Bu yazıyı yazmak için çok bekledik. Zira 38 yıl sonra gelecek olan şampiyonluğun manidarlığı 2021 – 2022 sezonunda çok daha fazla kendisini hissettirmektedir.
Futbol Ligleri tarihinde 6 resmi şampiyonluğu bulunan bir sezona ait şampiyonluğu üzerinde halen spekülasyonlar yapılan Trabzonspor’un ligin tamamlanmasına 10 hafta kala en yakın rakibine 15 puan fark atması bize göre gecikmiş bir hesabın faturası gibidir.
Trabzonspor’u bir şehrin kulübü olarak görmek ‘sadece o şehrin insanı taraftarı olur’! Anlayışından hareket ederek ötekileştirmek ne kadar yanlış bir ifade ise; dört büyük kulüp cümlesinin boşuna ifade edilmediğinin doğruluğunu da tasdik etmek gerekir.
Bizim esas olarak üzerinde durmak istediğimiz iki başlık var. Bu liglere ister o dönem 1. lig ister şimdi süper lig denilsin ne olursa olsun İstanbul’un üç kulübü tarafından ambargo konulduğunu hatırlatalım bu birinci husustur;
Ve fakat 1970’li yıllarda liglere ayrı bir heyecan ve tat getiren Trabzonspor’un verdiği onurlu mücadelenin bu kulvarda ne kadar renkli bir o kadarda heyecanlı bir mücadeleye ortak olduğunu görmek gerekir.
İkinci husus ise sadece İstanbul kulüplerinin şampiyonlukları kabul görünürmüş gibi kimi saptamaların arasından sıyrılan Trabzonspor gerçeği ile bu teorinin gerçekliliğinin kalmadığının altını çizelim.
İfadelerimizi ve kanıksatmak istediğimiz esas konuyu müsaadenizle küçük bir notla perçinleyelim..
Kuşkusuz bugün futbol artık kurulu bir fabrikaya eşit üretim tesisi, bir topluluğun ayağa kalkması adına oldukça yüklü sayılarla çevrili, rakamlardan oluşan bir gücün timsali, onca spor dalına rağmen her geçen gün popülaritesinin artarak devam etmediğini kim inkâr edebilir ki;
Ulusların ayrıca büyük bir tanıtım aracı olan futbol, ülkemizde de devasa yatırımlarla kalıcı bir güç olma yolunda artık geçerliliğin kabul ettirmiştir.
Diyeceğimiz odur ki işte bu baş döndüren mecra içerisinde sadece futbol gözüyle liglere bakmanın bir anlam teşkil etmediğini de parantez içerisinde yazalım.
Dolayısıyla sadece çamur sahada forma aşkına koşturulan top yerine kitleleri daha da peşinden sürükleyen dudak uçuklatan rakamların havada uçuştuğu ve bu kadar yatırımdan sonra kaybedenin belinin bir türlü doğrultamadığı sporun adıdır futbol..
Nitekim Trabzonspor’un 38 yıl sonra gelen bu derece farkla elde edeceği şampiyonluk kendisinden bütçe olarak kat kat üstün olan kulüpleri sinirlendirmektedir.
Özellikle son dönemde renkli ekranlardan yapılan tartışmaların kabak tadı verdiği, başarılı olanların alkışlanmama hazımsızlığının yaşandığı bu ortamda Anadolu ihtilalini gerçekleştirerek yeniden şampiyonluğun tadına varacak olan Trabzonspor’a hak ettiği övgüyü vermek; sportmenliğin, centilmenliğin Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi zeki, çevik ve ahlaklı olanı severim diyerek özetlediği sporculardan oluşan bir kulübü alkışlamak Türkiye’nin görmesi gereken gerçektir.
