Prof. Dr. İbrahim Öztek, 15 Mart Cuma günü Çerkezköy Uğur Okulları öğrencilerine “Cevat Çobanlı - Mustafa Kemal ve Çanakkale Destanı” “Çanakkale /Gelibolu Savaşları” isimli konferans verdi.
Çerkezköy Ticaret Odası konferans salonunda verilen konferansa ortaokul ve lise öğretmen ve öğrencileri katıldı.
Prof. Dr. İbrahim Öztek konferansa başlarken, konferansı organize eden Çerkezköy Aydınlar Ocağı Başkanı Öğretmen Erdem Civelek ve Okul Müdürü Kadir Reis Zenginal’a konferans öncesi Anadolu Aydınlar Ocağının birer bayrağını, şiltini ve yazmış olduğu kitaplardan takdim etti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansta Öztek, önce Çanakkale Savaşlarında çekilmiş bir Avusturalya filmini gösterdi.
İngilizler tarafından 100. Yılında gösterime sunulan filimde, Türk askerlerinin İngiliz birliği içine verdiği bir baskında küçük bir tepeye Türk bayrağını dikmeleri ve bayrağı diken Mehmetçiğin makinalı tüfek taramaları ile kopan kolunun bayrak direğinde asılı kaldığını gösteriyordu.
İkinci bir örnekte ise Japonların, ilkokul öğrencilerine derslerde; kalkınmaya yönelik Japon teknolojisini, teknolojide geri kalırlarsa Hiroşima ve Nagazaki atom felaketini yeniden yaşayabileceklerini, vatan savunması örneğinde ise Çanakkale’de Türk’lerin emsalsiz bir vatan savunması yaptıklarını anlattıklarını belirtti.
Öztek’in 700 slayt eşliğinde sunduğu görsel konferansta şu önemli konulara dağindi:
*Çanakkale savaşları; dünyada benzeri olmayan bir cehennem savaşı, Türk tarihindeki en büyük acılardan birinin kanla yazılmış destanıdır.
*Dünyanın en büyük savaş güçlerine karşı kazanılan ve sömürgecilerin belinin kırıldığı bu destan, başta ulu önder Atatürk’ün ve istiklal savaşımızın kahramanlarının yaratıldığı, yeni bir millet olmanın bilincinin ortaya konduğu, özgürlük ve bağımsızlığımızın ve de bugünkü güzel Türkiye’mizin temellerinin atıldığı bir destandır.
*Bu savaş deniz ve kara savaşları olmakla beraber aynı zamanda hava savaşı idi ve böyle bir savaş dünyada ilk kez yaşanıyordu.
*Bu savaş Türk ordusuna komuta eden Alman komutanların oyalama taktikleri ile bir yıl sürdü. Böylece birinci dünya savaşı diğer cephelerde Almanların çıkarları doğrultusunda sürecekti. Hâlbuki Türk komutanlar, düşmanın karaya çıkmadan imhasından yanaydı. Doğrusu da buydu.
* Çanakkale savaşının askerleri ve komutanları, başta Esat Bülgat, Vehip Bülgat, Cevat Çobanlı, Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve Alman General Sanders savaş bitene kadar başka cephelerde savaşa devam ettiler. Bu komutanlardan birçoğu başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurtuluş savaşımızın da komutanları oldular.
*Düşman donanmasından her seferine 530 top birden ateşleniyor, deniz yanıyor, kara yanıyor ve düşman donanması bu cehennem ateşi ile Çanakkale boğazına girdiğinde Türk topçusu sanki o ateş altında kalan o değilmiş gibi siperlerinden attıkları bombalarla ve gece döşedikleri mayınlarla, dünyanın en büyük donanmasını Çanakkale boğazının dibine gömüyordu.
*Seyit onbaşının yaralı halde sırtlayıp, topun namlusuna sürdüğü 276 kiloluk mermi boğazı geçmek üzere olan Osean zırhlısını denizin dibine göndermesi adeta bir mucizedir. Bu olay üzerine deniz savaşlarının ve 18 Mart zaferinin kahraman komutanı Cevat Çobanlı bu mermiyi tekrar kaldırmasını istediği Seyit Onbaşı bunda başarılı olamayınca, komutanım bu mermiyi kaldırabilmem için o geminin buradan tekrar geçmesi gerekir demişti.
*Yaralı İngiliz subayını kucaklayarak, İngiliz siperine götüren Ali çavuşun yaptığı emsalsiz bir kahramanlıktır..
*Keskin nişancı Türk kızlarının düşmanın korkulu rüyası olmaları ayrı bir kahramanlık eseridir.
*Atatürk’ün size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum demesi ve bunun üzerine 3 dakika sonra öleceklerini bilerek, düşman üzerine aslanlar gibi atılan Mehmetçiğin hareketi kahramanlıktan da büyüktür.
*Ağustos ayında süren savaşlar dünyanın en büyük süngü savaşları ve meydan savaşları idi. 10 ağustos günü düşmana taarruzda Albay Mustafa Kemal sağ göğsünden vurulmuştu. Göğsündeki saat parçalanmış, kalkmış hücuma devam etmişti. Yanında savaşan meşhur komutanlarımızdan Cemil Conk şöyle diyordu. “Mustafa Kemal Beyi Allah’ın lütfuna, zaferi de Mustafa Kemal Beye Borçluyuz”
*Batılı sömürgecilerin gözünde bu savaş; “İlahi Bir Savaş”, “Devlerin Savaşı” idi ve “Dağlar Türk Doğuruyordu”
*İngiliz devlet adamı Churchill ise ”Dünyaya yüz yılda bir dahi gelir, Allah o dâhiyi Türklere bahşetti.
Kaderin böyle bir dâhiyi karşımıza çıkaracağını ve bizi yenilgiye uğratacağını nereden bilebilirdik”?
*Atatürk, Çanakkale savaşlarında canlarını veren yabancı askerlere; “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken (İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hintli ) kahramanlar!
Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim evlatlarımız olmuşlardır.” diyor. Bunun üzerine Avustralyalı analar, Atatürk’e minnetlerini bildirdikten sonra, müsaade ederseniz bundan sonra biz de size Ata demek istiyoruz demişlerdir.
*Dünyada hiçbir komutanın, ülkesini istilaya gelen askerleri, evlatlarım diyerek bağrına bastığı hayal bile edilemez. Bu büyüklüğü ancak, yine batılıların tabiri ile yüzyıllarda bir yetişen, dahi insan Mustafa Kemal Atatürk göstermiştir.
*Ey Türk düşmanı şunu bil ve aklından çıkarma, kaldırılması imkânsız olan bu mermi, her seferinde aynı iman ve inançla Türk düşmanlarının beynine çakılacaktır.
*Ey Türkoğlu Türk ve küreselleşen yenidünya, şunu çok iyi bil! Çanakkale hiçbir zaman geçilmemiştir ve asla hiçbir zaman da geçilemeyecektir.
*Vatanın her karış toprağını asil kanları ile sulamış aziz şehitler, makamınızda rahat uyuyunuz. Artık sonsuza dek emanetinizin bekçileri bizleriz. Ruhlarınız şad olsun.
Konferans sonrası Bir öğrenci İstiklal marşımızı duyarak heyecan dolu duygularla okudu, Bunun yanı sıra piyano eşliğinde Çanakkale için kahramanlık şiir ve şarkıları dile getirildi.