Alınan yüzde 51 sonucuna bakıldığında

Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Karahan, referandum gecesi kameralar karşısında ilk değerlendirmesini yapmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın bir fotoğrafına dikkat çekti, ‘Bu fotoğraf tüm Türkiye'nin dikkatini çekmiştir’ dedi.


16 Nisan gecesi çekilen fotoğrafta, Erdoğan'ın çok tedirgin ve canının sıkkın olduğunun gözlerden kaçmadığını kaydeden Karahan, ‘Aynı ifade damadında, sözcüsü İbrahim Kalın ve danışmanlarında da görülüyordu. Can sıkan acaba ne idi’? dedi.


Karahan, dikkat çeken bir görüşü ele alırken çarpıcı ifadelerle gözlerden kaçmayan fotoğrafı yorumladı:
‘Referandum sonucunun %55’leri bulamaması mıydı neden. Büyük şehirlerin nerede ise hepsini kaybetmek miydi? Yoksa asker ve polis  lojmanı sandıklarında neredeyse % 90’lara varan ''Hayır'' çıkması mıydı neden? Bunların da mutlaka etkisi var ama bizce en önemli neden iki sene sonra yapılacak Başkanlık Seçimlerinin ne kadar zor geçeceği gerçeğidir. 16 Nisan gecesi çekilen bu fotoğraf aslında 3 Kasım 2019'un sıkıntısı idi. Referandum sonucu, o kadar devlet imkanı, medya ve reklam desteğine rağmen ancak % 51 seviyesinde olabilmişti. O sonuca da şaibe karışmış, AGİT heyeti tarafından zehir zemberek bir ön rapor yayınlanarak, referandumun standart dışı olduğu duyurulmuştu. CHP sonucu kabul etmeyeceğini ve meşru saymadığını deklere etmiş bitti denilen referandumun 2019'kadar hararet ile konuşulacağı görülmüştü.’


ALINAN %51 SONUCUNA BAKAR İSEK
‘MHP ile yapılan birlikteliğin işe yaramadığı, referandumu kurtaranın Güneydoğu ve Doğu’daki Kürt oylarının olduğu görülmekte idi. Barzani ye bayrak jesti ve Hizbullah'ın siyasi oluşumu HÜDAPAR'a bazı imkânlar verilmesi meyvesini vermiş, en az 600.000 oyun ''evet'' çıkması sağlanmıştı. Bu sonuç Erdoğan yandaşı gazeteciler tarafından dillendirilmeye başlamış; Tekrar ''Kürt Açılımının'' yapılması gerekliliği reel politik olarak Erdoğan'ın önüne sürülmüştü. Şimdilik Bayrak jesti ile yetinen Barzani, iki sene sonra bunun ile yetinmeyecek kurulacak ''Kürdistan''ın Erdoğan tarafından onaylanmasını isteyecektir.
Barzani seçeneğinin yetmeyeceği görülür ise APO kartı da sahaya sürülebilir. Tekrar gündeme ''ev hapsi'' gibi formüller ve ''Dolmabahçe'' gibi mekanlar gelebilir. Ayrıca OHAL ile girilen bu seçimin, iki sene sonra OHAL siz yapılacağı da ayrı bir handikap Erdoğan için. Ne dersiniz, Sayın Erdoğan için gerçekten de sıkıntılı bir tablo değil mi? Ayrıca MHP’nin o tarihe kadar ne olacağı da meçhul. Eğer % 55’ ler ile sonuç alınsa idi bir rüzgar oluşturulacak, ''yenilmez armada'' havası ile 2019'a hazırlanılacaktı. Muhalefete gelirsek; 2019'da Erdoğan'ın karşısında Devlet tecrübesi almış, siyasetin içinden gelen, hem sola yakın hem de, milliyetçi ve  ayrıca Kürtler ile diyalog için de olabilen (Benim örneğim Sayın Baykal gibi) bir kişi aday olur ve Aday olduğunda da'' Güçlü Meclisi tekrar geri getireceğim, anayasayı eski haline döndüreceğim'' diye söz vererek aday olur ise kazanma şansı oldukça yüksektir.
Çünkü bu Anayasa değişikliği ''Evet'' verenlerin bile çoğunun içine sinmemiştir.
İki yılda oluşabilecek ekonomik ve siyasi sıkıntılar da önümüzdeki Başkanlık seçimlerinin İktidar tarafı olan Erdoğan'ın bir başka handikapı olacaktır.
Gençler ve ilk defa ağırlıklı kadınlar Erdoğan'ın yanında olmamışlardır. İki sene sonra, yaklaşık iki milyon genç seçmen daha oy kullanacaktır. Buna karşılık Erdoğan Suriyelilere vatandaşlık verilmesi kozunu kullanabilir. Bunun da sıkıntısı, zaten had safhaya gelmiş işsizliğin çıldırtacak duruma gelmesi olacaktır. İşte o fotoğraf 3 Kasım 2019 da yapılacak seçimin ne kadar zor geçeceğinin şimdiden yüze vurmasıdır. Önümüzdeki günler maalesef belirsizlikler ile doludur. Bizlere düşen görev; sağduyulu olmak, birlik ve beraberliğimizi bozmamaktır.’!

 

Advert