GÜNDOĞUMU GAZETESİ / SİYASET ANALİZ
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs tarihli ikinci tur seçim sonucunun açıklanmasının ardından uzun süreli sessizliğini Sözcü Tv’de bozdu.
Kıdemli, mesleğin erbabı gazetecilerin sorularına yanıt verdi.
Kuşkusuz kendisini merakla dinlemek isteyenler; Sayın Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceğini gözünü kırpmadan, soluk almadan izledi.
BAŞARILIYIZ DEMEK NE DEMEK
Program boyunca Sayın Kılıçdaroğlu tarafından verilen yanıtların kendisine inanan kitleleri, taraftarlarını mutlu ettiğini sanmıyoruz. Hele başarılıyız yüzde kırksekiz başarılı bir sonuçtur demek beklenen yanıt değildi.
Cumhurbaşkanlığını elde edememiş, meclis çoğunluğu iktidara geçmiş, üstelik seçimin ardından kader birliği yaptıkları partilerin paldır küldür ayrılık ifadelerine bakıldığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının inandırıcılığını siz değerli okurlarımızın takdirine bırakıyoruz.
DEĞİŞİM DERKEN KEMAL KILIÇDAROĞLU KARŞITLIĞI YAPARAK DEĞİL
Türkiye’nin içeride ve dışarıda sıkışmışlığının hele ekonomik göstergeler noktasındaki çıkmazın 28 Mayıs sonrası şekillenecek yeni hükümet profili ile bir nebze olsun soluk alacağına inananların büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını ifade edersek haksızlık etmiş olmayız. Evet, Sayın Kılıçdaroğlu toplumu kutuplaştırmadan, bir siyaset ve siyasetçi terminolojisinin nasıl olması gerekliliğinden yola çıkarak sergilediği tutum takdire sayandır ne ki; Türk toplumu bu reaksiyona kabul edilebilir bir destek vermemiştir. Kemal beyin değişim noktasındaki hamlesi, demek istediği -yenilenen MKYK yapısıyla- değil yeni, daha heyecanlı isimlerin önünü açarak ve özellikle muhafazakâr ve sağ seçmen bazında etkin olabilecek siyasetçi anlayışına destek vermesi gerektiğidir. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu anlayışı ne kadar benimsediği yorum gerektirmemektedir.
KEMAL BEY YORULDU
Parti içerisindeki kimi ağır topların (Engin Altay) 'değişim şart çekilmeyi bilmek lazım' sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir. Değişimdeki kasıt bir ismin tarafı olmak değil, CHP’nin layık olduğu yere oturtulmasıdır. Kemal beyin verdiği uzun emekler sonucu istediğini elde edememiş olması gerçekten üzücüdür, ancak kaybedilen bir seçim sonunda sadece Kemal bey değil Kemal beye destek veren isimlerinde bu ikaza kulak asmaması koltuklarında çakılı kalması anlaşılacak gibi bir durum değildir.
DELEGE Mİ GELECEK Mİ?
Bu sayfadan ifade edildi, siyaset çok zor ama aynı zamanda çok basit bir mekanizmadır. Bu mekanizmaya göre liderler veyahut siyasiler adım atmak zorundadırlar. Hiçbir şey elde edilemeyen sonuçların ardından bize göre de başarılıyız ilk turda Recep Tayyip Erdoğan kazanamadı demek inandırıcılığını koruyamamaktadır. Parti içerisindeki hâkimiyet ortaya konulan siyaset denkleminde gerçeği yansıtmıyorsa buna siyaset bir başka değişle hizmet demek anlamsızdır. CHP içerisine öteden beri hakim olan kurultay kazanıp seçimi kazanamamak görüntüsü tabanda da yılgınlığa ve ümitsizliğe sebep olmuştur. Delege yapısı ile koltukta oturmak ise büyük kısmı görünmeyen su üzerindeki buzdağıdır.
SİHİRLİ DEĞNEK YOK VE FAKAT BİR MORAL ÜSTÜNLÜĞÜ UMUT TAZELİĞİNE İHTİYAÇ ACİLİYET GEREKTİRİYOR
CHP'nin; bir başka değişle Millet ittifakı iktidarının büyüyen ülke sorunlarına bir sihirli değnek misali çözüm bulması elbette imkânsızdı. Ve fakat bir moral üstünlüğü öteden beri muhalefette kalan CHP ve ittifakları için yeni bir soluklanmaya sebebiyet verecekti. Özellikle genç kuşağın yenilik seslerini yükseltmesi bunun göstergesi idi, Kemal beyin tüm bu dalgalanmalardan bir tespit çıkarmaması soru işaretleri ile doludur. Ben yüzde kırksekiz aldım ben başarılıyım duygusu içerisinde ise geriye kalan kendisine oy vermiş seçmene de büyük haksızlık olacaktır. Ortada gittikçe derinleşen bir umut birikiminin varlığı en çok Kemal beyi etkilemesi gerekirdi.
ELEŞTİRİLER MUTLAK MUHALEFET SUÇLU BAŞLIĞI ALTINDA DEĞİLDİR
Şunu kabul etmek gerekir ki, iktidar ve ortaklarının kullandıkları dilin siyaset anlayışının toplumda oluşturduğu etkileşim gerçekten yadsınamaz derecede kendisini göstermektedir. Bu konuda 21 yıllık süreci yeniden karıştırmamız akıntıya kürek çekmekten başka bir şey olmayacaktır. İstenilen bu 21 yıllık birikimden sonra yeni bir anlayışın bakış açısının topluma kazandırılması ile ilgili olmasıdır. Yorulan hükümeti siyaset muktedirliğini ifade edildiği gibi en zayıf halka oluşmuşken devirememek Kemal beyin hanesine başarısızlık olarak eklenmiştir.
