31 Mart geçti, İstanbul’da tartışmalar bitmedi.
Resmi olmayan sonuçlara göre Sayın Binali Yıldırım’ın da açıklamalarına yansıdı Sayın İmamoğlu tam 25 bin farkla yarışı önde tamamladı.
AK Partinin beklemediği bu sonuç sonrası yaptığı itirazın ardından 7 ilçe de yeniden sayım yapılıyor.
Ulusal medyaya yansıyan anlık haberlere göre AK Parti bu sayımdan da umduğunu bulamadı.
Her ne kadar AK Parti’nin üst düzey yöneticileri Anıtkabir özel defterine attığı imza sonrası Ekrem İmamoğlu’na sert sözlerle yüklense de görünen köy kılavuz istemiyor…
Peki, bugünkü sonuçlarla yarışı Sayın Binali Yıldırım önde bitirseydi ve anamuhalefet CHP itiraz da bulunsaydı ne olurdu?
Şimdi savunma pozisyonuna giren malum medyayı düşünebiliyormusunuz?
Bırakınız Sayın İmamoğlu’nu Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu adına yazılıp çizilenleri tahmin bile edemiyor olacaktık.
Elbette seçimlerin şaibesiz ve demokratik ortamda tamamlanması demokrasinin olgunluğuna yakışan bir durumdur.
Hiçbir siyasi parti kesinlikle mağdur edilmemeli, sonuçlara gölge düşmemelidir
Ancak,
Sayın Cumhurbaşkanının kadro revizyonu ve hatta kabine değişikliğine gideceği haberleri birbiri ardına gündeme düşerken AK Parti’den gelen itiraz seslerini nasıl değerlendirmelidir?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sayın İbrahim Kalın ve Eski Bakan Sayın Bekir Bozdağ'ın arşivdeki açıklamalarını da bu tartışmaların içerisinde değerlendirirsek,
Merhum Cumhurbaşkanı Demirel, bir kez daha haklı çıkmadı mı?
Siyasette 24 saat gerçekten çok uzun bir süre..
