Erzurım Valisi Seyfettin Azizığlu'nun Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı
Saygıdeğer Erzurumlular,
Geleceğimizin güvencesi değerli gençler,
Sevgili öğrenciler,
Bugün Milletçe Cumhuriyetimizin ilanının 93. yıldönümünü büyük mutluluk ve heyecanla Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Dadaşlar diyarı Erzurum’da gururla kutlamanın kıvancı içindeyiz.
Aynı zamanda tüm Türkiye’mizde olduğu gibi güzel ilimiz Erzurum’da da bugünü huzur ve güven içinde kutlamanın onurunu yaşıyoruz.
29 Ekim; çağdaş anlamda bir devletin temel taşlarının yerine konulduğu, ulusun kenetlenerek verdiği bir ölüm kalım mücadelesi, onur, haysiyet ve namus mücadelesi sonunda kazanılmış eşsiz bir zaferdir.
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.
.
Büyük Önder Atatürk’ün söylediği gibi; ‘‘bugün hepimize düşen orta görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk milleti dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele, gönül gönüle güçlü biçimde yürüyecektir.’’
Bu duygularla, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 93. Yıldönümümde, herkesin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk ve silah arkadaşları, aziz Şehitlerimiz ve Gazilerimizin manevi huzurlarında saygıyla eğilirken, hepinize Cumhuriyet coşkusu ve heyecanı içinde saygılarımı sunuyorum.
Seyfettin AZİZOĞLU / Erzurum Valisi
CUMHURİYETİMİZİN 93. YILI KUTLU OLSUN
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 93. yıl dönümünü, Cumhuriyetin öneminin bilinci ve kurucusuna duyduğumuz saygı ve sevgiyle kutluyoruz.
Ulusumuzun Atatürk’ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet'in kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Cumhuriyet'le birlikte hanedan egemenliği yerine halk egemenliği, teokrasinin yerine laiklik, dikta rejimi yerine de demokrasi uygulamaya konulmuştur.
Ancak bugün demokrasiyi amaç değil, kendi ümmetçi anlayışlarını gerçekleştirmek için araç olarak gören zihniyet işbaşındadır. Bu zihniyet emperyalist güçlerin de desteğiyle, Lozan Antlaşması’yla elde edilen kazanımları pervasızca yok etmeye çalışmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönem, siyasal iktidarın faşizan politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir.
Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; üniter devlet yapısı hedef alınmakta; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim hedefi terk edilmekte; Türkiye, bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.
Ülkemiz başta Ortadoğu’da Suriye olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçler ve onların dünyayı paylaşma hırslarının adeta taşeronluğunu yaparak ülkemizi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatı kaldıran Türk Ulusu, başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duyanları tarihin çöp sepetine atacaktır.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk,“Türkiye Cumhuriyeti her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır” diyerek Cumhuriyet’e her koşulda sahip çıkılması ve Cumhuriyet’in yeni başarılarla geleceğe taşınması konusundaki sorumluluklarımızı anımsatmaktadır. İşte bu nedenle bugün, içeride, ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarında karşı devrimi büyük oranda gerçekleştirmiş olan AKP’ye, dışarıda emperyalist güçlere karşı Cumhuriyet’in devrimci ve aydınlanmacı ruhunu ilk günkü coşkuyla sürdürmek zorundayız. Bu, Atatürk ve dava arkadaşlarına, bağımsızlık uğruna büyük bedeller ödeyen ulusumuza karşı borcumuzdur.
Atatürk’ün ve onun kurduğu Cumhuriyetin eğitim çalışanları olarak bizler her türlü tehlikenin farkındayız. Yetiştirdiğimiz Türk gençliğini de bu konuda uyanık tutmak asli görevlerimizden biridir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Eğitim-İş olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz.
Mehmet BALIK / Eğitim İş Genel Başkanı
Cumhuriyeti Kuran Türk Milleti, İlelebet Yaşatmasını da Bilecektir!
Değerli Yol Arkadaşım,
Türk milleti, binlerce yıllık tarihinde nice badireler atlatmış, nice kayıplar vermiş ve defalarca yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bazen kendini ve toprağını tanımayan yöneticiler ortaya çıkmış ve küçük dünyalarındaki konforu devam ettirmek için halka zulmetmeyi marifet saymışlar bazen de hayalperest yöneticiler 1 koyup 3 almak hevesiyle ülkeyi ateşe atmışlardır. Ancak Türk tarihi defalarca göstermiştir ki binlerce yıllık birikimi arkasına alan Anadolu insanı günü, zamanı geldiğinde birlik ve beraberlik içinde yeniden doğuşu başarmışlardır. Bu anlamda 29 Ekim 1923, sadece bir kuruluş günü değildir. 29 Ekim; Anadolu’nun yürekli evlatlarının kendi kaderini eline alma geleneğinin 20.yüzyıldaki destansı ifadesidir.
Öte yandan, tıpkı tarihimizin pek çok döneminde olduğu gibi, var olma mücadelesini anlamayan, ödenen bedelleri kavrayamayan güruhlar ortaya çıkmıştır. Bu güruhlar için her değer maddiyata tabidir, ödenen her bedel ücret mukabilidir ve Anadolu’nun güzel insanları sadece onların zevk ve sefasına hizmet etmek için vardır. Bu itibarla Türk milletinin başka ülkelere karşı yürüttüğü mücadeleden daha zor olan şey, içerdeki güruhların yıkıcılığıdır. Reklam arası merakı yaşayanlar, tarihin sürekliliğini reddederek Cumhuriyet karşıtlığını marifet sayan bir “Osmanlı torunluğu” uyduranlar ve Cumhuriyetin tüm nimetlerinden yararlanırken mazlum bir millete fakirlik bahşedenler hep aynı geleneğin yansımalarıdır. Ancak bu güruhların karşısında da dün Sakarya’da ve Dumlupınar’da bugün Ulus Meydanında ve Taksim Gezi Parkında ve yurdun dört bir yanında yürek yürek mücadele eden vatanseverler vardır. Varlığımızın ve geleceğimizin teminatı da vatanseverlerin oluşturduğu büyük gelenektir. O halde endişe duymaya değil mücadeleye ihtiyaç vardır. Şüphesiz ki “Cumhuriyeti Kuran Türk Milleti, İlelebet Yaşatmasını da Bilecektir!”
Saygılarımla,
Umut ORAN
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız'ın Cumhuriyet Bayramı mesajı
‘’YAŞASIN HALK İRADESİ YAŞASIN CUMHURİYET’’
Bugün 29 Ekim 2016.
93 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve devrim arkadaşları; emperyalist işgale karşı kurtuluş mücadelesi vererek, köhnemiş, dağılmış, paramparça olmuş ve çağını tamamlamış bir anlayışı tarihe gömmüş ve ilelebet payidar kalacak olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti, tam bağımsız, laik, demokratik ve eşitlikçi karakterini kayıtsız şartsız ulusal egemenlikten alır. İşte o ulusal egemenlik bugün, dâhili ve harici bedhahların tehdidi altındadır. Türkiye’yi çağdaş uygarlık hedefinden saptırmak ve onu Ortadoğu bataklığına sürükleyerek yok etmek isteyenler, Sevr’de olduğu gibi bugünde iş başındadır. Devletin bütünlüğü, milletin birliği tehlikededir.
Cumhuriyetin anlam ve önemini kavrayamamış teslimiyetçi zihniyet eliyle Cumhuriyetimiz yok edilmeye çalışılmaktadır. Hukuki dayanaktan yoksun ‘’ne istediler de vermedik’’ anlayışının sonucu, devletin en önemli kadrolarının peşkeş çekildiği FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle halkın iradesine saldırmıştır. Diğer yandan ‘’Oslo süreci’’ ile bölücü PKK ve yanlış Suriye politikası ile gerici IŞID terör örgütleri hem sınırlarımızda hem şehirlerimizde sürekli bir tehlike haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bölücü ve gerici tehdit altındadır ve adeta tüm bunları destekler şekilde iktidar sahipleri ‘’Başkanlık’’ hesapları yapmaktadır. Ülkeyi federasyon yönetimine götürecek sürecin önünü açacak olan başkanlık sistemi, Türkiye Cumhuriyeti için tehdittir, siyaseten ve hukuken kabul edilemez.
Siyasi iktidar, halkın en temel hak ve özgürlüklerini yasaklamaya çalışmaktadır. Her devletin doğal olarak sahip olması gereken kendini koruma refleksi, devlete yönelik tehditlere karşı değil; hakkını aramak isteyen, haksızlığa uğratıldığı için demokratik taleplerini meydanlarda dile getirme mücadelesi veren, bayramlarını birlik ve beraberlik içinde el ele kutlamak isteyen halka karşı yöneltilmiştir.
Ancak unutulmaması gerekir ki bugünkü iktidar sahiplerinin bulundukları mevki ve makamların var oluş nedeni, her vesileyle halkın kutlamasını engellemeye çalıştıkları Cumhuriyet’in ta kendisidir.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyet, yarınlarımızın güvencesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinde tam bağımsızlıkçı, laik, eşitlikçi ve büyük bir millet olma iradesi mevcuttur.
Cumhuriyet; teslimiyetçilik yerine tam bağımsızlığı, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, gericilik yerine çağdaşlığı ilke edinenlerin kurduğu bir rejimdir. Böylesi karanlık bir dönemde Cumhuriyetimize sahip çıkmak, yüceltmek ve gelecek nesillere aktarmak her Cumhuriyet yurttaşının görevidir.
Genel Sağlık-İş; kurtarıcı ve kurucu iradeye sahip çıkarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak için tüm çabayı gösterecektir. Bu anlayış ve kararlılıkla, Cumhuriyetimizin kurucusu Ebedi Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve mücadele arkadaşlarını saygıyla anıyor, Ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz.
Yaşasın Halk İradesi
Yaşasın Cumhuriyet
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
Zekiye BACAKSIZ / GENEL SAĞLIK-İŞ GENEL BAŞKANI
APAYDIN “CUMHURİYET BAYRAMI ATATÜRK’ÜN MİLLETİMİZE ARMAĞANIDIR”
ESNAF DEVLETİNİN ve MİLLETİNİN YANINDADIR”
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sebebiyle yazılı açıklama yayınlayan TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın mesajında şunları söyledi;
“29 Ekim tarihi hepimiz için çok özel ve gurur dolu bir gün. Çok büyük mücadelelerle elde edilen kazanımlar, ancak aynı kararlılık ve sahiplenme ile korunmak ve yaşatılmak zorundadır. Bu görev bize miras kaldığı gibi, bizden de sonraki nesillere de ulaşacaktır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ‘muasır medeniyet seviyesine' ulaşmayı amaçlarken, çağdaşlaşmayı ve tüm kurum ve kurallarımızla birlikte bir zihniyet devrimi gerçekleştirilmesini hedeflemişti. Cumhuriyet, düşünce serbestliğidir, birlik ve beraberliktir, milli iradenin yönetimidir. Herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin, inançların güvence altında bulunduğu yeryüzünün en çağdaş yönetim biçimidir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi Türk şoför camiası olarak şükran ve minnetle anıyoruz. Tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramını en içten duygularımla kutluyorum.”
Akbıyık'tan 29 Ekim mesajı
Kepez Müteahhitler Derneği (KEMDER) Başkanı Süleyman Akbıyık, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Akbıyık açıklamasında birlik ve beraberlik vurgusunda bulunarak şu ifadelere yer verdi: “Her 29 Ekim’de olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 93’üncü yıldönümünü kutladığımız bu günde de aynı sevinç, heyecan ve gururu coşkuyla yaşıyoruz. Tarihte eşi bulunmayan bir kurtuluş destanına imza atarak Türkiye Cumhuriyeti’ni 93 yıl önce bugün kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tüm zorluk ve imkansızlıklara rağmen işgalci güçlere büyük bir ders verdi. Tek vatan, tek millet, tek bayrak duygusuyla düşmanı o gün yurdumuzdan def eden milletimizin, bugün en çok ihtiyacı olan birliktelik duygusunu güçlendirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını nice asırlara taşıyacağına olan inancımız sonsuz. Bugün ülkemizde var olan terör sorununun bir an önce çözülerek, bu ülkede yeniden kardeşçe yaşadığımız günlere dönmek en büyük temennimiz. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu vatan için canını feda etmiş tüm şehitlerimizin, gazilerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, tüm milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum”
Saraç’tan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı
Muratpaşa Müteahhitler Derneği Başkanı Adnan Saraç, Türkiye Cumhuriyeti’nin 93’üncü yıldönümü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yayınladığı mesajla kutladı.
Saraç mesajında, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu aziz vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı için canlarını ortaya koyan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde aydınlık yarınlara emin adımlarla ulaşmamız temennisiyle tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dilekleriyle kutluyorum” dedi.
Başkan Çimen'den 29 Ekim mesajı
Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayınladı.
Başkan Çimen, 29 Ekim 1923 gününün tarihi şan ve şerefle dolu Türk milletinin, yedi düvele karşı göğsünü siper edip istiklal mücadelesini vererek kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş yıldönümü olduğunu belirtti.
Büyük Önder Atatürk'ün, 29 Ekim 1923 tarihinde “Türk Milletinin tabiat ve şiarına en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyetin atalarımızdan kalan en büyük miras olduğunu kaydeden Başkan Çimen, "Cumhuriyet’in sağladığı barış ve huzur ortamı sayesinde 93 yılda eğitimden sağlığa, insan haklarından sanayileşmeye, demokratikleşmeden ekonomiye her alanda önemli atılımlar gerçekleştirildi. 1919’da çok zor şartlarda başlattığımız Kurtuluş Savaşımızı, 1923’te nasıl yeni devletimizin kuruluşunu ilan ederek taçlandırdıysak, bugün karşılaştığımız sıkıntıları da, ülkemizin önüne koyduğu 2023 hedeflerine de ulaşarak geride bırakacağız" dedi.
Başkan Çimen, 93 yıldır süre gelen aynı şuurla Türk milletinin 15 Temmuz 2016 tarihinde devletine, demokrasisine ve hedeflerine sahip çıktığını ifade ederek, mesajına şunları kaydetti:
"Devletle milletin, tıpkı 93 yıl önce olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde büyük hedeflere yöneldiği bir dönemi hep birlikte inşa ettik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde de görüldüğü gibi milletimiz, istiklal ve istikbali için hiç çekinmeden canlarını feda etmişlerdir. Bizler şehitlerimizin, gazilerimizin mirasını layıkıyla gelecek nesillere aktarmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu duygularla Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum."
EĞİTİM BİR SEN ŞUBE BAŞKANI MUSA UNCU- CUMHURİYET BAYRAMI BASIN AÇIKLMASI
CUMHURUN İRADESİ VE KARDEŞLİK İKLİMİ DAİM OLSUN
Güçlü bir ruh ve iman yüceliğinde bütünleşen milletimiz, istiklal aşkı ve özgürlük ruhuyla hep birlikte, yani gerçek manada ‘millet’ olarak, yeryüzünün birleşmiş bütün zalimlerine karşı yeryüzünün bütün mazlumları adına sürdürdüğü mücadeleyi zaferle sonuçlandırmıştır.
Hâl böyleyken, milli mücadele ruhu temelinde yükselmesi, gerçekliğini millet iradesinde bulması gereken Cumhuriyet, uzun yıllar boyunca dayattığı resmi ideolojisiyle kendi insanına yabancılaşmanın sıkıntılarını yaşa(t)mış; devlet mekanizması belli zümre ve sınıfların çıkarına hizmet eden bir aygıta dönüşmüştür. Ekonomik, demokratik, kültürel haklar ve nimetler, ülkenin ve milletin bütününe yayılamamıştır. Devlet ve milletin kucaklaşarak bütünleşemediği Türkiye’de, değerler çatışması hayatın her anını, alanını negatif etkilemiş, gerçek manada ne millet cumhuriyetini ne cumhuriyet milleti kazanabilmiştir.
Varoluşumuz millet gerçekliğini esas almak zorundadır. Bütün çabalar milletimizi mutlu, başarılı kılmak içinse, yapılması gereken, bizi millet olarak var ve güçlü kılan değerlere dönmek, o değerleri canlı, yaşanır kılmaktır. Milleti tarihsel, kültürel bağlar, derinlikler var kılar. En temel varoluş referanslarımız olan insan ve medeniyet değerlerimiz, köklü iddialarımızın, yaşama gerekçemizin kaynağıdır. Onları devlet-millet kaynaşması içinde yaşanır kılarak güncellemek, güncelleyerek yaşanır kılmak, Türkiye’ye güç katacaktır. Esasen son dönemde bütün göstergeleri altüst edecek tarzda gelişen Türkiye, güç ve ilhamını devlet-millet kaynaşmasından almaktadır. Bir anlamda devlet milletine, millet devletine kavuşmuştur.
Bugün de, Cumhuriyetin kuruluşuna giderken yaşanan sıkıntıların benzerlerini, içeriden terör, dışarıdan kanlı, kirli emperyalist tezgâhlar olmak üzere, varlığımızı ve bütünlüğümüzü hedef alan saldırılarla karşı karşıyayız. Uluslararası siyasetin gizli odalarında planlanan oyunun farkında olarak, millet olma şuurunu daha kararlı, daha kucaklayıcı, kuşatıcı ve her vatandaşımızı içine alan yüksek duygu ve inançla sürdürmeliyiz. Bu ideale, ancak inançları, tasaları, kıvançları, kederleri bir olan insanlar ulaşabilir. Millet, böyle bir birlikteliktir. Cumhuriyetin kurucu ruhu buydu. 15 Temmuz’da kanlı bir darbeyle ülkemizi işgal etmek isteyen ihanet odaklarına karşı yeni bir istiklal direnişi, milli mücadele yıllarındaki ruhun canlandırılmasıyla kazanılmıştır. Bu ruh özenle korunup yaşatılmalıdır. Çünkü şu anda içinden geçtiğimiz süreci, karşı karşıya bulunduğumuz tehlikeleri, yaşadığımız sorunları ancak böylesi bir ruhu, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunu muhkemleştirerek aşabiliriz.
Kökü insanımızın kültür, inanç ve irfan dünyasına dayanan Eğitim-Bir-Sen olarak, Cumhuriyeti, temel insan hak ve özgürlüklerine dayalı, demokratik bir anayasa ile güçlü kılmanın gereğine inanıyoruz.
Milletimizin, Yeni Türkiye’nin barış ve kardeşlikle aydınlanmış ufkuna doğru hep birlikte durmak, yorulmak bilmeden el ele, gönül gönüle yürüyüşünü kutluyor; paralel, yatay, dikey bütün hainlerin temizlendiği, adaletin tam anlamıyla tesis edildiği, özgürlüklerin ve huzurun hâkim olduğu, birlik ve beraberliğin güçlendiği, kardeşlik ikliminin hâkim olduğu nice yıllar diliyoruz.
Musa UNCU / Eğitim Bir Sen Gümüşhane Şube Başkanı
BAYBURT BELEDİYE BAŞKANI METE MEMİŞ'İN CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi.
Milletçe büyük bir özveri ve inançla yürütülen İstiklâl mücadelesinin neticesinde 29 Ekim 1923’te mili iradeyi esas alan Cumhuriyet’imiz kurulmuştur. 600 yıllık bir cihan devletinin mirası üzerinde yükselen genç Cumhuriyetimiz aziz milletimizin ortak eseridir. Devletimizin temelleri atılırken ‘Milli İrade’ esas alınmıştır. Devletimizin bekası da ‘Milli İrade’ ile sağlanacaktır. Aziz Türk milleti olarak biz inanıyoruz ki 15 Temmuz’da yazılan milli irade destanından sonra kutlanacak olan ilk cumhuriyet bayramı olma özeliğini de taşıyan bu önemli gün bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve birliğimizi daha gür sesle tekrar etme günüdür.
Cumhuriyetimiz o karanlık 15 Temmuz akşamından daha güçlü ve temelleri daha sağlam olarak aydınlık bir güne uyanmış ve geleceğe daha güvenle bakmaktadır. Bizler gelecek nesillerimize her yönüyle gelişmiş bir Türkiye bırakmak için şanlı tarihimizden aldığımız bilinçle değerlerimize sahip çıkmalı, bu konuda üzerimize düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeliyiz.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. yılında tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını en içten duygularla tebrik eder, yüce rabbimizden bu büyük kazanımın elde edilmesi için canlarını veren şehitlerimize rahmet gazilerimize ise hayırlı ve uzun ömürler vermesini niyaz ediyorum.
Cumhuriyet; Demokrasi ve Özgürlüklerin Teminatıdır
Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığımız Kurtuluş Savaşı, bir milletin yeniden var oluş destanı olmuş ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla taçlanmıştır. Cumhuriyet’in ardından, milli marşımızı kaleme alan Mehmet Akif Ersoy, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ demiştir. Ancak, milletimiz 93 yıl sonra, vatanını, bağımsızlık ve özgürlüğünü, demokrasisini, iradesi ve iradesinin temsilcisi sivil idareyi tekrar savunmak zorunda kalmış, bu uğurda şehit ve gaziler vermiştir. Cumhuriyet ve demokrasisinin sekteye uğramadan devam etmesini sağlayan milletimiz, Asım’ın Nesli olduğunu, Çanakkale’yi geçilmez yapanların torunu olduğunu, kadim medeniyet değerlerinin mirasçısı olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Cumhuriyet, milli irade ve millet iradesinin temsil edildiği en demokratik yönetim şekillerinden birisidir. Demokrasi ve özgürlüklerimiz, irademizin yansıması cumhuriyet rejimince teminat altına alınmıştır. Ayrıca, büyüyen ve gelişen Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada lider, sözü dinlenen ülke olması, rejimine, birlik ve beraberliğine, demokrasisine sahip çıkmasıyla daha kısa sürede hayata geçecektir.
Bu ülke için, demokrasimiz, özgürlüklerimiz, birlik ve beraberliğimiz için geçmişte ve günümüzde şehit olarak canlarını seve seve fedan eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle, başta sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olmak üzere, bütün kamu görevlilerinin ve milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyoruz.
Fikret LÖKOĞLU
Sağlık-Sen Bayburt Şube Başkanı