Prof. Dr. İbrahim Öztek yazdı

Türkler, tarihle birlikte var olan bir millettir. Ve daima var olacaktır.
“Türk Kültürü ve Türklerin Tarihi” konferansımdan
Milletler vardır tarih olmuş, tarihin derin sayfaları arasında kaybolmuş, yok olmuşlardır. 
Milletler vardır tarih boyunca bulundukları coğrafyada yaşamlarını sürdürmüşler, belirli sınırlar içinde kalmışlardır.
Milletler vardır, tarih boyunca diğerlerinin baskısına, eziyetine uğramış, oradan oraya atılmış, sürüklenmiştir.
Milletler vardır millet olamamışlardır. 
Fakat dünyaya öyle bir millet gelmiştir ki, o  kökü tarihin derinliklerinde olan bir millettir.
Öyle bir millettir ki, milletlere baş eğdirmiş, baş olmuştur. Medeniyet kurmuş, medeniyet götürmüş, milletleri islah etmiştir. 
Yoldan çıkmış milletleri yola getirmiş, kıtaları yurt, denizleri göl edinmiştir.
İki çağı kapamış iki çağı açmıştır.
Ayın, güneşin, yıldızların sistemlerini bulmuş,

 


 

Gökten ay ile yıldızı indirmiş,
Gemileri karadan yüzdürmüş,
Altay’lardan attığı okla Avrupa’nın bağrını delmiş,
Tarih boyunca tarih yazmış,
Birçok milletin de tarihini süsleyerek, onlara onur kazandırmıştır.
Onların da tarih yazmalarının nedeni olmuştur.  
İşte bu Türk milletidir. 
Türk, dünya üzerinde bazen kasırga, bazen fırtına gibi esen, 
bazen de kasırga sonrasının sakinliği içinde dünyayı aydınlatan güneş olmuştur.
Türk, bu medeniyetleri kurarken  ve korurken muhteşem orduların sahibi olmuştur.
Bir zamanlar  Türk’lerinuçan orduları vardı.
Bu orduların önünde Papa diz çöküp, yalvarıyordu.
Orduların nal sesleri yeri göğü inletiyordu.
Bu yer götürmez ordular, Çin içlerinden Avrupa içlerine aktı.
Kurduğu büyük medeniyetlerle de Dünya’yı aydınlatan güneş oldu.  
Henüz Rusya, Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere yokken dünyanın en büyük imparatorluklarını kurdu. İşte biz böyle bir millettik.
Bu yüce millet, 120 kadar beylik, atabeylik, hanlık, hakanlık, sultanlık  ve imparatorluklar kurdu 
ve Türkler değişik zamanlarda dünya üzerinde gidebildikleri  ve gidip de dönemedikleri her yeri fethetti. 
Göktürkler zamanında Doğu Roma’dan Çin’e tüm milletlere baş eğdirmiş bir Türk kavramı vardı.
Büyük Hun İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşıldı.

  

Her milletin kendine has hazineleri vardır. Fakat Türk milletinin öyle bir hazinesi vardır ki, bu kimsenin sahip olamayacağı “devletler hazinesi”  ve “Kahramanlar hazinesidir”.
Tarihte yüzlerce beylik, atabeylik, hanlık, hakanlık  ve imparatorluk  kurmuş bu millet,  tarihin ve insanlığın gıpta ile baktığı  nice kahramanlar ve nice önderler yetiştirmiştir. Bunlar saymakla bitmez. Fakat içlerinde biri vardır ki, o yüzyıllarda bir yetişen dahi, asker, siyasetçi, devlet adamı, düşünür, o yol gösterici, kanun yapıcı, devrimci, tarihçi ve dilbilimcidir.O, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünyanın en ileri milletleri O’nun gibi birisinin ülkelerinde doğmadığına ve böyle birine sahip olamadıklarına yanıp tutuşmuşlardır.
O, tek dişi kalmış yedi kollu kan emici canavar tarafından kuşatılmış, sarılmış, kanı canı tüketilmiş milletini yok olmaktan kurtaran, ona can veren, ruh veren ve son Türk devletini kuran en büyük kahramandır. Verdiği emirler  o kadar kesin ve can alıcıdır ki, Ona inananlar, için “size ölmeyi emrediyorum” dediğinde, bilenler kuran okuyor, bilmeyenler Allahu Ekber nidaları ile düşmana son darbeyi vurmak için ya da şehadet şerbetini içmek için gidiyorlardı. 
    
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri”, dediğinde; Mehmetçik aslanlar gibi kükreyerek,26 Ağustos sabahı inletti göğü yeri. Yok etti pis çizmeleri ile vatan toprağını çiğneyen illeti. 
Büyük şair Yahya Kemal Beyatlı, Türk’ün Başkomutanının son Türk devleti için kalktığı Büyük Taarruz nedeni ile hislerini bakın nasıl dile getiriyor:

26 AĞUSTOS 1922
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâRabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâRabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyednâmın,
Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Türk’e Ankara çevresini bile çok gören düşmanın halen ruhsuz bir kölesiydik. Ruh verilmediği için millet de olamayacaktık. Camilerimizde Ezanın yerini çan sesleri alacak, sanmayın ki, Müslüman kalacaktık. 
Atatürk’ün askerleri görevlerini yaptı. Dualar kabul oldu. Türklük kurtuldu. İslam kurtuldu. İlk haçlı seferini yok eden Türk Kılıçaslan gibi, son haçlı seferini de Atatürk yok etti. 26 Ağustosta başlayan büyük taarruz 30 Ağustosta Türk’ün en büyük destanı oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Allah’ın Türk Milletine en büyük lütfudur.  30 Ağustos Zaferimiz ve ardından kavuşacağımız Kurban Bayramımız Yüce Türk Milletine kutlu ve hayırlı olsun.

Sonsuz Selam, sevgi ve saygılarımla...

 

Advert