Gümüşhane’nin eşsiz doğası, berrak havası ve hayvancılığa elverişli topraklarıyla bilinen yaylaları, Karadeniz Bölgesi’nin en özel yaşam alanlarından biri olmaya devam ediyor.
Yüzyıllardır doğayla iç içe bir yaşam biçimi olarak süregelen yaylacılık, Gümüşhane’nin kültürel mirasının en güçlü simgeleri arasında yer alıyor.

Gümüşhaneli yaylacılar artık eski günlerdeki kadar yoğun olmasa da, çevre illerden gelen hayvan yetiştiricileri hâlâ bu toprakları yaz mevsiminde adres kabul ediyor.
Bir zamanlar ulaşım araçlarının olmadığı dönemlerde, yüklerini hayvanlarının sırtına yükleyerek zorlu yayla yollarına çıkan insanların hikâyeleri, bugün bile hafızalarda yaşıyor.

Dev çam ağaçları arasında süzülen yollar, sadece bir güzergâh değil; özlemin, emeğin, dostluğun ve doğaya duyulan sevginin hatırasıdır.
Kuru ekmekle doyulan, pınarlarından kana kana su içilen o yollar, geçmişin sabrını ve dayanıklılığını bugüne taşıyor.

Yaylacılık, Karadeniz’in geçmişinden geleceğine uzanan en sade ama en güçlü geleneklerinden biri olarak yaşamaya devam ediyor.

 

Advert