G20 Zirvesi’nde dünyanın beklentisi büyük
Hangzhou kentinde kısa süre sonra başlayacak G20 Zirvesi öncesinde CRI'ye konuşan Avustralyalı uluslararası ilişkiler uzmanı, Çin'in ev sahipliğindeki bu zirvenin küresel ekonomiye itici güç olmasını beklediğini söyledi.
Avustralya'nın önde gelen düşünce kuruluşu Lowry Uluslararası Politika Enstitüsü tarafından yayımlanan G20 araştırma raporunda, küresel ekonomik toparlanmadaki zayıflığa dikkat çekilerek, bu şartlarda toplanacak Hangzhou Zirvesi'nin küresel ekonomi ve finans alanlarında Çin'in yapıcı rolünü sergileyebileceğine işaret edildi.
Raporda, dünya ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu pek çok belirsizliğe de dikkat çekilrken, özellikle Brexit yarattığı sarsıntının altı çizildi. Diğer yandan, IMF'nin Brexit referandumu sonrasında küresel ekonomi büyüme tahminini 2016 yılı için 0,1 düşürdüğü ve bunun son 4 yılda art ardına 16'ıncı aşağı yönlü revizyon olduğu vurgulandı. Dolayısıyla, küresel ekonominin içinde bulunduğu zorluk ortada.
Raporda ayrıca, dünyanın en büyük 20 ekonomisi olarak, G20 ülkelerinin istikrarlı ekonomik büyüme bakımından daha aktif rol oynamaları gerektiğine işaret edildi. Lowry raporunu hazırlayan G20 Araştırma Merkezi Uzmanı Tristram Sainsbury, CRI'a verdiği röportajda, Hangzhou Zirvesi'nin dünya ekonomik gücünü yeterince harekete geçirebileceğini, sürdürülebilir ve dengeli kalkınma için yeni itici güç olabileceğini kaydetti.
Sainsbury şu görüşleri dile getirdi:
"Çin'in ev sahipliğindeki G20 Hangzhou Zirvesi'nden başarılı sonuçlar çıkma ihtimali hakkında oldukça iyimserim. Çin, zirve gündeminde daha teknik konuları öne çıkardı. Örneğin, dünyanın karşı karşıya bulunduğu sınamalar arasında yer alan yapısal reform ya da ticaret, yatırım, sürdürülebilir kalkınma ve inovasyon gibi. Bu arada, Hangzhou Zirvesi, son bir yılda kaydedilen gelişmelerin nasıl değerlendirileceği açısından da izlenmeli. Çin'in mevcut uzun vadeli küresel ekonomik meydan okumalara karşı nasıl önlemler alacağını merak ediyorum. Daha önemlisi ise, Çin Dışişleri Bakanı'nın yaptığı, Zirve'de 10 sonuç alınması için müştereken çalışılması çağrısının katılımcı ülkeler tarafından olumlu karşılanmasını bekliyorum."
Sainsbury ayrıca, özellikle Çin'in geçen yılın Aralık ayında G20 dönem başkanlığını devralmasından bu yana, söz konusu çok taraflı örgütün ekonomik toparlanmadaki güçsüzlüğün göğüslenmesi için ne gibi önlem alacağı konusunda büyük beklenti oluştuğuna dikkat çekti. Sainsbury Çin'in dönem başkanlığını devralmasından sonra orataya çıkan birkaç önemli gelişmenin bu beklentiyi daha da büyüttüğünü dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Çinli en üst düzey liderler yaptıkları konuşmalarda, G20 gündemine büyük önem vereceklerini ve Hangzhou Zirvesi'nin Çin'in 2016 dış politikasındaki en önemli nokta olacağını belirtmişti. Çin, bunun için dünya ülkeleriyle geniş temaslarda bulundu. Çin G20 dönem başkanlığını devraldığında, renminbinin IMF Özel Çekme Hakları (SDR) sepetine alındığı açıklandı ve örgüt nezdinde idari reform kararları ABD tarafından onaylandı. Bütün bunlar, dünyanın Çin'in G20 dönem başkanlığından beklentilerini arttırdı."
Günümüz dünyasında çok taraflılığın gittikçe zayıf kaldığına ve ticari korumacılığın baş gösterdiğine işaret eden Sainsbury, büyümedeki güçsüzlüğe karşı G20'nin dünya ekonomisini canlandırmadaki rolünün gün geçtikçe daha da önem kazandığını söyledi. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
G20 Zirvesi’ni 5 basın mensubu izleyecek
Çin’in Hangzhou kentinde 4-5 Eylül’de yapılacak G20 Liderler Zirvesi’ni toplam 5 bin gazetecinin takip edeceği belirtildi.
Yerli ve yabancı gazeteciler 11. G20 Liderler Zirvesi basın merkezinde bugün bir araya geldi.
1-6 Eylül günlerinde 70 ülkeden gelen 5 bine yakın gazeteci Hangzhou kentindeki basın merkezinde zirveyi takip edecek ve gelişmeleri anında dünyaya aktaracak.
Toplam yüzölçümü 15 bin metrekareyi bulan basın merkezi, danışma, kamu çalışma bölgesi, basın toplantısı bölgesi, MCR bölgesi, özel çalışma bölgesi, röportaj alanı, çay molası bölgesi gibi bölümlerden oluşuyor. Bu bölgelerde gönüllü hizmetler de verilecek. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
G20 Zirvesi’ne damga vuracak 4 kelime:
İnovatif, canlı, bağlantılı ve kapsayıcı
Çin'in Hangzhou kentinde yarından sonra başlayacak G20 Zirvesi dünya ekonomisinin mevcut durumu göz önüne alındığında son derece büyük önem taşıyor. Uzmanlar, küresel ekonomideki bu tablo karşısında, G20 Hanzhou Zirvesi'nde inovatif, canlı, bağlantılı ve kapsayıcı kelimelerinin önemine dikkat çekiyor.
Küresel finans krizinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, dünya ekonomisi hala kendini toparlayamadı. ABD'de büyüme yeterince canlı değil. AB ülkelerinde talep zayıf, işsizlik ve borçluluk ise yüksek. Japonya'da Abenomics etkisini kaybediyor. Genişlemeci para ve maliye politikalarına rağmen, Japon ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yalnızca yüzde 0,1 büyüyebildi. Kriz sonrasında küresel ekonomiye umut olan yeni yükselen piyasalarda da durum bugün iyi görünmüyor. Emtia fiyatlarında son yıllarda görülen sert düşüşler Rusya, Brezilya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin ekonomilerini zora sokmuş durumda bulunuyor.
Bu koşullar altında, küresel ekonomide toparlanma ivmesinin zayıfladığı görüşünde olan Fudan Üniversitesi İktisat Fakültesi Profesörü Ding Chun şunları söyledi:
"Zaten yapısal sorunlar mevcut. Bunun yanı sıra, geçici, dönemsel unsurlar da bulunuyor. Yapısal unsurlar derken, şunu kastediyorum. Küresel ekonomi finans odaklı olarak son 20 yılda parlak bir dönem geçirdi. Bugün ise yapısal düzeltme içinde. Bu tür küreselleşmenin negatif yönleri gün geçtikçe belirginleşiyor. Eskisi gibi, para ve maliye politikalarında gevşemeye gitmek, bu yolla talep ayarlaması yapmak artık işe yaramaz, dünya ekonomisini içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmaz. Çünkü, sorun yapısal nitelikli. Dönemsel sorunlar da var. Avrupa'dan örnek verirsek. Mesela mülteci sorunu, terör saldırıları. Bunlar ekonomik talebe belirgin biçimde darbe vuran unsurlar."
Küresel ekonomideki bu tablo karşısında, G20 Hanzhou Zirvesi'nde göze çarpan dört kelime büyük anlam taşıyor. Bu kritik kelimeler: İnovatif, canlı, bağlantılı ve kapsayıcı. Renmin Üniversitesi Chongyang Finans Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Wang Wen, bu kelimeleri küresel toparlanma için reçete olarak değerlendiriyor. Her bir kelimenin dünya ekonomisinin bir derdine derman olabilecek nitelikte olduğunu savunan Wen şu görüşleri dile getirdi:
"İnovasyon, dünya ekonomisinin girdiği teknik gelişme darboğazından çıkmak için çözüm yolu. Çünkü, teknik inovasyon, ekonomik kalkınmanın başta gelen itici gücü. Buhar makinasının, elektriğin, dokuma makinalarının ya da internetin son üç yüz yılda yarattığı devrimler ortada. Ancak, son dönemde akıllı teknolojiler ekonomide benzeri bir çığır açamadı. Bu durum dünya ekonomisinde talep, yatırım ve büyümenin alt düzeyde kalmasına yol açtı. Çin, bu sorunun çaresini inovatif olmakta görüyor. Eskisi gibi yalnızca yatırıma ya da dönemsel parasal ve mali genişlemelere dayanamayız. İkinci kelime ise canlı. Canlılık, küresel çapta ortaya çıkan korumacılığa cevaptır. Üçüncü kelime, bağlantılı. Bugün dünya ekonomisinin içinde bulunduğu sorunlardan biri gelişmiş bölge ve kentler arasında yeterince bağlantının olmaması. Bağlantılı kelimesi, işte bu soruna çare arıyor. Son kelime ise kapsayıcı. Dünya ekonomisinde şu an büyük farklılıklar, bölünmüşlükler mevcut. Bizim amacımız, temel olarak daha çok insanın kalkınmanın nimetlerinden faydalanması".
Küresel toparlanmanın önündeki engellerden olan farklılık ve bölünmüşlüklerin giderilmesi, bu konuda eşgüdüm sağlanması gerekiyor. G20 krizle mücadele modundan yavaş yavaş uzun vadeli küresel yönetişim moduna geçerken, Hangzhou Zirvesi'nin ana gündeminde yer alan konular arasında koordinasyon yeteneğinin altının çizilmesi gerekiyor. Büyük ülkeler arasında makro politika eşgüdümü bu çerçevede öncelik taşıyor.
Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Ekonomi Araştırmacısı Chen Fenying, makro ekonomi politikalarındaki farklılığın ekonomilerin içinde bulunduğu farklı sorunları yansıttığına dikaat çekerek şu bilgileri verdi:
"Makro ekonomik ayrışma olağan bir durum. Bu tür bir durum, finans krizi sonrasının bir özelliği. Krizin üzerinden 8 yıl geçti. Fakat, ekonomik büyümeler arasında farklılıklar oluştu. Örneğin, Avrupa'nın karşı karşıya bulunduğu sorunlar ile Asya'nın karşı karşıya bulunduğu sorunlar birbirinden ayrı. Aynı şekilde, Japonya'nın yüzleştiği meselelerle Çin'inkiler de farklı. Ülkeler öncelikle kendi sorunlarına çözüm arayışında bulunuyor. Bu çerçevede para politikaları ayrışıyor, maliye politikaları ayrışıyor."
Profesör Ding Chun, bu tür ayrışmalar karşısında, küresel ekonominin büyüme konusunda nasıl itici güç bulacağı konusunda umutlu. Küresel yönetişim platformu niteliğindeki G20 Zirvesi aracılığıyla bu sorunların tartışılması, istişare edilmesi ve çözüm yollarının aranması gerektiğini kaydederek şunları kaydedetti:
"G20'de bir ölçüde bu sorunlar tespit edilebilir ve mümkün mertebe fikir birliği sağlanabilir. Evsahibi olarak, Çin son derece yoğun bir gündem hazırladı. Üstelik, gündem dünyanın ekonomik sorunlarıyla doğrudan ilişkili. Krizden bu yana ülkeler gevşek para politikalarına, niceliksel gelişmeye ağırlık verdi. Ancak, bunun etkinliği giderek kayboluyor. Ayrıca, söz konusu yöntem ekonomiler arasında kopukluklara yol açtı. Neticede şu açıkça görüldü ki, yalnızca talep yönlü politikalarla para politikasını kullanmak dünya ekonomisinin durgunluktan çıkması için yeterli değil. Bu yüzden, biz inovasyonun, canlılığın geliştirilmesini vurguluyoruz.” Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Çin ile Almanya arasında kültür köprüsü
Almanya'nın Stralsund kentinde Konfüçyüs Enstitüsü'nün açılışına Şansölye Merkel de katıldı. Die Welt gazetesindeki haberde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Federal Almanya nezdindeki Büyükelçisi Shi Mingde, açılışta yaptığı konuşmada, enstitünün "barış, istikrar ve gelişme"ye katkıda bulunmasını umduğunu belirtti.
Konfüçyüs Enstitüleri, Çin'in dünya çapında yayılmış kültürel sivil toplum "elçilikleri" gibi işlev görmekte. Dünya üzerinde 500 kadar enstitü var. Buralarda Çince dil öğretimi yapıldığı gibi, konferans ve toplantılar düzenlenerek Çin'in ilgili bölge ile ilişkilerinin yoğunlaşması sağlanıyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
AB'nin G20 Hangzhou Zirvesi'nden beklentisi büyük
Avrupa Birliği'nin G20 Hangzhou Zirvesi'nin küresel ekonominin toparlanmasını güçlendiren bir kilometre taşı haline gelmesini beklediği bildirildi.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, dün birlik üyesi ülke liderlerine ortak imzalı mektup gönderdi.
Tusk ve Juncker mektupta, Avrupa Birliği'nin Hangzhou Zirvesi'nde mülteci krizinin üstesinden gelme çabalarına destek verilmesini, bunun yanı sıra büyük çaplı mülteci ve göçmen akımlarına önlem alınmasına ilişkin olarak 19 Eylül'de yapılacak BM üst düzey toplantısında sonuç alınmasının hızlandırılması çağrısında bulunacağını söyledi.
Mektupta ayrıca, Hangzhou Eylem Planı'nın saptanmasının hızlandırılması ile OECD'nin vergi kaçakçılığı ile ilgili kurallarının hayata geçirilmesi çağrısı da yapıldı. ÇinUluslararası Radyosu (CRI)
Çin, dünya genelinde yapısal reforma yön verecek
Hangzhou Zirvesi büyümenin yapısal reformla hızlandırılmasına odaklanacak. Ancak yapısal reform nedir? Çeşitli ülkelerin yapısal reform konusundaki farklı anlayışları arasında koordinasyon sağlanması gerekiyor. Bu nasıl gerçekleştirilecek? Ya da yapısal reforma kim yön verecek?
Uzmanlar, bu sorulara cevap bulunmasında Çin'in kendi deneyimlerinin yardımcı olabileceğine dikkat çekiyor.
Küresel ekonomik toparlanma yavaş ilerlerken, G20 Zirvesi'nin bu yılki evsahibi Çin, "inovasyon, dinamizm, etkileşim ve kapsayıcılığa dayalı bir dünya ekonomisinin yaratılması" ana temasını ileri sürdü. Çin'in planında yapısal reformla ilgili yol haritasının açıkça görülebildiği görüşünde olan Çin Halk Üniversitesi Chongyang Finans Enstitüsü Makro Araştırma Bölümü Başkanı Jia Jinjing, şunları söyledi:
"Finansal krizin etkileri 2008 yılından bu yana hala giderilemedi. Batılı ülkelerin aldıkları tedbirler, para ve maliye politikalarına odaklandı. Fakat para ve maliye politikaları dünya ekonomisini şu anki sıkıntıdan kurtaramaz. Yapısal reforma ihtiyaç var. Sadece ve sadece Çin, inovasyonla büyümenin hızlandırılmasına yön gösterebilir."
Yapısal reform, yeni bir ifade değil. Ne var ki, yapısal reform nedir? Fudan Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Dünya Ekonomisi Enstitüsü Profesör Ding Chun, bugünlerde sık sık bahsedilen yapısal reformun, endüstri sektörlerinde atılım anlamına geldiğini ifade etti. Profesör Ding Chun şu bilgileri verdi:
"Dar anlamıyla yapısal reform, ilgili endüstri sektörlerinde atılım niteliğinde değişiklik gerçekleşmesidir. Örneğin, IT sektöründe gerçekleştirilen atılım, küresel ekonominin yenilenmesine katkı sağladı."
Her ülkenin kendi yapısal sorunları mevcut, ancak bu sorunlar çok farklı. Dolayısıyla bu konuda ortak paydada buluşulması ön şart niteliği taşıdığına dikkat çeken Çin ÇağdaşUluslararası İlişkiler Akademisi Dünya Ekonomisi Enstitüsü Araştırmacısı Chen Fengying, G20 Hangzhou Zirvesi'nin bu alanda katkı yapabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meselâ Çin'de, halen üç görevimiz var, bunlar aşırı üretim kapasitesinin devre dışı bırakılması, stok azaltımı ve kaldıraç hafifletilmesi. Bizce, Çin'in yapısal reformu, arz yönlü yapısal reformdur. Bazı ülkelerde belki bu sorun daha ciddi, diğer ülkelerde galiba başka sorunlar daha önemli. Ama ortak paydamız var. G20 Hangzhou Zirvesi bu alanda önemli rol oynayacak."
Aslında çeşitli ülkelerin kalkınmasında en büyük ortak paydanın aranması, yalnızca birkaç büyük ülkenin kalkınma talebiyle sınırlı değil. Geçmişte gayri safi dünya hasılasının yüzde 85'ini oluşturan G20 üyelerinin daha fazla dikkat çektiğini hatırlatan araştırmacı Chen Fengying, bu dikkatin artık küresel nüfusun yüzde 85'ini teşkil eden gelişmekte olan ülkelere dönmesi gerektiğini vurguladı. Chen, bunun Hangzhou'da geçen zirveler temelinde elde edilecek en büyük ilerleme olacağını kaydederek sözlerine şöyle devam etti:
"Güçlü ve dengeli büyüme istiyoruz. Bu, G20'nin hedefi. Ancak bu hedef, sadece G20 üyelerine dayanmakla gerçekleştirilemez. Çünkü yoğun nüfusun G20 kalkınma gündemine dahil edilmesi gerekiyor. Hangzhou Zirvesi'nin en büyük özelliği, 2030 yılı kalkınma gündeminin yer alması. Örneğin, altyapı tesisleri inşası, az gelişmiş ülkelerin sanayileşme sorunu ve saire.” Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Çin’den saldırıya sert tepki
Çin’in Bişkek Büyükelçiliği’ne yönelik saldırı Çin Dışişleri tarafından sert bir dille kınanırken, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi olayın aydınlatılmasını ve faillerin bulunup cezalandırılmasını istedi.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, dün Çin'in Bişkek Büyükelçiliği'ne düzenlenen bombalı saldırının ardından Kırgız mevkidaşı Erlan Abdyldaev'le telefon görüşmesi yaptı.
Abdyldaev, görüşmede, Çin'in Bişkek Büyükelçiliği'ne yapılan terör saldırısını en sert dille kınadıklarını ve yaralılara geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarını söyledi. Saldırının ardından, Kırgızistan'ın tüm acil önlemleri aldığını belirten Abdyldaev, olayın soruşturulacağını ve faillerin cezalandırılacağını kaydetti.
Kırgızistan'daki Çin vatandaşları ve kuruluşlarının güvenliğini var güçle garanti edeceklerini vurgulayan Abdyldaev, Çin ile terörle mücadele gibi alanlardaki işbirliğini güçlendirmeye hazır olduklarını dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Wang Yi de, saldırıyı en sert dille kınayarak, Kırgızistan'dan olayın aydınlatılmasını ve faillerin cezalandırılmasını, benzer olayların tekrarlanmasının önlenmesini istedi.
Wang Yi ayrıca, ortak güvenlik çıkarlarını korumak için ikili terörle mücadele işbirliğinin derinleştirilmesine devam edeceklerinin altını çizdi
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Çin hükümetinin saldırıyı sert bir dille kınadığına işaret ederek, Kırgızistan hükümetinin olayı bir an önce aydınlatmasını ve failleri ortaya çıkararak ağır şekilde cezalandırmasını beklediklerini söyledi.
Olayın hemen ardından Çin Dışişleri Bakanlığı'nde izleme merkezi oluşturuldu. Kırgızistan hükümetinin, ülkede bulunan tüm Çinli diplomatlar ve Çin vatandaşlarının can güvenliğini korumak için gerekli tüm tedbirleri alması istendi. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Beijing yeni teknoloji yatırımları için cazibe merkezi
Çin uzun yıllar boyunca ucuz üretim ve ihracat merkezi olarak kabul edildi, ancak Çin ekonomisi son yıllarda büyük bir dönüşümün içinde.
Çin bir yatırım merkezli bir ekonomiden tüketim merkezli bir ekonomiye doğru bir dönüşümü yaşıyor. Çinli büyük şirketler dünyanın farklı ülkelerinde yüksek teknoloji şirketini satın alıyor. Giderek büyüyen şehirli orta sınıflar yüksek teknolojili ürünlere yönelik büyük bir talep yaratıyor. Bu dönüşüm, Çin’in dünyanın imalat merkezi olmaktan teknoloji üreten ve tüketen bir ekonomik merkez olmaya başladığının bir göstergesi.
Yeni bir buluş ya da teknolojik yeniliğin, ticari bir ürüne dönüştürmek amacıyla finansal olarak desteklenmesi teknolojik gelişmenin ana motoru. Bu amaçla oluşan “girişim sermayesi (venture capital)” şirketleri bu gün dünyanın en yenilikçi bölgesi olarak bilinen Silikon Vadisi’nin oluşmasında çok önemli bir rol oynadı.
Örneğin 1960’larda Amerika’da kurulan Draper ve Johnson Yatırım Şirketi, Sutter Hill Girişimleri ve Varlık Yönetimi Grubu gibi girişim sermayesi şirketleri 30-40 yıl içinde Kuzey Californiya’daki Silikon Vadisi çevresinde yoğunlaştı. ABD’de başlayan ve bugün Cisco’dan Microsoft’a, Yahoo’dan Intel’e kadar birçok dünya devinin ortaya çıkmasına neden olan girişim sermayesi finansman modeli ABD’den tüm dünyaya yayılmış ve cep telefonundan bilgisayara kadar pek çok buluşun ortaya çıkmasındaki en önemli etken oldu.
Silikon Vadisi dünyanın en çok bilinen inovasyon ve ileri teknoloji kümesi olarak uzun yıllardan beri dünyada en çok girişim sermayesi yatırımı çeken bölge. Bu bölge Intel, Google, HP, Apple, Microsoft, AMD, Facebook, Twitter gibi birçok ileri teknoloji şirketi ve sosyal medya şirketinin bulunduğu dünyanın en yenilikçi bölgesi. Ancak Beijing artık teknoloji yatırımcıları için yeni bir cazibe merkezi haline geliyor.
Beijing girişim sermayesi yatırımlarını 2007 yılında 900 milyon dolardan, büyük bir artışla 2014 yılında 7,7 milyar dolara çıkartmayı başardı. Beijing girişim sermayesi yatımlarında Silikon Vadisini de barındıran ABD teknoloji merkezi “San Francisco Vadisi’nden (Bay Area) sonra ikici sıraya yükseldi.
2009-2014 yılları arasında dünyada bölgelere göre girişim sermayesi yatırımlarının büyüme hızı incelendiğinde, Beijing yılda ortalama %42’lik bir büyüme oranı ile ABD’nin teknoloji merkezlerindeki yatırımlarının büyüme performansının çok üzerinde bir gelişme gösterdi. Silikon Vadisi 24,8 milyar dolarlık girişim sermayesi yatırımı ile hala en tepe de olsa da Beijing yatırımlardaki yüksek büyüme temposu ile açığı kapatıyor.
Çin bir inovasyon merkezi olarak hızlı gelişme göstermesi devletin politikalarının yanında internet ve cep telefonu kullanıcılarının yükselmesinin katkısı ile gerçekleşti. Çinhükümeti yerel altyapıyı geliştirerek, önemli araştırma merkezleri ve sanayi parkları kurarak veri politikaları ve arazi tahsisi yoluyla inovasyon yapan işletmelere önemli ölçüde destek vermeye devam ediyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
BM'den G20 konusunda Çin'e övgü
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Çin'in evsahipliği yapacağı G20 Hangzhou Zirvesi'nde sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği gibi uzun vadeli makro sorunlara yer verilmesini takdirle değerlendirdi.
Eylül başında Çin'in Hangzhou şehrinde yapılacak G20 Zirvesi'ne katılacak Ban Ki-moon kısa süre önce basına verdiği demeçte, Hangzhou Zirvesi'nin 2030 yılı sürdürülebilir kalkınma gündemi ve iklim değişimine ilişkin "Paris Anlaşması"nın uygulanmasına yardımcı olmasını beklediklerini ifade etti.
G20 Hangzhou Zirvesi'nin ana teması, "İnovasyon, dinamizm, etkileşim ve kapsayıcılığa dayalı bir dünya ekonomisinin yaratılması" olarak belirlendi. "Kapsayıcı ve etkileşimli kalkınma" ana gündeme alındı. Küresel ekonomide belirsizliklerin bulunduğu ve ticarette korumacılığın güçlendiği göz önüne alındığında Hangzhou Zirvesi'nin ana temasının büyük önem taşıdığı kabul ediliyor. Ban Ki-moon "Çin'in bu yılki zirve gündemine 2030 yılı sürdürülebilir kalkınma gündemi ve iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması'nın uygulanmasını almasını takdirle değerlendiriyorum" dedi.
Ban Ki-moon aynı zamanda, sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğinin ana gündeme alındığını hatırlatarak, Çin'in bu sayede G20'nin odağını kısa vadeden uzun vadeye genişlettiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti:
"Genel Sekreter olarak, 2030 yılı sürdürülebilir kalkınma gündeminin Zirve'de ana gündeme alınmasından dolayı Çin'e çok teşekkür ederim. Bu, G20 tarihinde ilk kez sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğiyle ilgili sorunların birlikte tartışılacağı anlamına geliyor."
İklim değişikliği görüşmelerini hızlandıran güçlerden biri olarak Ban Ki-moon, G20 Hangzhou Zirvesi'nin, "Paris Anlaşması"na ilişkin hukuki prosedürün üyelerce bir an önce tamamlanması için bir fırsat oluşturmasını umduğuna işaret etti. Ban Ki-moon şunları söyledi:
"Biz, iklim değişikliğiyle ilgili Paris Anlaşması'nın yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesini hızlandırmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Xi Jinping'e Çin'in taahhütlerini onaylayacağı müjdesini verdiği için çok teşekkür ederim. Bu, son derece heyecan verici. Umarım, diğer ülkeler, özellikle G20 ülkeleri, Paris Anlaşması'na ilişkin hukuki prosedürü bir an önce tamamlar."
Ban Ki-moon bu yıl sonunda Genel Sekreterlik süresini tamamlayacak. Hangzhou Zirvesi, Ban'ın Genel Sekreter sıfatıyla katılacağı son G20 Zirvesi olacak.
Ban Ki-moon dışında, Dünya Bankası Başkanı Kim Jim-Yong, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Dünya Ticaret Örgütü Genel Sekreteri Roberto Azevedo ve Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Sekreteri Guy Ryder gibi uluslararası örgüt başkanları da Hangzhou Zirvesi'ne katılacak. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Çin son 55 yılda dünya ekonomisinin en hızlı büyüyen ekonomisi
2016 yılının ilk çeyreğinde Çin ekonomisinin kaydettiği % 6,7’lik büyüme bazı kesimlerde Çin ekonomisinin büyüme ivmesini önemli ölçüde kaybettiği ve hatta resesyona doğru gittiği şeklinde yorumlara neden oldu.
Çin ekonomisinin büyüme performansı ile ilgili en büyük endişe kaynağı 2015 yılında ekonomik büyümenin %7nin altına düşmüş olması. Bu büyüme hızı son yirmi yılın en düşük büyüme hızı da olsa Çin ekonomisi yaşadığı yapısal dönüşüme bağlı olarak “yeni normal” olarak tanımlanan bir dönemin içinde. Bu dönemde ise ölçek ve hızdan daha çok arz yönlü reformlarla desteklenen kalite ve verimliliğe odaklanmak zorunda. Çin kritik yapısal dönüşüm ve teknolojik değişimin arifesinde yer alıyor.
Yılın ilk çeyreğinde hizmet sektörü %7,6 büyüme göstererek GSYH içinde %56,9’luk bir paya sahip oldu. Tüketim artmaya devam etti. Tüketici mallarında toplam perakende satışlar aynı dönemde %10,3 büyürken sabit sermaye yatırımlarının büyüme hızı geçen seneye göre % 0.7 artış kaydederek %10,2 olarak gerçekleşti. İmalat sanayi üretimi istikrarını korurken, sektördeki katma değer %5,8 oranında büyüme gösterdi.
Çin’in ilk çeyrek ekonomik performansı değerlendirildiğinde resesyona doğru bir gidişten çok, istikrarlı bir büyümeye patikasına doğru gidişten bahsetmek mümkün ki bu güvenin etkisi ile IMF, Çin’in 2016 yıl sonu büyüme beklentisini %0,2 oranında yukarıya revize etti. Çin 10 trilyon doları aşan GSYH’si ile dünyanın ikinci büyük ekonomisi olarak giderek daha fazla olgun bir ekonomi haline geliyor.
Bu da iktisatçıların “yakınsama etkisi” dediği olgunun bir sonucu olarak Çin’in zenginleştikçe büyümesinin yavaşlayacağı anlamına geliyor. Ama Çin’in önünde daha uzun bir yol var ve önemli ölçüde büyüme potansiyeline sahip. IMF’ye göre 2015 yılı içinde Çin’in dünya ekonomisinin büyümesine katkısı %25’den daha fazla ki bu bize hala Çin’in dünya ekonominsin ana motoru olduğunu gösteriyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Çin Büyükelçisi’nden Türkiye'ye övgü
Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu görevine 2003 yılında başlayan Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang, G-20 zirvesi öncesi açıklamalarda bulundu.
Geçen yıl Türkiye'nin ev sahipliğini yaptığı G-20 zirvesi bu yıl, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla 4-5 Eylül günleri Çin'in Hangzhou kentinde düzenlenecek.
Zirve öncesi Sabah gazetesine konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang G-20 zirvesi, Çin- Türkiye ilişkileri ve Çin'in Yeni İpek yolu "Bir Kuşak-Bir Yol" projesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Büyükelçi Yu Hongyang'in açıklamaları şöyle:
Hangzhou Zirvesi'nde 30'a yakın anlaşma sağlanarak tarihi bir rekor kırılması bekleniyor. Hangzhou Zirvesi, G-20 Grubu tarihinde en fazla gelişmekte olan ülkenin katılımıyla daha temsili ve kapsayıcı olma özelliği taşıyor. Bu zirvenin amaçlarından birisi G-20 Grubu'nun yönlendirici rol oynayarak dünya ekonomisine yön vermesi ve güç katmasıdır. İkincisi, uluslararası ekonomik işbirliğini güçlendirerek, karşılıklı yardımlaşma ruhuyla krizlerle mücadelede ortak çaba gösterilmesi; üçüncüsü ise yaratıcılıkla mekanizma inşası hızlandırılarak iş birliği platformu oluşturulması.
Çin ve Türkiye, gelişmekte olan iki büyük ülke olarak, ikili ilişkileri güçlendirme, somut işbirliğini, kültürel değişimi, hükümet dışı temasları ve uluslararası iş birliğini güçlendirmede büyük potansiyele sahipler. Bu, sadece iki ülkenin kendi gelişmelerine değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın korunmasına, hatta daha adil, daha akılcı yeni bir uluslararası siyasi ve ekonomik düzenin oluşturulmasına da faydalı olmaktadır.
Çin, 30'u aşkın ülkeyle "Bir Kuşak-Bir Yol"u birlikle inşa etmeyi amaçlayan iş birliği sözleşmelerini imzalarken, endüstriyel kapasite alanında 20'den fazla ülkeyle uluslararasıişbirliğini gerçekleştiriyor. "Bu yılın temmuz ayına kadar, Çin'in "Bir Kuşak-Bir Yol" projesine gerçekleştirdiği yatırım 51 milyar dolara ulaşarak, Çin'in aynı dönemde dışa yaptığı doğrudan yatırımın yüzde 12'sini oluşturdu. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Çin'in küresel etki gücü artıyor
2015 Çin'in Etki Gücü Küresel Araştırma Raporu bugün yayımlandı. Raporda, Çin'in uluslararası işlerindeki etkisinin tüm dünya ülkeler sıralamasında ikinci sırada yer aldığı gösterildi.
Çin Yabancı Diller İdaresi Dış İletişim Araştırma Merkezi, Milliwardbrown şirketi ve Lightspeed GMI şirketi tarafından ortaklaşa hazırlanan rapor, siyaset, diplomasi, ekonomi, kültür ve teknoloji açılarından Çin'in etkisini kapsamlı şekilde gösteriyor.
Rapora göre, ABD'nin uluslararası işlerindeki rolü birinci sırada yer alırken, Çin, Rusya, İngiltere ve Almanya bu alanda ABD'yi izliyor.
Aynı raporda, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan halkların Çin algılarının, gelişmiş ülke vatandaşlarına göre gözle görülür şekilde olumlu olduğu görülüyor. Çin UluslararasıRadyosu (CRI)
G20 Zirvesi'nde reform ve inovasyon vurgusu
Eylül ayında dünyanın gözü Çin'de ve Hangzhou kentinde olacak. Çin'in Hangzhou kentinde yapılacak G20 Zirvesi, sadece Çin için değil, aynı zamanda dünya ülkeleri için de bir fırsat yaratacak.
G20 Hangzhou Zirvesi'nin ana teması "İnovasyon, dinamizm, etkileşim ve kapsayıcılığa dayalı bir dünya ekonomisinin yaratılması" olarak belirlendi. "Büyüme modelinde inovasyon" maddesinin başlıca gündemler arasına alınması, Zirve tarihinde bir ilk olma niteliği taşıyor ve yoğun ilgi çekiyor. Söz konusu gündemlerin düzenlenmesiyle, hem dünya ekonomisinde bulunan sorunlar netleştirildi, hem de teknolojik ve sektörel devrimde tarihi bir fırsat yakalandı. Bu gündemler ayrıca, dünya ekonomisinin toparlanmasına da yön verecek.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in geçtiğimiz yıl G20 Antalya Zirvesi'nde ifade ettiği gibi, daha önceki teknolojik ve sektörel devrim tarafından sağlanan itici güç artık tükenmekte ve geleneksel ekonomik yapı ile kalkınma modelinin potansiyelleri de bitmek üzere. Öte yandan, kalkınmadaki dengesizlik hala sürmekte. Mevcut ekonomik düzenleme mekanizması ve çerçevesindeki eksiklikler her geçen gün biraz daha öne çıkıyor. Bütün bu faktörler, dünya ekonomisinin itici gücünün zayıflamasına ve talepte durgunluğa neden oluyor. Gerek Çin ekonomisi, gerekse dünya ekonomisi, yeni ve eski büyüme gücünün değişimi ve kalkınma modelinin yenilenmesi sürecini yaşıyor.
Tarihi tecrübelere bakıldığında, kısa vadeli teşvik politikası ve ekonomik kaldıracın aşırı şekilde kullanılmasının sadece bir acil müdahale şekli olduğu ve sorunları kökten çözemediği görülmekte. Sistemdeki reformların ortaya koyduğu dinamizm ve inovasyon, teknolojik ilerlemede yaratılan yeni sektörler ve yeni ürünler, ciddi ekonomik krizlerden sonra dünya ekonomisinin yeniden canlanması için temel faktörler. Dolayısıyla reform ve inovasyon, dünya ekonomisinin uzun vadeli kalkınmasının temel itici gücü ve ülkelerin refahının canlılık kaynağıdır.
Küresel ekonominin canlanmasındaki yavaşlama ve belirsizliklerin çoğalması durumunda, Çin ekonomisinde görülen performans, dünyanın Çin'e olan güvenini artırdı.
Bu yılın ilk yarısında Çin ekonomisi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 büyüdü. Geçen yıl Çin'in araştırma-geliştirme çalışmalarına ayırdığı bütçe, 2014 yılına göre yüzde 9,2 arttı. Yerli üretim C919 geniş kapasiteli yolcu uçağı, profesör Tu Youyou'nun Nobel Tıp Ödülü'nü kazanması ve dünyanın ilk kuantum uydusu "Micius"un başarıyla fırlatılması gibi gelişmeler Çin'in teknoloji alanında güçlü bir ülke olması için attığı sağlam adımların birer kanıtı.
Hangzhou, uzun bir geçmişe ve zengin kültüre sahip bir kent. "İnovasyon şehri" olarak bilinen Hangzhou aynı zamanda, e-ticaret efsanesi Alibaba'nın da yuvası.
G20 Hangzhou Zirvesi'nin katılımcıları, yapısal reformda öncelikli 9 alan ve 48 maddelik bir rehber ilke belirledi. Çin, Hangzhou Zirvesi'nde küresel büyümeye yeni güç ve çözümlerin bulunulmasını temenni ediyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
Luo Jiwei: Çin'in G20'ye gözle görülür bir katkısı var
Çin Maliye Bakanı Luo Jiwei, G20 maliye kanallarının yılın başında belirlenen görevleri yerine getirdiğini ve bunda Çin'in gözle görülür bir katkısının olduğunu söyledi.
4 Eylül'de Hangzhou'da başlayacak G20 Zirvesi'ne ilişkin olarak gazetecilere bilgi veren Maliye Bakanı Lou, küresel ekonomide istikrarsız ve belirsiz unsurların çoğaldığını belirterek, bununla beraber bazı risklerin de uzun vadelilik ve normalleşme eğiliminde olduğuna dikkat çekti.
Lou, bu gibi durumlara karşın G20 maliye kanallarının yapısal reforma ilişkin 9 öncelikli alan ile 48 maddelik bir rehber ilke belirlediğini ve reform süreci ile etkisini ölçen bir endeks sistemi saptadığını dile getirdi.
Lou ayrıca, maliye kanallarıyla G20 üyelerinin politik araçlarla güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyümeyi gerçekleştirmeye çalışacağı taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.
G20 üyelerinin, rekabet nitelikli devalüasyondan kaçınılması ve her türlü korumacılığa karşı çıkılmasında fikir birliğine vardığına işaret eden Lou, üyelerin ayrıca İngiltere'nin AB'den ayrılma referandumu, mülteci ve göçmen sorunları ile terörizm gibi meselelerin göğüslenmesine hazır olduklarını ifade etti.
Maliye Bakanı Lou, G20 Hangzhou Zirvesi'ne evsahipliği yapan Çin'in rolüne de dediğindi.
Çin'in inovasyona dayalı G20 büyüme haritasını çizerek, G20'nin kısa vadeli politikalardan, orta ve uzun vadeli yapısal reforma dönüşmesi ile makro politik koordinasyonu güçlendirmesini hızlandırdığını vurguladı.
G20'nin daha kapsayıcı olmasını sağlayan Çin'in, Laos, Kazakistan ve Mısır gibi gelişmekte olan ülkeleri özel konuklar olarak "Maliye Kanalları Toplantısı"na davet ettiğini ve "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Programı"nın hayata geçirilmesini hızlandırdığını söyledi.
Lou Jiwei son olarak, G20 maliye kanallarının yılın başında belirlenen görevleri yerine getirdiğini ve bunda Çin'in katkısının gözle görülür olduğunu kaydetti. Çin UluslararasıRadyosu (CRI)
Obama ve Xi G20 Hangzhou Zirvesi’nde son kez görüşecek
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, G20 Hangzhou Zirvesi'nde Çin ve ABD'nin fikir ayrılıklarını gidermeye çalışacağını söyledi.
Ben Rhodes, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında Obama'nın gerçekleştireceği Çin ziyareti hakkında bilgi verirken, Kaliforniya'daki gayri resmi buluşmanın ardındanÇin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Obama'nın Beijing ve Washington gibi yerlerde birçok kez daha görüştüğünü hatırlatarak, Hangzhou'daki buluşmanın ise iki lider arasındaki son görüşme olabileceğini kaydetti.
Görüşmenin içeriğinin son derece geniş olacağını belirten Rhodes, iki tarafın müşterek çıkar alanlarında işbirliğini genişletip fikir ayrılıklarını daraltmaya çalışacağını vurguladı.
Rhodes'un verdiği bilgilere göre, iki liderin gündemindeki konular arasında iklim değişikliğiyle mücadele, küresel ekonomi, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, Kore Yarımadası durumu ve internet güvenliği gibi meseleler bulunuyor.
Barack Obama, 2 Eylül'de Çin ziyaretine başlayacak. 4-5 Eylül günlerinde yapılacak G20 Hangzhou Zirvesi'ne katılacak olan Obama, zirvenin ardından Laos'a geçecek. Obama, bu ülkeye resmi ziyarette bulunmanın yanı sıra, ABD-ASEAN Zirvesi ve Doğu Asya Zirvesi'ne iştirak edecek. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)