Prof. Dr. İbrahim Öztek, Üsküdar Üniversitesinde “Stratejik ortaklarımız bizi aldatıyor mu?” isimli bir konferans verdi

Prof. Dr. İbrahim Öztek, Üsküdar Üniversitesinde “Stratejik ortaklarımız bizi aldatıyor mu?” isimli bir konferans verdi.

 

Konferans; üniversite öğrencileri, öğretim üyeleri ve kalabalık bir davetli katılımı ile gerçekleşti. 

Öztek, 1950 Kore Savaşı’ndan günümüze Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), NATO, Avrupa Birliği (AB) ve Şanghay İşbirliği Örgütü ilişkilerinde Türkiye’nin uğradığı mağduriyetler, haksızlıklar veya Türkiye’nin elde ettiği avantajları örnekleri ile kendine özgü görsellerle dile getirdi ve konferans sonunda ayakta alkışlandı.

Prof. Dr. İbrahim Öztek sırası ile aşağıdaki konulara değindi. 

Kore: Kore savaşında Kunuri kuşatmasını önceden haber alan BM kuvvetleri ve ABD birliklerinin bölgeden çekilmesi ile kuşatmadan habersiz olup, kuşatma altında kalan Türk birliklerinin on bin kişilik Çin ordusuna karşı verdiği süngü savaşında 400 şehit verdiğini, Kore savaşı sırasında kaybedilen 900 can ve 2000 gazinin ABD komuta kademesinin  tedbirsizliğinden ve bencilliğinden meydene geldiğini., 

Kıbrıs: 1964 yılında Kıbrıs’ta Rum’ların Türk’lere karşı katliam girişimlerini önlemek isteyen Türkiye’nin ABD tarafından engellendiğini, ABD başkanı Jonson’un, zamanın başbakanı Bülent Ecevit’e  yazdığı ağır bir mektupla, harekatı ve Türk’lerin kurtuluşunu önlediğini, Rumların Türk’lere yaptığı katliamların son haddi bulması üzerine 1974 yılında düzenlenen harekat sonrası, ABD, AB ve tüm batılıların Türkiye’ye ambargo uyguladığını.,

Saratoga: 1 Ekim 1992 günü Ege’de yapılan NATO tatbikatı sırasında Saratoga uçak gemisinden peş peşe atılan 2 füze ile tatbikatta görevli Muavenet zırhlımız kaptan köşkünden vurulmuş, gemi komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör ile beş subay ve askerimiz şehit olmuş, 22 askerimiz de yaralanmıştır. Buna kaza demek mümkün değildir ve NATO içinde ihanete uğradığımızı.,

Birinci ve ikinci Körfez savaşları: ABD birlikleri tarafından Kerkük, Musul, Telafer, Tuzhurmatı gibi Türk yurtlarının talan edildiğini, ceset tarlalarına dönüştürüldüğünü, ve kadınlarımızın kötü muamelelere tabi tutulduğunu.,

Çuval Olayı: Irak’ı işgal eden Amerikan birliklerinin 1993 yılında Süleymaniye’de görevli özel kuvvetlere bağlı 11 Türk askerlerine baskın düzenleyerek kafalarına çuval geçirdiğini, kelepçelenerek 60 saat Bağdat’ta bir hapishanede sorgulandıklarını., 

Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis olayı: 17 Şubat 1993 günü Jandarma Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in Ankara’dan Diyarbakır’ gitmek için havalanan uçağı 5 dakika sonra düştü. Orgeneral Bitlis ile beraberindeki 5 mürettebat şehit oldu. Motorun buzlanması bahane edildi. Eşref paşanın, Güneydoğuda Amerikalıların PKK’ya verdiği tüm desteklerden haberdar olduğunu., 

Aselsan olayı: Aselsan’da 2006-2007 yıllarında  F-16 uçakları ve Altay Tankı gibi kritik projeler üzerinde çalışan dört mühendisin intihar süsü verilerek ortadan kaldırıldıklarını., 

Güneş harekatı: Türk ordusunun, Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK’lı teröristlere yönelik 21 Şubat 2008’de başlattığı, çok ağır şartlar altında, kışın sürdürülen  ve 10 gün süren dev operasyonun, ABD tarafından durdurulduğunu., 

Suriye savaşı: Bu savaş boyunca güney sınırlarımızın ABD desteğindeki Kürt’ler tarafından kuşatıldığını, Rojova yapılanması ile Akdeniz’e açılan bir Kürt devleti ve yeni enerji arterleri oluşturulduğunu., 

Açılım hareketi, Kobani desteği ve Türkiye’nin Güneydoğusunun  felakete sürüklenmesinin tamamen ABD patentli BOP kapsamında geliştiğini ve Türkiye’nin dara düşürüldüğünü.,

Terör örgütleri: Bölgede İŞİD dahil tüm terör örgütlerinin ABD tarafından eğitilip, donatılıp, kullanıldığını.,

NATO’nun yeni stratejik Kürt koridoru ile Türkiye’yi parçalama gayreti içine girdiğini, “Büyük İsrail” oluşturma gayretlerini, Füze kalkanı aldatmacasını, son Suriye/Cerablus ve Irak/Musul harekatlarında Türkiye’nin ABD engelleri ile karşılaştığını.,

Türkiye sınırları içinde ve dışında, Türk askerinin teröristlere verilen ABD, NATO ve AB silahları ile vurulduğunu., 

Göçmenler: Türkiye’ye giren dört milyona yakın göçmenin  ABD ve AB tarafından Türkiye’nin başına bela edildiğini, bu yollarla Türk ekonomisinin çökertildiğini., 

AB yardımları: Göçmenlerin Türkiye’de bakılması karşılığı AB’nin verdiği sözlerin hiçbirinin tutulmadığını., 


Şanghay Beşlisi: Tüm bunlara rağmen Şanghay İşbirliği Örgütünün çıkar yol olmadığını.,
Milli çıkarlarımız: Uluslararası dostlukların doğrudan çıkar ilişkisi olduğu ve bu tür ilişkilerin bir denge çerçevesinde sürdürülebileceğini örnekleri ile anlattı. 

Sonuç olarak; Sözde çok önemli stratejik ortaklarımız olan ülkelerle  
ekonomik, siyasal, askeri ve stratejik işbirliğinin tek taraflı, ortaklarımızın çıkarlarına hizmet ettiği, bunların eşit şartlara dönüştürülmesini, 

Dost gözüken bu ülkelerin, Türkiye düşmanı terör örgütlerine açıkça verdikleri destekten vaz geçmelerini,

Rusya ve İran ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesini,

Suriye ve Irak’ta on milyona varan Türk nüfusun haklarının ciddi gerekçeler gösterilerek korunmasını, Misaki Milli konusunda uluslararası anlaşmalar doğrultusunda haklarımızın aranmasını, 

Hatta Cerablus ve Bayır Bucak Türk kantonlarının kurulması için ciddi girişimlerde bulunulması gereğini vurguladı. 

Tüm yaşananları gözden geçirdiğimizde Amerika, NATO ve AB’nin bizi aldattığı gün gibi ortadadır. Aldatmayı bırakın, Türkiye’yi istila planları geliştirmektedirler. 30 yıldır Türkiye’yi, için için kemiren ve Türkiye’nin asker sivil tüm ana unsurlarını eline geçirmiş olan, artık vakti gelmiştir diyerek 15 temmuz 2016 günü kalkışma girişiminde bulunan bir tarikat liderinin CİA ajanı olduğu ve bu hareketin Türkiye’yi Amerikan mandası haline getirecek bir planının parçası olduğu unutulmamalıdır’ dedi. 

Advert