Kim? Neye, nasıl, niçin belirliyor?
Kimin sesi, sözü, daha geçerli?
Kim hangi hesap peşinde?
Ya da kim nasıl oluyor da CHP’de böylesine önemli derecede bir seçim öncesi tepkilerin doruğa çıkmasına sebebiyet verebiliyor?
Sorular çok…
AK Parti’nin 2002 yılında iktidara geldiği dönemden bugüne hemen hemen hiç seçim kaybetmediği bir süreçte son dönemeç olan 31 Mart seçimleri hayati önem taşıyor.
AK Parti ilk kez adaylar konusunda bu derecede çelişkiler yasarken, değişim sözüyle yeni bir seçime hazırlanan CHP’de olup bitenler hiç kimseyi şaşırtmıyor.
6 şubat depremlerinin vurduğu Hatay’da yeniden aday ilan edilen mevcut belediye başkanı Lütfi Savaş’a tepkiler çığ gibi. Üstelik bu ortamda parti sözcüsü Deniz Yücel’in parti olarak bu konuda geri adım atılmayacağına dönük ifadeleri olası mağlubiyeti güçlendiriyor
Öte yandan Eskişehir’i, Eskişehir yapan yine mevcut belediye başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen’in yok sayılması Yılmaz hocanın kırıldım ifadesi MYK’da, PM’de neler konuşulduğunu meraklandırıyor, hele Tarsus Belediye Başkanının zehir zemberek açıklamaları irdelendiğinde CHP’nin yeni bir mağlubiyet alması Mart sonrasının parti içerisinde yeni bir dalgalanmaya sebebiyet vereceği de aşikar.