Z Kuşağı… Son zamanların en çok duyulan ve kullanılan kelimesi olabilir mi?
Geleceğimizin mimarları genç nesiller, tarihin her döneminde aynı zaman dilimi içerisinde birbirinin tekrarı olan olaylardan etkilenmiştir. Buna bağlı olarak bu nesiller etkiye tepki mekanizması gereği ortak alışkanlıklara yani tepkilere sahip olmuşlardır.
Gelin beraber bir literatür taraması yapalım mı?
Bu araştırmalar sonucunda sizde göreceksiniz ki her kaynak farklı sonuçlar bize sunmaktadır. Şahsen ortak payda olarak benim kabulüm kuşakların başlangıç ve bitiş yıllarının değişiklik gösterdiğini de kabul edince;
• 1946-1964 yılları arası “Bebek Patlaması Kuşağı veya bir başka deyişle Boomers Kuşağı”,
• 1965-1970 tarihleri arası “X Kuşağı”,
• 1970-1995 seneleri arası “Y Kuşağı”,
• 1995 sonrası özellikle 2000 yılı sonrası doğanlar ise “Z Kuşağı” olarak tanımlanabilir.
Bunlardan ilki hayatını çalışmaya adamış, işkolik nesildir. İkincisi iş hayatı ve sosyal yaşamı arasında dengeli bir vakit süren nesildir. Daha sonraki ise teknolojiye ayak uyduran ve sonuç odaklı bir yaşam süren nesildir. Sonuncusu şuan ki içerisinde bulunduğumuz 21. yüzyılın ilk nesli olma unvanına sahip olan Z kuşağıdır.
Peki, bu kuşak sadece Z kuşağı olarak mı adlandırılmaktadır?
Tabi ki hayır…
Karşınıza İnternet kuşağı, Google kuşağı, Kristal çocuk, Milenyum çağı çocukları ve daha dikkat çekici “.com” kuşağı gibi adlandırıldığı da görülmektedir. Özellikle son zamanlarda daha çok Z kuşağı olarak duyuluyor ve kullanılıyor.
Galiba biraz teknolojinin hızlı ilerlemesi sebebiyle daha önceki kuşaklara göre daha geniş zaman dilimi içerisinde yer alacağa benziyor…
“Bu kuşak diğerlerine göre farklılıkları nelerdir?” sorusu akla gelmiyor değil. Olumlu da olumsuz da farklıları mevcuttur illa ki…
Bu kuşağın olumlu özellikleri nelerdir, peki?
• Zeki olmaları ve bu yetenekleri sayesinde bilgiyi çok hızlı ulaşabilme ve işleyebilme kapasitesine sahip olmaları,
• Yaratıcı düşünme, grup çalışması yapabilmesi ve işbirliği içerisinde çalışmayı sevmeleri sayesinde çevresel, sosyal ve ekonomik sorunları çözmede usta olmaları,
• Haksızlık karşısında susmamaları. (Bu biraz tartışılmaya açık…)
Olumlu özellikleri bu kadar mı? Tabi ki hayır ama başlıca bunları söyleyebiliriz.
Elbette her şeyin olumlusunun yanı sıra olumsuz olduğu yanları da vardır. Bunlar ise;
• Özgürlüklerine ve bağımsızlıklarına düşkün oldukları için çaba harcama ve özveri sergileme gibi özellikleri pek fazla yoktur,
• Toplumsallaşmadan çok bireyciliğe önem vermeleri,
• Teknolojiye kolay ulaşabildikleri için hızlı yaşamaya alışmaları,
• Psikolojik bunalımda içerisinde en fazla bulunan nesil olmaları(Yaşam pahalılığına karşı üstün gelme çabası içerisinde olmaları canlarının sıkılmasına neden olmaktadır).
Z kuşağının değer algısı kavramı tamamen somut kavramlara dayanıyor. Bu yüzden yaşamlarını izlerseniz büyük oranda esintiler halinde yansıdığını görebiliriz. Teknolojiye karşı çok ilgili olmaları, onların zihinlerini daha çok kullanma gereksinimi içerisinde olmayı öğretiyor.
İnanıyorum ki bu kuşağın olumsuz yönlerine anlayışlı ve hoşgörülü bir yaklaşım içerisinde bulunduğumuz takdirde iş hayatına, topluma ve ülkemize katkısı avantaja dönüşecektir. Özellikle iş dünyasına katkısının daha fazla olacağını tahmin ediyorum. İş dünyasında konfor alanlarına çekilerek sığınmış bireylerin aksine yenilikçi bakış açıları, analitik düşünme yetileri ve risk alabilme potansiyelleriyle beraber hem kendilerini hem de kurumları yükseltebileceklerini öngörmekteyim.