Türk Dil Kurumu sözcüğünü aralayınca anatomi sözcüğünün karşılığını bulduk
Karşımıza,
1.İnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını ve organlarının birbiriyle olan ilgilerini inceleyen bilim, teşrih.
2. isim, anatomi Beden yapısı, gövde yapısı.
Olmak üzere iki tanım geldi
*
Oysa biz tıpla filan ilgilenmiyorduk buradaki anlam bir teşbihti yani benzetme sanatıydı.
Biz gazeteciliği niçin yapıyoruz ya da niçin yazıyoruz özeleştirisiyle kıyaslayınca karşımıza çıkan Gümüşhane’yi anatomi sözcüğü ile bütünleştirecektik hepsi bu kadar.
*
Aslında hayatın tüm renkleri bu meslekte saklıdır
Tıpkı bir sabah kalkıp kendinizi sokağa bıraktığınız gibi gazeteci iseniz eğer siz de kendinizi insanların yaşamın içerisine bırakıveriyorsunuz..
*
Ünlü sanatçı Müjdat Gezen ‘siyaset sokağa adımını attığın an başlar’ der, aslında çok doğru bir teşhistir bu..
Örneğin yüzünüzü yıkamak için açtığınız musluktan su gelmiyorsa en sert eleştirileri sarfetmek suretiyle tepkinizi gösteren hal siyasetin tezahürüdür.
Masaya koyduğunuz ekmeğin aldığınız fırın tarafından yeterince titizlikle pişirilmemesi siyaset gerektirir.
Evden çıkarken eşinize veremediğiniz pazar harçlığı psikolojisi sizi, hepimizi, bu topraklar üzerinde yaşayan insanoğlunu ne hale getirdiğini gösteren siyasetin birer göstergedir.
*
Kısacası musluktan akmayan su da, iyi pişirilemeyen ekmek te, eşinize veremediğiniz pazar harçlığına da diyebilirmisiniz ki; siyasetin burada sebep ve sonucu ilişkisi yoktur..
Asla…
*
Yaklaşık 14 yıl önce Gümüşhane’yi gözlemlemeye başlamışken tıp dilinde anatomik, teşbihte bir tanım yaparak niçin yazıyoruz sorusuna da yanıt arayalım diye düşündük.
Her zaman ne diyoruz çok seslilik insanoğlunun yaşamında zaten var olması gereken en önemli bir unsurdur.
*
Siz gazeteciliğin kökenini bilerek yazacaksınız, irdeleyeceksiniz halkın çıkarı ve menfaatleri doğrultusunda soru soracaksınız ve de bir hizmeti yerine getirmenin onurunu yaşayacaksınız.
*
Renkli cümlelerin, cafcaflı sözlerin gazetecilik olmadığı gibi zaten sorunlar yumağı haline dönüşmüş Gümüşhane’yi bu yolla gizlemeyeceğimizi de gün geçtikçe daha iyi anlayacaksınız..
*
Bir insan yaşamı boyunca kaç kere ölür?
Aman bu ne der, aman şu ne der, üç beş yolumu bulayım ilkesi gazetecilikse zaten bu işi bırakalım gitsin,
*
Başınız dik, açıkça korkmadan ama don kişotluk’ta yapmadan ortaya koyacağınız gazetecilik refleksi işte yazımızın başında ortaya çıkan anatomi sözcüğü ile de hemen hemen örtüşmektedir.
Bu işi neden ve niçin yaptığınızın saygınlığını ortaya çıkarır.
*
Bu şehrin yapısını, sorunlarını, konuşmaya çekinen insanını, derdini, tasasını, sıladan gurbete, gurbetten sılaya haber yükünü çekebilmenin adını biz GAZETECİLİK koyduk.
Bunun üzerine yapılan eylem ve söylemleri de, haberciliği de kabul ettik.
İşte bu nedenledir ki yazıyoruz, Gümüşhane’yi çok özümsüyoruz.
*
Her zaman dediğimiz gibi yaldızlı sözcüklerin günü birlik süslediği şehir olmasın istiyoruz..
Ki;
Sayın Bakanın Süleymaniye Bölgesi ile ilgili sözlerini okuyunca niçin daha fazla yazmamız gerekliliğini gazeteciliğin anatomisine iyi bir gözle baktığımızı ve bu muazzam kültür ve tarih kokan şehri gerçekten hiçbir karşılık beklemeden sevdiğimizi bir kez daha ortaya koyduk.
*
Verilen gazetecilik mücadelesinin bu çatı altında bulunan mutfaktakilerinden en tepedekilerine kadar muazzam bir sevda ile bu şehir adına sorma, sorgulama, gerçeği ortaya koyma ve aynı zamanda sonuç alabilme noktasında gereken iradeyi ortaya koyabilmesi ölçeğinde güçlü bir ses olduğunu bir kez daha kanıksadık ve morallendik.
*
Yarın daha güçlü ve kendinden emin bir şekilde karşınızda olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.
Biz GAZETECİLİK yapmaya devam edeceğiz..
