Gümüşhane Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın Gümüşhane'deki Demokrasi Şöleninde bir konuşma yaptı.
Rektör Günaydın’ın konuşmasının tam metni aşağıda yer verilmiştir.
Sayın Valim
Sayın Garnizon Komutanım
Sayın Belediye Başkanım
Kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli yöneticileri
Saygıdeğer üniversite personelimiz
Kıymetli basın mensupları
ve
15 Temmuz 2016 gecesinden buyana Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara inen ve milli iradesine ipotek konulmasına itiraz eden saygıdeğer Gümüşhaneliler.
Milletimiz ve devletimiz,dıştaki düşmanların ve içteki hainlerin fırsat buldukça çeşitli şekilde gerçekleştirdikleri alçakça, ahlaksızca, vicdansızca saldırılarından birisine daha maruz kaldı. Demokratik yapımız, anayasal düzenimiz, parlamenter sistemimiz, milli bütünlüğümüz, iç barışımız bir kez daha alçakça bir saldırınınhedefi kılındı.Milletimizi istedikleri zaman istedikleri şekilde hizaya sokacağına inanan hainler, 15 Temmuz 2016 gecesi amaçlarına ulaşmak için fiili saldırılarından birisini daha gerçekleştirdiler. Ülke yönetimini gayrimeşru yollardan ele geçirmek, millet iradesini kanlı bir şekilde bastırmak, halk üzerinde dış güçlere bağlı bir azınlık otoritesi oluşturmak amacıyla başlatılan bu menfur kalkışma, yüce milletimizin bizzat kendisi tarafından bastırılıp akamete uğratıldı.
16 Temmuz 2016 sabahı, hain ve alçak saldırıların ilk saatlerinden itibaren sokaklara inerek demokrasisine sahip çıkan milletimizin kadim tarihinde şanlı bir sayfa olmuştur. Milletimiz, bütün dünyaya demokrasiye olan inancını bir kez daha ilan etmiş ve kendisi üzerinde oynanacak oyunları yine kendi azim ve kararlılığıyla yok edeceğini göstermiştir.
Değerli Gümüşhaneliler,
İsmi barış, esenlik, saadet, adalet anlamlarına gelen yüce dinimizin bin yıldır bayraktarlığını yapmış; farklı dine, kültüre, inanca mensup insanları adaletle yönetmiş ve bu tarihsel geçmişiyle sadece İslam dünyasının değil, tüm mazlum milletlerin umudu olan yüce milletimiz, varlığını ve gücünü zorbalıktan, sömürüden, baskıdan alanların birinci derecen düşmanı olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Çünkü biliyorlar ki! Türk milletinin ve devletinin güçlü olması, İslam dünyasının ve tüm mazlum milletlerin güçlü olması demektir. Bu sebeple milletimizin ve devletimizin iradesini zayıflatmak, birlikteliğini bozmak için fırsat bekleyen iç ve dış düşmanlar buldukları her fırsatta harekete geçmeyi ihmal etmemişlerdir. 15 Temmuz gecesi yaşananlar bunun örneklerinden birisidir. Fakat 15 Temmuz, gerçekleşmiş tüm hainliklerden ve düşmanlıklardan hem daha farklı ve hem de daha acımasızdır. İlk defa milletimiz,bizden görünen, yeri geldiğinde bizim gibi konuşan, kadim değerlerimizi paylaştığını iddia eden, yüce dinimize hizmet görünümü sergilemekte oldukça maharetli davranan alçak bir yapılanmanın hedefi olmuştur. Ama yüce milletimiz oyuna gelmedi; kuzu postuna bürünmüş bu çakallar sürüsüne gerekli cevabı verdi.
Gümüşhane Üniversitesi olarak bu menfur olayın gerçekleştiği ilk andan itibaren milletimizin ve devletimizin yanında yer aldık.
Meydanlara çıkarak tepkimizi verdik.
Senatoda aldığımız kararla bu alçak girişi lanetledik.
Bireysel ve kurumsal mesajlarımızla ve gönülden gelen dualarımızla cumhurbaşkanımız ve başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın onurlu ve dik duruşunu destekledik ve canımız pahasına desteklemeye devam edeceğimizi milletimize beyan ettik.
Bugün de burada aynı anlayış ve inançla sizlerle birlikteyiz.
Zaman birlik zamanıdır.
Tarihimize kara bir leke olarak geçen menfur olay sebebiyle hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet; milletinin yanında yer alan asker,polisve sivil tüm yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere, hükümetimize, siyasal partilerimize, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza, demokrasi için meydanlara inen sivil toplum kuruluşlarımıza, kendi içindeki kirli oyunu bozan askerimize, güvenlik güçlerimize ve demokrasiye olan inancıyla 15 Temmuz 2016 Cuma gününden itibaren tüm geceleri sokaklarda geçiren milletimize bu hain girişime karşı gösterdikleri dik duruş nedeniyle minnettarız. Ürettiği bilgi ve yetiştirdiği insanıyla demokrasinin sarsılmaz kalesi olan üniversite camiasının bir parçası olarak bu yüce milletin mensubu olmanın haklı gurunu yaşıyoruz.
