Dile kolay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden sonra Refah Partisi’nden kopuş

Dile kolay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden sonra Refah Partisi’nden kopuş, sonra zor süreçler ardından 2002’de muhteşem bir sonuçla iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi..

Kuşkusuz karizmatik lider Recep Tayyip Erdoğan’la 2011 yılına kadar süren üst düzey siyaset anlayışı ve AK Parti tabanından en üst yönetimine kadar vaat edilen bambaşka bir Türkiye yönetimi anlayışının benimsenmesi göstergeleri ve bugün 2019 yılının Temmuz ayı ortalarına doğru bu süreç artık çatırdıyor mu?

AKP, 31 Mart ve 23 Haziran’da iki kez yinelenen İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybetti.

Her ne kadar Cumhurittifakı ile girilen bu seçimde en büyük yarayı AKP aldı.

17 yıllık iktidar sürecinden sonra parti içerisinden kopan isimler AKP iktidarının sonunu mu geliyor tartışmalarını başlattı.

Ali Babacan’la başlayan süreç hızla devam ederken AKP kanadından gelen açıklamalar yaşanan kopuşların önüne geçebilme adına öne çıkan hareketler olarak görüldü.

CHP’nin bir dönem Gümüşhane’deki en önemli isimlerinden Ali Çetin Özdemir ise 23 Haziran’dan sonra iktidar kanadında yaşanan gelişmeleri yıllardır dile getirdiği ‘yürütemeyecekler’ tezine vurgu yaparak yeniden değerlendirdi.

Özdemir, şunları kaydetti:

‘Bu sayfalarda daha önce yayımlanan açıklamalarım dikkatle incelenmelidir. Ne demiştik! AKP, 2011 yılına kadar izlediği kendine göre yeni ülke ve reformist icraatlarını devam ettiremedi. Yürürlükte olan CB hükümet sisteminin getirdikleri de ortada. AKP evrensel hukuk ve demokrasi noktasında son yıllarda uzak kaldı. AKP kucaklayıcı dili adeta unuttu. Hep yineliyoruz; demokrasi ve hukuk olmadan nereye kadar gidebilirsiniz ki! Bu ülkede kimse çatışma istemiyor. Netice de Cumhuriyet ve parlamento gibi bir sağlam sistemin üzerine kurulmuş bir devletin yönetim anlayışını değiştirme söylemini tartışıyoruz. Bu dil bu üslup AKP’ye kaybettirdi. Biz ayrılıkların sadece AKP içerisinde değil MHP içerisinde de yaşanacağını öngörüyoruz. Ekonominin hali ortada. Bu gidişata dayanmak mümkün değildir. Bugün önemli olan dilden dile dolanan yeni parti arayışı ya da isimler değildir önemli olan yine üzerine basa basa söylüyoruz evrensel hukuktur ve de demokrasidir. Bu iki sözcükten uzaklaşan hangi iktidar anlayışı her ne olursa olsun başarılı olması mümkün değildir ayrıca Türkiye bundan sonra yeni bir siyaset hareketlenmesini de kaçınılmaz olarak yaşayacaktır.’

Advert