Cumhuriyet rejimi bir uygarlık bildirgesidir. İnsan olmayı gerektiren tüm koşullar rejimle birlikte inşa edilmiştir.
*
Temelinde Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz dehası ve ilelebet payidar kalacak olan sözünün damgası vardır.
*
Bugün Cumhuriyet rejimine karşı sürekli kullanılan rahatsız edici dilin nedeninin ne olduğu anlaşılmakla birlikte niçin dile getirildiği de geçmişteki kimi sebep ve sonuçlardan ibarettir elbette bu saldırılar artarken dersler çıkarmamız gerektiğini de bizlere göstermektedir.
*
Cumhuriyet, yurttaş bilincinin varlığı ile daha çok anlaşılabilir. Var olan rejimin kökeni çok sesliliğe ve demokratik olgunluğun göstergesinde saklıdır.
Demokrasinin taçlandırıldığı zemin olan Cumhuriyet bugün yakıp yıkılan taş üstün de taş bırakılmayan gözyaşı ve acıya bürünmüş millet ve devletlerin aradığı ama bir türlü ulaşamadığı sonucun adıdır; bu gerçek bir altın kolye gibi Anadolu’nun kalbinde asıldır.
*
Bu bakımdan Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’te ilan edilmesiyle birlikte bir köklü değişim ve dönüşümün göstergesi olarak ifade edilmiştir.
*
Yetişen nitelikli insan düzeyi, laisizm, eğitim de bütünsellik, üretim ekonomisinin teşviki, devrimlerle taçlandırılmış olan rekabet edici geleneksel anlayışı ile Cumhuriyet gelecek yüzyıllarda da çoğu milletlerin aradığı bir yönetim şekli olacaktır.
*
Kökeni çoğulculuğa, demokrasiye, özgürlüğe ve akılcılığa dayanan Cumhuriyetin sarsılmaz yönü ise Atatürk ilke ve devrimleriyle sarılmış olmasıdır.
*
Var olan kurumlarıyla sağlam ve güçlü bir temele dayanan Cumhuriyet akıp giden zamanın içerisinde her gün yenilenen yüzüyle ve samimiyetten gelen gücüyle Türk Ulusuna şeref ve şan vermeye devam edecektir.
*
Son söz olarak Türkiye Cumhuriyetten ve Atatürk'ten vazgeçemez. Biçilen hiçbir yönetim biçimini Cumhuriyetle birlikte eş tutamaz. Cumhuriyet bu ulusun kaderidir. Üç yıl sonra gelen savaş meydanlarında yoğrulan inançtan yola çıkılarak ilan edilen Cumhuriyet SONSUZA DEK YAŞAYACAKTIR
*
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.