Türk futbolu bir yerlere savruluyor!

Herşey yeşil sahaların şeytan lakaplı eski futbolcusu Rıdvan Dilmen’in referandum adına bende varım videosu ile başladı. 


Daha başa dönersek Arda, Burak, Selçuk üçlüsünün prim kriziyle fiyaskoya dönüşen Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası Milli Takımın başına Aykut Kocaman isminin getirilmesi planlamasının yapıldığı da çokca tartışıldı. 


Rıdvan Dilmen ulusal basında yer alan gönlündeki aslanın futbol federasyonu başkanlığı olduğu yatınca denizin feneri daha iyi yanmaya başladı.


Rıdvan Dilmen ister istemez bir tarafa angaje olmuştu, nitekim kamuoyundan çok ama çok sert tepki aldı toparlamaya çalıştı ama faydasını göremedi.


Şenol Güneş’in Dünya 3.lüğü etiketini bazı kesim hala kendine yediremedi. Türkiye’ye gelmiş bir UEFA kupası vardı ama Dünya Kupası’nda elde edilen 3.lük UEFA Kupası’nı gölgede bırakıyordu.


Şenol Güneş, Trabzonspor’un başındayken kaçırdığı şampiyonluğa Beşiktaş forması ile kavuştu.
Ligde iyi bir konumda yine birinci sırada, favori.


Milli Takımın sönük performansı, Şenol Güneş isminin öne çıkarılması, Rıdvan Dilmen’in federasyon başkanlığı isteği, bir Ziraat Türkiye Kupası eleme maçında iki ismi karşı karşıya getirdi.


Rıdvan Şenol Güneş’e acımazsızca saldırdı. Güneş’ten cevap gecikmedi.


Aslında Mehmet Atalay isminin Demirören yerine düşünülen aday olduğu bir süre konuşuldu. Rıdvan Dilmen başkanlığa adayım demişken bu fırsat kaçırılmamalıydı hele videosu malum çevreler tarafından pek olumlu karşılansa da önündeki engel Şenol Güneş aşılmalıydı. Beşiktaş maçı bunun bulunmaz Hint kumaşı oldu.


Peki, Şenol Güneş? genellikle sakin görmeye alıştığımız Şenol Güneş İstanbul medyasının aşırı haberi, gelen şampiyonluk birazcık başarı sarhoşluğuna mı kapıldı? İstanbul büyük şehir nede olsa insanı yutabilirdi.


Şenol Güneş yanlış yaptı. Yanlışta ısrar edenler Şenol Güneş’i böyle görmek istiyorlardı, ve de başarılı oldular.


Değmedi…

 

Advert