koruyamadığına dikkat çekiyorlar.
Ve şu soruyu da sormaktan geri durmuyorlar. Elmanın adı var mı? yok mu?
Evet, elma bugüne bakıldığında Gümüşhane'ye yabancı bir sözcük olmuş durumda. Bahçelerini sormaya gerek var mı?
