Soma’da, maden ocağında yaşanan iş cinayetinde, katliamında şu ana kadar, 205 işçinin öldüğü bildirilirken içerideki toplam madenci sayısının 787 olduğu ifade edilmektedir. Bu yaşanan korkunç katliamın boyutunun artacağını göstermektedir. AKP İktidarlarında iş cinayetleriyle hayatını yitiren vatandaşlarımızın sayısı 12000 civarındadır. Madenlerde yaşanan trajedilere son vermek üzere konunun Mecliste oluşturulacak komisyonda araştırılması teklifinin AKP tarafından gayriciddî bir şekilde nasıl reddedildiğini biz biliyorduk. Yaşanan katliamla yurttaşlarımızda öğrenmiş oldu. Fakat asıl üzücü olan iktidar temsilcilerinin ve yandaşlarının ölümleri ciddiye almayan sorumluluktan kaçmak üzere yeni sözler, çıkış yolları arama çabalarıdır. Hal bu ki aynı zihniyet, Karadon Maden Ocağında 30 madenci kar hırsı ile katledilirken de ölümlere kayıtsızdı. Zamanın Çalışma Bakanı, güzel öldüler demiş, Başbakan madencinin kaderinde ölüm var diye açıklamıştı.
Soma Maden
İşletmeleri ocağının açılışını yaparken örnek nitelikte güvenlikli diye öven Enerji Bakanı’nın ölen yurttaşların değil sermaye sahiplerinin temsilcisi olduğunu yurttaşlarımız bilmektedir. Şimdi aynı zihniyet kaybımızdaki sayısal artışla birlikte sorumlulardan hesap sorulacağı biçiminde açıklama yapacaktır. Aynı zihniyetin kuşattığı Anadolu Ajansı ise katliam sonrası Maden ocağını işleten firmanın avukatı olduğunu düşünerek olsa gerek “soma kömür işletmeleri alınan en yüksek tedbirlere rağmen yaşanan kazaya anında müdahale etmiştir” şeklinde açıklama yaparak bir kez daha sermayenin sözcülüğüne soyunmuştur. Madencinin kaderi ölümdür diyen Başbakan’ın yaşanan yeni trajedi sonrası katıldığı bir ödül töreninde kameraman pozuyla görüntüleri göstermektedir ki ona göre madencinin kaderi budur. AKP İktidarı yaşanan katliamdan kendi dışında herkesi sorumlu görebilecek bir anlayışa sahip olduğunu bundan evvel defalarca göstermiştir. Koluna 750 bin liralık saati takıp neredeyse bunu övünülecek bir şeymiş gibi anlatanların gözünde ayda 1500 liraya yerin yüzlerce metre altında ekmek mücadelesi veren emekçilerin değeri yoktur.
