3 Aralık 2016
Uzmanlar, Çin-ABD "Bir Kuşak-Bir Yol" işbirliğinden ümitli
Washington'da önceki gün düzenlenen “Bir Kuşak-Bir Yol ve Çin-ABD ilişkileri” konulu forumda uzmanlar, iki ülkenin işbirliğinden ümitli olduklarını kaydetti.
Toplumun farklı kesimlerinin Bir Kuşak-Bir Yol projesini daha iyi anlamasını sağlamayı amaçlayan forumun ABD'de yeni başkan ve yönetimin söz konusu projeye muhtemel katılımı için bir platform oluşturması da bekleniyor.
Çin Enerji Fonu Komitesi, ABD Küresel Güvenlik Analizleri Enstitüsü ve Asya Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen foruma Çin ve ABD'den 100'ün üzerinde uzman katıldı. Forum kapsamında uzmanlar Çin ve ABD'nin Bir Kuşak-Bir Yol projesi kapsamındaki işbirliği olasılığını masaya yatırdı.
Eski CIA Direktörü ve Donald Trump'un danışmanlarından Robert James Woolsey Jr., yaptığı konuşmada, eski yönetimin Bir Kuşak-Bir Yol projesine katılmamasının stratejik bir hata olduğunu, bu hatanın düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Robert James Woolsey Jr., Trump'un bir "inşaatçı" olarak, iki ülkenin Bir Kuşak-Bir Yol projesi kapsamında yapacağı işbirliğine güvenle baktığını kaydetti. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
3 Aralık 2016
Xi Jinping'den "sosyalist ekolojik medeniyet" vurgusu
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, "sosyalist ekolojik medeniyetin" kuruluşunda yeni bir sayfa açmak için tüm olanakları kullanacaklarını söyledi.
Xi Jinping, sosyalist ekolojik medeniyet oluşturulmasının "dört kapsamlı ilke" dâhilindeki çalışmaların önemli bir parçası olduğunu, bu konudaki çalışmaları hızlandıracaklarını vurguladı.
Ekolojik medeniyetin inşası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Xi Jinping, kısa süre önceki bir açıklamasında "Yemyeşil dağlar ile temiz akarsular halkın en değerli varlıklarıdır" ifadesini kullandı. Xi, sosyalist ekolojik medeniyetin kuruluşunda yeni bir sayfa açmak için tüm olanakları kullanacaklarını söyledi.
Xi Jinping'in vurgu yaptığı "dört kapsamlı ilke", görece refah toplumunun kapsamlı şekilde oluşturulması, reformun kapsamlı şekilde derinleştirilmesi, ÇKP'de parti içi disiplinin kapsamlı şekilde uygulanması ve hukuk devletinin kapsamlı şekilde inşasını kapsıyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
02 Aralık 2016
Çin-ABD ilişkileri Trump'la birlikte yön değiştirir mi?
Washington yönetiminin yenilenmesi ve Trump'ın Beyaz Saray'a oturmasıyla Çin-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Peki, bu dönemde ilişkilerin seyri değişir mi? Kamuoyunda, "önce ABD" diyen Trump'ın Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmelere fazla müdahaleyi tercih etmeyeceği düşünülüyor.
Dolayısıyla, gelecekte ABD'nin Asya-Pasifik bölgesindeki ağırlığı hafifleyebilir. Bölgeye dış müdahaleleriyle Asya Pasifik'te kimi zaman istikrarı riske sokan Obama yönetiminin ardından, Çin-ABD ilişkileri böylece daha uygun bir gelişme zemini bulabilir.
Hatırlatmaya lüzum yok, Çin-ABD ilişkileri, asrımızın en önemli, önemli olduğu kadar karmaşık ikili ilişkilerinin başında geliyor. Başka bir deyişle, Çin-ABD ilişkileri gezegenin en önemli devletlerarası münasebeti.
Konu bu yönüyle ele alındığında, Trump'ın genel olarak dış politikada, özel olarak Çin politikasında nasıl davranabileceği konusunda kamuoyunda meraklı bir bekleyiş başladı.
Ne var ki, Çin-ABD arasında karşılıklı olarak var olan ortak ya da karşılıklı fayda sağlama anlayışı, iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturuyor. Dolayısıyla, böylesine önemli bir ikili ilişkinin temelleri sağlam ve kişilerden aşırı etkilenme ihtimali yüksek değil.
Diğer yandan, Çin-ABD ilişkilerinin bundan sonraki seyrine ilişkin daha somut ipuçları var mı diye sorulabilir. Bu noktada, 14 Kasım'da yapılan Xi-Trump telefon görüşmesi kuşkusuz öne çıkar.
Xi Jinping'nin görüşmede verdiği mesajlar son derece açık ve direkt. Xi'ye göre, iki ülkenin koordinasyonu güçlendirmek suretiyle karşılıklı ekonomik gelişmeyi hızlandırması gerekli. Bunu yanı sıra, her alanı kapsayan işbirliği ve temasların genişletilmesi önemli. Böylece Çin-ABD ilişkileri daha hızlı gelişebilir, iki ülke halklarına daha fazla yarar sağlayabilir. Görüşmede Trump'ın da oldukça sıcak bir tutum ortaya koyduğu aşikar.
Peki, Trump'ın seçim kampanyası sırasında söz ettiği, Çin menşeli mallar için gümrük vergilerini artırma sözüne ne demeli.
Evvela, bu sözlerin seçim kampanyasında edildiğine dikkat çekmek gerek. Diğer taraftan, Çin-ABD ilişkilerinin ekonomik temeli sağlam ve o temel olmaksızın ayakta kalması zor. Tüketime dayalı büyüme modeline geçiş yapan Çin, Amerikan şirketleri için hayati önem taşıyor. Ekonomik ilişkiler çok boyutlu, geniş ölçekli ve son derece kapsamlı. Hal böyleyken, Trump'ın ilişkilerin temeline darbe indireceği tezi konusunda fazla kaygılanmak, en azından şimdilik yersiz olarak değerlendirilebilir.
Neticede, Çin-ABD ilişkilerinde Trump'la birlikte büyük değişiklikler olması beklenmiyor. Üstelik, Çin liderleri Trump'a dostluk ve işbirliği elini uzattı. Trump'tan ise, buna olumlu karşılık vermesi, Çin'le ilişkilerde işbirliğine odaklanması bekleniyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
02 Aralık 2016
OECD'ye göre Çin ekonomisi iyi gidiyor
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Çin Ekonomisi Araştırma Dairesi Müdürü Margit Molnar, Çin ekonomisinde reformların aşamalı olarak derinleştiğini kaydetti.
Örgütün merkezinin bulunduğu Paris'te Xinhua muhabirine konuşan Molnar, hükümetin işletme maliyetlerinin düşürülmesi, yerel hükümet borçlarının kontrolü ve Bir Kuşak-Bir Yol girişimi konularında başarı kazandığına dikkat çekti.
Bürokrasinin sadeleştirilmesine yönelik bir dizi hükümet tedbirinin sonucu olarak iş kurma maliyetinin düştüğünü, şirket kurulumunun kolaylaşıp hızlandığını ifade eden Molnar, giderek daha çok kişinin kendi şirketini kurma kararı aldığını söyledi.
Tarihi İpek Yolu'nun yeniden canlandırılmasına yönelik olarak ortaya konan Bir Kuşak-Bir Yol girişiminin başarıyla ilerlediğine de işaret eden Molnar, ilgili bölgelerde girişimin ticaret ve yatırımları artırmakla kalmayıp, fikri mülkiyet hakları ve iklim değişikliği gibi alanlarda da işbirliğine katkıda bulunduğunun altını çizdi.
Resmi verilere göre, Çin'de bu yılın ilk altı ayında günde ortalama 14 bin işletme kuruluyor. 2015'te bu sayı 12 bin, şirketler mevzuatında yapılan kolaylaştırıcı düzenlemeler öncesinde ise yalnızca 6,9 bin idi. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
01 Aralık 2016
FED kararı Çin ekonomisini nasıl etkiler?
FED'in faiz kararı için geri sayım sürerken, fevkalade olası bir artırımın Çin ekonomisine etkileri piyasalarda ve kamuoyunda merak konusu.
İşte böyle bir dönemde, dünyanın dört bir yanından hükümet yetkilileri, uzmanlar ve şirket temsilcileri Çin'in başkenti Beijing'de önemli bir konferansa katıldı.
"Renminbi Zirvesi 2016" adlı konferansta öncelikle dile getirilen görüş, FED kararının piyasalarca zaten fiyatlandığı yönünde oldu. Renminbide (RMB) uzun vadeli değer kaybı için elverişli zemin bulunmadığını belirten uzmanlar, FED'ten bir faiz artırım kararı çıkması halinde, buna aşırı tepki verilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
ABD'de özellikle istihdam ve ekonomik büyüme verilerinin son aylarda parlaklık göstermesi, faiz artırım beklentilerini iyice yükseltmişti. Başkanlık seçimlerini, kimilerince sürpriz olarak nitelenen Donald Trump'ın kazanması da, bu yöndeki beklentileri neredeyse zirveye taşıdı. Piyasa aktörleri, Trump'ın büyüme yanlısı politikalar izleyeceği, buna paralel olarak enflasyonun hareketleneceği, dolayısıyla FED'in dizginleri sıkarak faizleri beklenenden de sıkı aralıklarla yükselteceği öngörüşüyle pozisyon almaya başladı.
Neticede, FED'in niceliksel genişleme politikası vasıtasıyla, adeta helikopterden saçarcasına piyasaya sürdüğü yüz milyarlarca ABD Doları (USD) dünyanın dört bir yanından kaynağına geri dönüşe başladı. Nitekim, bunun etkisi gelişmekte olan ülkelerde USD talebine bağlı kur kayıplarıyla net biçimde görülüyor.
Çinli uzmanlar, bu çerçevede dolar kurunda yaşanan hareketliliğin devalüasyon sinyali olmadığı konusunda kati biçimde hemfikir. Hareketliliğin USD'deki güçlenmeden kaynaklandığı konusunda görüş birliği mevcut. Üstelik, USD haricindeki diğer başlıca para birimleriyle parite kıyaslamasına gidildiğinde, RMB'nin İngiliz Poundu ve Japon Yeni gibi paralara karşı değer yitirmekten ziyade, bilakis kıymetlendiği görülüyor. Bunun anlamı açık: USD'ye karşı zayıflama, RMB'nin kendisinden, daha açık ifade etmek gerekirse, Çin ekonomisindeki yavaşlama ya da zayıflıktan kaynaklanmıyor.
Konu hakkında CRI'a konuşan Zhongyin Uluslararası Araştırmalar Kurumu Genel Kurul Başkanı Cao Yuanzheng, şunları söyledi:
"Bence, daha önemli olan iki endekse önem vermemiz lazım. Birincisi, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE). ÜFE'nin artış hızının negatiften pozitife dönüşmesi, işletmelerin satış gelirinde artış ve likiditede hareketlilik anlamına geliyor. İkincisi, gerek kamu, gerekse özel sanayi işletmelerinin karlarında pozitif artış başladı. Eğer işletmelerin karı yükseliyorsa, borç yönetim kapasitesi de kuvvetleniyordu. Dolayısıyla, Çin ekonomisinin dip noktasını görmüş olduğunu sanıyoruz."
Diğer taraftan, faiz, USD ve RMB ilişkileri yalnızca kur bazına indirgenmemeli. Örneğin, denklemde Çin'deki faiz oranının bulunduğu unutulmamalı. İşin bu yönüne dikkat çeken Cao Yuanzheng, sınırlı kur kaybı şartıyla RMB'nin hala iyi bir kıymet vasıtası olduğuna dikkat çekiyor:
"RMB'nin kıymeti meselesi, yalnızca kurla ilgili değil. Aynı zamanda faizle alakalıdır. Mesela, USD'ye karşı önümüzdeki yıl yüzde 3'ten fazla değer kaybetmediği takdirde, RMB'nin varlık bazında getirisi karlı olur. Üstelik, istikrar unsuru son derece önemlidir. Zira, para birimlerine bağlı aşınmaların en önemli garantisi istikrardır. Yani, dünya genelinde bakıldığında, RMB hiç kuşkusuz elde tutmaya değer kıymet araçlarından biridir."
Konu kısa vadede ele alınırsa, Aralık ayındaki FED toplantısından faiz artırımı yönünde bir karar çıkacağına neredeyse kesin gözüyle bakıldığını yinelemekte fayda var. Bu çerçevede, RMB üzerindeki kısa vadeli etkiler de değerlendiriliyor.
CRI'a işin bu yönünü değerlendiren Baoshang Bankası Baş Ekonomisti Hua Ercheng, kısa vadeli etkilerin aşırı okunmaması gerektiğini belirtiyor:
"Piyasada Aralık ayında faizin artırılıp arttırılmayacağı yoğun biçimde merak ediliyor. Fakat, faiz fiilen artırıldığında, etkisi o kadar büyük olmayacak. Çünkü, FED'in etkisi eskiye nazaran düşük. Bir örnek vereyim, finans krizinden sonraki ilk artırım yaklaşık bir yıl önce, Aralık ayında gerçekleşti. ABD'de 10 yıl vadeli hazine tahvil faizi, olağanın aksine, artmak yerine düştü, bu yıl ise yüzde 1,5'e kadar indi. Bu piyasaları sarsmadı, reel ekonomiyi etkilemedi. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
01 Aralık 2016
Çin üniversiteleri 8 milyona yakın mezun verecek
Çin üniversitelerinin 2017 yılında 7,95 milyon mezun vereceği bildirildi.
Çin Eğitim Bakanlığı'nın istihdam ve girişimcilik konulu bir konferansında konuşan Bakan Chen Baosheng, mezuniyetle birlikte işe başlayan ya da iş kuran öğrencilerin sayısının son 3 yılda yükseldiğini kaydetti.
Konferansta 2017 yılında üniversiteden 7,95 milyon öğrencinin mezun olacağı bilgisini veren Bakan Chen, yeni mezun istihdamında süren bir takım zorlukların üstesinden gelinmesi için kapsamlı tedbirlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Üniversite öğrencilerinin KOBİ'lerde çalışmasına yönelik teşvik ve yönlendirmeye gerek duyulduğunu ifade eden Chen, bu ihtiyacın eğitim, kültür, sağlık ve yaşlılara bakım alanlar için de geçerli olduğunu vurguladı.
Chen, öğrencilerin kendi işlerini kurmalarını özendirecek daha çok adım atılması gerektiğine de işaret ederek, bu doğrultuda bir yıl eğitim arası ve öğrenim puanı gibi teşvikler uygulanabileceğini sözlerine ekledi. Çin Ulusararası Radyosu (CRI)
30 Kasım 2016
Çin ile Almanya "akıllı imalat" işbirliğini artırıyor
Çin ile Almanya arasındaki akıllı imalat ve üretim süreci ağı oluşturulması üzerine ilk sempozyum dün Berlin'de düzenlendi.
İki gün süren sempozyumda Çinli ve Alman işadamlarına bu tarihî fırsatı değerlendirerek karşılıklı siyasi güveni pekiştirmeleri ve çifte kazanç elde etmeleri çağrısı yapıldı.
Sempozyuma Çin ve Almanya'dan siyaset, ticaret ve düşünce kuruluşlarından 300'den fazla temsilci katıldı.
Açılış konuşmaları, yuvarlak masa tartışmaları ve paralel oturumların yapıldığı sempozyumda, Çin ile Almanya'nın kalkınma stratejilerinin kenetlenmesi konusu da ele alındı.
Çin Sanayi ve Bilişim Bakan Yardımcısı Huai Jinpeng, yaptığı konuşmada, Çin'in dev bir imalat piyasasına sahip olduğuna işaret ederek, Alman şirketlerinden daha fazla yatırım beklediklerini vurguladı.
Çin'in bilişim alanında teknik açıdan avantajlara sahip olduğuna dikkat çeken Huai, bu nedenle Çin'in Almanya ve hatta tüm Avrupa'daki dijitalleşme sürecinin hızlanmasına güç katabileceğini vurguladı.
Çin ve Almanya arasında geçen yıl akıllı imalat ve üretim sürecinde ağ oluşturulması konusundaki işbirliğine dair bir anlayış muhtırası imzalanmış, böylece akıllı imalat alanındaki karma çalışma mekanizması resmen kurulmuştu.
İkinci sempozyuma önümüzdeki yıl Çin evsahipliği yapacak.
Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
30 Kasım 2016
2022 Dünya Kupası'nın ana stadını Çinli şirket yapacak
Katar'da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası'nın final maçının oynanacağı stadyumu Çinli bir şirket inşa edecek.
Çinli CRCC (The China Railway Construction Corporation Limited) şirketinden verilen bilgiye göre, projeyle ilgili sözleşme, CRCC, Katarlı HBK Contracting şirketi ve Katar Dünya Kupası Organizasyon Komitesi arasında imzalandı.
Lusail şehrinde inşa edilecek stadyumun, 2022 FIFA Dünya Kupası'ndaki müsabakaların oynanacağı sahalardan biri olmanın yanında, açılış töreni, final maçı ve kapanış törenine evsahipliği yapacağı için turnuvanın ana stadyumu olacağı açıklandı.
92 bin koltuk kapasiteli stadın, 767 milyon ABD Doları'na mal olması ve CRCC'nin bundaki payının yüzde 45'i bulması, toplam inşa sürecinin ise 40 ay sürmesi öngörülüyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
30 Kasım 2016
Çin'de kış sporlarını sevdirmek için seferberlik
Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Beijing'de kış sporlarını halka sevdirmek için seferberlik başlatıldı.
Başkent Beijing'de yerel yönetim, sporu özendirmek yoluyla kamu sağlığını güçlendirmeyi amaçlayan beş yıllık planı onayladı.
Planda, paten, kayak ve curling gibi çeşitli kış sporlarının halk nezdinde teşvik edilmesi için gereken tüm çabanın gösterilmesi öngörüldü.
Buna göre, spor loto gelirleri ve diğer maliye kaynaklarından bir kısım fonun aktarılması yoluyla spor tesislerinin yapılması, çeşitli oyun ve festivallerin düzenlenmesi planlanıyor.
Özellikle öğrencilerin kış kampları, spor okulları, kulüpler ve dinlenme merkezlerine yöneltilmesi hedefleniyor.
Yerel hükümet, planın uygulanacağı 2016-2020 döneminde 5 milyon başkentliyi kış sporlarına çekmeyi umut ediyor.
Başkent Beijing ve Hebei eyaletindeki Zhangjiakou kenti, 2022 Kış Olimpiyatları'na ortaklaşa ev sahipliği yapacak. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
30 Kasım 2016
Çin Cumhurbaşkanı Xi'den Filistin halkına destek mesajı
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün BM tarafından "Filistin Halkına Destek Uluslararası Günü" dolayısıyla düzenlenen toplantıya gönderdiği mesajda, Filistin halkının adil davasının kararlı destekçisi ve Filistin-İsrail barışının samimi arabulucusu olan Çin'in adil ve kalıcı barışın gerçekleştirilmesi için çaba sarfetmeye hazır olduğunu bildirdi.
Xi Jinping mesajında Filistin meselesinin Ortadoğu sorununun çekirdeği olmanın yanı sıra bölgede barış için köklü problem olduğuna dikkat çekerek, sorunun uluslararası gündemin başlarına alınması gerektiğine işaret etti.
İsrail ve Filistin'in azami şekilde ölçülü davranarak, gerginliğin tırmanmasını önlemesi gerektiğini ifade eden Xi Jinping, ilgili tarafların uzak görüşlü davranarak, siyasi karar vermek suretiyle barış görüşmesine bir an önce yeniden dönülmesine ve görüşmelerde sonuç alınmasına çalışması gerektiğinin altını çizdi.
Xi, Çin'in Filistin-İsrail gerginliğini yumuşatmaya uğraş verdiğini belirten Xi, "iki devletli plan"ın bir an önce gerçekleştirilmesine yararlı tüm çabaları olumlu karşılayıp desteklediklerini kaydetti.
Çin Cumhurbaşkanı, Filistin halkının adil davasının kararlı destekçisi ve Filistin-İsrail barışının samimi arabulucusu olan Çin'in, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olarak, uluslararası toplumla birlikte, Ortadoğu'da kapsamlı, adil ve kalıcı barışın gerçekleştirilmesi için yorulmadan çaba sarfetmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
29 Kasım 2016
BM Genel Sekreteri Guterres:
“Dünya barışı ve kalkınması için Çin'in daha aktif rol oynamasını bekliyoruz”
BM Genel Sekreterliği'ne seçilen Antonio Guterres dün Beijing'i ziyaret etti. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Guterres'le görüştü.
Guterres görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Çin'in günümüzdeki uluslararası işlerde oynadığı rolü takdirle değerlendirerek, dünya barışı ve kalkınmasının hızlandırılmasında daha aktif rol oynamaya devam etmesini umduğunu belirtti.
Portekizli Antonio Guterres, BM tarafından düzenlenen "açık seçimde" genel sekreterliğe seçildi. Çin'e yabancı olmayan Guterres, Portekiz Başbakanı ve BM Mülteciler Komiseri iken Çin'i defalarca ziyaret etmişti.
Guterres, günümüzde dünyada mevcut olan yeni ve eski çatışmaların, çok taraflı ıslah mekanizmasının iyileştirilmesiyle çözüme bağlanması gerektiğini ifade etti. Çin'in öteden beri söz konusu mekanizmanın kararlı belkemiği ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Portekizli, BM ile Çin arasındaki işbirliğinin gerekli görüldüğünü kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bulunduğumuz dünyada çeşitli tehditler dolu. Birçok yeni çatışma ortaya çıkıyor, eski çatışmalar ise hala giderilmedi. Karşı karşıya bulunduğumuz meselelerin küreselleşme yöntemiyle çözülmesi gerekiyor. Bu nedenle çok taraflı ıslah mekanizmasının iyileştirilmesi lazım. BM'nin en büyük sermaye kaynak ülkelerinden biri olan Çin, örgütün barış koruma eylemlerine önemli katkılarda bulundu. Çin ayrıca, yeni aşamada BM'yle işbirliğini hızlandıran bir dizi inisiyatif ileri sürmüştü. Bütün bunlar, BM'nin dünyada başarılara imza atmasına önemli katkılar yaptı. İnanıyorum ki, BM'le işbirliği yapmakla Çin, daha etkili çok taraflı mekanizmanın önemli belkemiği haline gelecek."
Bu sene, Çin Halk Cumhuriyeti'nin BM'deki meşru haklarına yeniden kavuşmasının 45. yıldönümü. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi dünkü görüşmede, Çin ile BM arasındaki ilişkilerin yeni bir başlangıçta bulunduğunu ve işbirliğinin daha da derinleştirilmesinin iki tarafın ortak görüşlerinden biri olduğunu söyledi. Wang Yi şöyle konuştu:
"Biz ortak gayret harcayarak Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in geçen sene BM'nin Kuruluşunun 70. Yıldönümü dolayısıyla katıldığı bir dizi zirvede elde edilen sonuçları uygulayacağız. Bunun yanı sıra, Başbakan Li Keqiang'ın bu sene katıldığı BM Genel Kurulu 71. Dönem Oturumları'nda alınan kararları yerine getirecek ve her alanı kapsayan işbirliğini yeni bir düzeye taşıyacağız."
Çinli Bakan ayrıca, BM'nin adalet, işbirliği ve ortak kazanç ilkelerini daha da teşvik etmesi çağrısında bulundu:
"Halen dünyada yaşanan çok sayıda çalkantı, söz konusu ilkelerin yerine getirilmemesinden veya bozulmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla Çin çeşitli ülkelerle birlikte reform ve inovasyonu sürdürmek suretiyle dünyada barış, kalkınma ve refah için daha büyük rol oynamaya hazırdır. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
29 Kasım 2016
Çin futbolda ilerlemek için Almanya’dan destek alacak
Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in futbolda söz sahibi ülkelerden biri konumuna getirmek istediği Çin, bu konuda Almanya’dan destek almak için görüşmelere başladı.
Alman Frankfurter Rundschau’nun haberine göre, Çin Başbakan Yardımcısı Liu Yandong, Almanya Başbakanı Şansölye Angela Merkel ile görüştükten sonra Köln'de Federal Almanya futbol otoriteleriyle de bir araya geldi.
Futbolda Çin'in Almanya'dan öğreneceği çok şey olduğunu belirten Bayan Liu Yandong, futbolun ülkeler arasında bir dostluk köprüsü oluşturduğunu söyledi.
Alman yetkililer, bu konuda Çin ile her türlü bilgi paylaşımına hazır olduklarını belirttiler. Bu çerçevede, Köln'de yerleşen CFA adlı bir Çin kulübü köprübaşı işlevi görecek.
Çin-Almanya futbol işbirliğinin, Çin'e oyuncu, çalıştırıcı-antrenör, hakem yetiştirilmesini ve lig örgütleme çalışmalarını kapsadığı bildiriliyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
28 Kasım 2016
Küreselleşmede geri adım İpek Yolu girişimini kıymetlendiriyor
Çin Ekonomi ve Uluslararası İşbirliği Yıllık Toplantısı kısa süre önce Beijing'de düzenlendi. Ana teması "21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu: Politika ve Eylem" olan foruma katılan yerli ve yabancı uzmanlar, "Bir Kuşak-Bir Yol" inisiyatifinin dinamizm ve canlılık gösterdiğine dikkat çekti.
Özellikle ticaret korumacılığı ve küreselleşmede atılan geri adımlara dikkat çeken uzmanlar, bu şartlarda Çin tarafından ileri sürülen "Bir Kuşak-Bir Yol" inisiyatifinin daha da kıymetlendiği görüşünü dile getirdi.
Toplantıda, "Bir Kuşak-Bir Yol" inisiyatifi çerçevesinde elde edilen sonuçların öngörülenden daha sevindirici olduğu görüşü dile getirildi. Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Uluslararası İşbirliği Merkezi Başkanı Cao Wenlian bu konuda şunları söyledi:
"Şimdiye kadar 100'den fazla ülke ve uluslararası örgüt 'Bir Kuşak-Bir Yol' inşasına aktif şekilde katılma isteğini ifade etti veya katıldı. Çin güzergâh üzerindeki yaklaşık 50 ülkeyle ortaklaşa inşaya ilişkin hükümetler arası işbirliği anlaşması imzaladı. Bunun yanı sıra, 20'yi aşkın ülkeyle uluslararası üretim kapasitesi işbirliği mekanizma şekilde yapılıyor."
Kore Cumhuriyeti Kyung Hee Üniversitesi Dış Politika Profesörü Jaewoo Choo, Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) ve "Bir Kuşak-Bir Yol" inisiyatifinin, ekonomik işbirliğinin yeni motoru olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Açık bir plan hazırlanması ve standartların kurumsallaştırılmasının, ortak kader topluluğunun oluşturulmasına yararlı olacağını hatırlatan Profesör, bunun da Kore Cumhuriyeti'nin yoğun baskı karşısında AAYB'ye katılma nedenlerinden biri olduğunu açıkladı.
Profesör Jaewoo Choo şöyle konuştu:
"Orta Asya ülkelerinin bazı inisiyatifleri var, örneğin Avrasya Ekonomik Birliği veya Yeni İpek Yolu ve saire. Bunun dışında Rusya, Japonya, Hindistan ve ABD benzer inisiyatifleri de ileri sürmüştü. Söz konusu inisiyatiflerin bütünleştirilmesi durumunda, Çin hükümeti tarafından öne çıkarılan 'Bir Kuşak-Bir Yol' inisiyatifi çerçevesinde ortak kader topluluğu oluşturma arzusu gerçekleştirilebilecek."
Ancak uzmanlar, halen "Bir Kuşak-Bir Yol" inşasında birçok kısıtlayıcı faktörün de bulunduğunu söylediler. Bunlar arasında uluslararası düzen engelleri, finansman, siyasi ve bölgesel güvenlik gibi meseleler yer alıyor.
Buna karşın, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Uluslararası İşbirliği Merkezi Başkan Yardımcısı Liu Jianxing, Çin'in hedef bölgelerde, ağırlıklı ülkelerde ve öncelikli projelerde "Bir Kuşak-Bir Yol" inşasını hızlandırması gerektiğini belirtti. Başkan Yardımcısı Liu, Çin Uluslararası Kalkınma Programı'nın araştırılıp kurulması çağrısında da bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası Kalkınma Programı'nın araştırılıp bir an önce kurulması çağrısında bulunuyoruz. Böylece profesyonel uluslararası kalkınma kurumları ve yeteneklerine dayanarak iç eşgüdüm ve dış temas kabiliyeti yükseltilebilecek."
Forum esnasında katılımcılar, halen çeşitli tarafların, İngiltere'nin AB'den ayrılması ve ABD seçilmiş başkanı Donald Trump'ın TPP'den çekileceğine ilişkin açıklamaları gibi gelişmeler sonrasında küreselleşmedeki gerileme eğilimini göz önüne almaları gerektiğini vurguladılar.
Uzmanlar, bu sorunların "Bir Kuşak-Bir Yol" inisiyatifinin önemini ve değerini daha da ortaya çıkardığı görüşünde fikir birlikteliklerini vurguladılar. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
28 Kasım2016
Yuan dolara karşı 8 yıldır en düşük değerinde
Çin Merkez Bankası, Yuan'ın değerini ABD Doları'na karşı 8 yıldır en düşük değerine indirdi. Yuan ("halkın parası" demek olan "Renminbi" diye de anılıyor) kuru 6,9168 ile Haziran 2008'den bu yana en düşük düzeyinde.
Washington Post’un haberine göre, Donald Trump, 8 Kasım 2016 günü ABD Başkanılığına seçildiğinden beri ABD Doları diğer ülke para birimleri karşısında sürekli değerleniyor. Bu çerçevede, TL-ABD Doları paritesinin, TC Merkez Bankası'nın müdahalesine karşın, nereden nereye geldiğini de biliyoruz.
Çin yetkilileri, Yuan kurunda yükseliş ve düşüşleri en çok %2 ile sınırlıyor. Trump, Çin'i Yuan kurunu Dolar karşısında yapay olarak düşük tuttuğunu ileri sürerek karşılık tehdidinde bulunmuştu. Geçen hafta Washington'da açıklama yapan Çinli yetkili Zhang Xiangchen, bu iddianın doğru olmadığını belirtmiş; pek çok ekonomist de Çinli dış ticaret yetkilisinin sözlerini onaylamıştı. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
28 Kasım 2016
Çin, dev film stüdyosu için 2 milyar dolarlık yatırım planlıyor
Çin Hükümeti, ülkenin kültürel etkisini yaygınlaştırmak amacıyla dev bir film stüdyosu kurmayı planlıyor.
Washington Post’ta yer alan habere göre, Chongqing Belediyesi'nin güneybatısında oluşturulacak stüdyo, resmi haber ajanslarının bildirdiğine göre, bir tematik park ve turistler için atraksiyonlar da içerecek. İnşaatın gelecek yılın başında başlaması ve toplam 15 milyar yuana (2,18 milyar dolar) mal olması bekleniyor.
Şimdiden birçok yabancı partnerle anlaşmaya varıldığını açıklayan resmi Xinhua Haber Ajansı, parkta kumar ve online eğlence olanakları bulunacağını da bildiriyor. Bu stüdyonun, sağlayacağı olanaklarla, Çin'in kültürel etkisini batı, güney komşularına ve Doğu Afrika ülkelerine kadar yaygınlaştıracağı öngörülüyor.
Çin, dünyanın en büyük 2. film piyasası ve dünyanın en büyük sinema salonu sahibi ve operatörü olup Amerikan medya şirketler grubu AMC'yi (American Theater and Legendary Entertainment) satın almış olan Dalian Wanda'nın ülkesi. Esasen kendi sinema stüdyosu Hengdian Woırld Studios 3.000 hektarlık bir alana yayılmakta.
Çin'de bu alana dönük talep gittikçe büyüyor. Dolayısıyla resmi yetkililer de, kendi kültürlerini daha çok öne çıkarabilmek için rekabet gücüne sahip yerli prodüksiyonlarını çoğaltma amacındalar. Yeni dev stüdyonu yapımı bu amaca hizmet edecek. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)
28 Kasım 2016
Çin, Rusya ve Vietnam Castro'yu saygıyla anıyor
Küba, Soğuk Savaş yılları boyunca Sovyetler Birliği'ne güveniyordu. O zamanlar iki blok arasındaki gerginliğe karşın ABD'nin burnunun dibinde dokunulmadan Sovyetler Birliği'nin yardımı ve koruması sayesinde yaşayabilmişti. Rusya yönetimi, ölümünden sonra da Castro'yu bir eski ve güvenilir bir dost" olarak selamlıyor.
Le Monde gazetesinde yer alan haberde, Çin Başkanı Xi Jinping, Çin televizyonuna verdiği demeçte Castro'nuın sonsuza değin yaşayacak bir devlet adamı olduğunu belirtti. Çin halkının "iyi ve samimi" bir yoldaşını yitirmiş olduğunu vurguladı.
Küba, Amerika kıtasından Çin ile -daha 19860'da- diplomatik ilişki kuran ilk ülke idi. İki ülke her zaman iyi ilişkiler içinde oldu. Fidel Castro Mao Tse Toung'un hayranıydı. Ancak Sovyetler birliği dağılıncaya değin Çin-Küba ilişkileri, Küba'nın Sovyetler'den aldığı yardım ve Çin-Sovyet ilişkilerinin soğukluğu yüzünden mesafeliydi.
Ancak Çin-Küba ilişkileri Gorbaçov döneminde ve 1989 sonrasında çok sıcak bir ortama kavuşmuştu. Nitekim Çinli yetkililer Küba'ya çok sayıda ziyarette bulunmuştu. Bunlardan sonuncusu, Başkan Xi Jinping'in 2014'Qte yaptığı ve o vesileyle Castro'yu selamladığı ziyaretti.
Küba gibi özgürlük savaşı vermiş ülkelerden Vietnam da Castro'nun yasını tutuyor. Vietnam'ın ulusal kahramanı Ho Chi Minh ile Fidel'in dostlukları anımsatılıyor.
Bu arada Fidel Castro'nun arkasından tatsız sözler sarfeden Trump'ın bu tutumu resmen ve açıktan kınanmasa da kendişinin vicdanıyla başbaşa bırakıldığı yolunda açıklamalar yapılıyor. Çin Uluslararası Radyosu (CRI)