Yanı başımızda bir ateş yanıyor. Suriye. Her geçen gün bir senaryo yazılıp çizilirken, kan gözyaşı eksilmezken, taş üstüne taş konulmazken gelecek günler karanlığa çakıyor.
Yanı başında ateş çıkarda kıvılcımı sana sıçramaz mı? artık güneyimizde Suriye yok! ne idüğü belirsiz terör örgütlerini önüne set yapmış emperyalist ABD ve Rusya’da karşımıza çıkıveriyor. Peki biz neden bu hale geldik? Yurtta Sulh Cihanda Sulh neyimize yetmiyordu ki?
El Nusra, El Kaide, IŞİD, YPG derken İdlib’e düşen kimyasal silah insanlığın zıvanadan çıktığı Ortadoğu’yu çoktan sildi süpürdü bile. Sözde insan hakları savunucusu özde kendi menfaatleri dışında dünya yansa umurunda olmayan emperyalistlerin planları biraz ağır olacak ama salya sümük ellerini ovuşturmasına sebep oluyor
Şimdi ne olacak? ABD askeri seçenek diyor. Rusya pusuda bekliyor, İngiltere perde arkasından sinsice bekliyor
Ya biz madalyonun diğer yüzü biz Türkiye? Cerablus, Fırat Kalkanı, Mümbiç, Rakka, Musul derken şimdi köşesine sıkışmış boksör misali olup biteni anlamaya çalışıyor. Öyle ya sizin kaderiniz ne olacak, yönetenler bile bilmiyor. Bir taraftan OHAL bir taraftan referandum bir taraftan başkanlık sevdası ekonomide alarm veren ülkemize tehlike çanlarını çaldırtıyor
Emperyalizm petrol derken insanlık kaldırılıp atılırken Türkiye nereye koşuyor? Gelecek günler siren çalıyor..
