Karadeniz'in derin vadilerinde çağlayan derelerin kenarına kurulmuş su değirmenleri, bölgenin tarihine ve kültürüne tanıklık etmeye devam ediyor. Doğanın gücünü insan emeğiyle birleştiren bu yapılar, yüzyıllar boyunca bölge halkının temel ihtiyaçlarını karşılayan üretim merkezleri oldu.

Mısırın ekmeğe dönüşme yolculuğunun başladığı bu değirmenler, sadece üretim alanı değil; aynı zamanda komşuluk ilişkilerinin, dost sohbetlerinin, hikâyelerin yaşatıldığı sosyal mekânlardı.

Bugün hâlâ aktif olan bazı değirmenler üretimi sürdürürken, kullanımdan çıkanlar ise kültürel miras olarak korunmaya devam ediyor. Su ve taşın mükemmel uyumuyla çalışan bu yapılar, teknolojinin olmadığı dönemlerde bile üretimin doğayla ne kadar uyumlu olabileceğini gösteriyor.

Gündoğumu Gazetsi
www.gundogumu.com

Advert