Büyükşehirlerin dayanılmaz yaşam tarzı, her geçen gün artan ekonomik koşulların getirisi, sıla özlemi, memleket toprağı derken tartışmaya kapalı bir konu var ki, o da bereketli Anadolu Kapısı.
Yayın hayatımıza başladığımız 14 Mart 2016’dan bugüne özellikle yüce yaradanın bahşettiği bereketli topraklara sahip Gümüşhane’nin mutlaka yeniden tarımla buluşmaya mecbur olduğu gerçeğine dair siz değerli okurlarımızla paylaştığımız haberler hala tazeliğini koruyor.
Kelkit ovası ve civarı adeta bereket kaynarken belki de tarımda yeniden ayağa kalkmanın adresi olarak kendisini gösteriyor.
‘’Hiç kuşkusuz üretmek zorundayız’’ diyor Ziraat Mühendisi Necdet İlhan ve ekliyor;
‘Anadolu insanı aç kalmak istemiyor ve bereketli ürünleri yeniden kazanmak istiyorsa mutlaka yüzünü toprağa dönmelidir. Bugün en büyük eksiğimiz başta yeterince çalışmamak ve elbette tarıma yeterince önem vermemekten geçiyor. Tarıma yıllarımı verdim diyen bir siyasetçi olarak değil bu toprağın insanı olarak diyorum ki; tarımla buluştuğumuzda her şeye karşıt toprağa döndüğümüzde kazandıklarımızın sayısından söz ediyorum. Bakınız burası Kelkit, gözünüzün aldığı topraklar bir bereket yuvası gibi duruyor. Yaradan tüm güzellikleri buraya vermiş, adeta bereket fışkırıyor. Evet, bugün tarımsal ilaç, gübre, elbette traktöre konan mazot pahalı ama bizimde bir yerden başlamamız gerekiyor. Sizlerde görüyorsunuz büyükşehirler artık dayanılmaz hale geldi bu tespit her bakımdan rahatlıkla ifade edilebilinir öyleyse Anadolu insanı yeniden toprağına dönmeye mecburdur ben demiyorum ki yıllar önce yurt edindiği gurbeti unutsun oradaki düzenini kaldırsın ancak ata yurdunu da hiç bırakmasın gelecek nesillere de bu sevgiyi aşılasın. Yıllar geçiyor ve biz bu toprağın insanı olarak ona sevgi katmaya, ekmeye ve de üretmeye devam ediyoruz. Bunun tam başarabilirsek eski günlerimize döneceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Veysel’in dediği gibi sadık yârin kara toprak olduğunu asla aklından çıkarmasın’’


 

Advert