DSP Genel Başkanı Aksakal, “DSP Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru koşuyor. Seçime aday olacağım. Bu partinin genel başkanı benim. Bana göre her partinin genel başkanı aday olmalı. Bir gün buraya cumhurbaşkanı olarak gelebilirim” dedi.
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Parti Meclisi (PM) Üyeleri Selçuk Karakülçe, Özer İşçi ve İzmir İl Başkanı Ramazan Solmaz, Egedesonsöz’ü ziyaret etti.
Genel Başkan Aksakal, 2019 yılında gerçekleşmesi planlanan Cumhurbaşkanlığı, genel ve yerel seçimler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Partisinin faaliyetlerine ilişkin konuşan Aksakal, Ege Bölgesi ve İzmir ölçeğinde net mesajlar verdi.
GENEL BAŞKAN BENİM VE ADAY OLACAĞIM!
Partinin yürüttüğü programa açıklık getiren Aksakal’ın gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Aksakal, “DSP Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru koşuyor. Seçime aday olacağım. Bu partinin genel başkanı benim. Bana göre her partinin genel başkanı aday olmalı. Hükümeti o kuracak. Başka birini aday göstermek, ‘ben bu işi kıvıramıyorum’ demektir. Kıvıramıyorsan burada ne işin var? Parlamentodaki 4 parti dışında tüm adayların 100 bin imzayı bulması gerekiyor. Cumhurbaşkanı önermenin bile gizli olması gerekiyor. Onun dışında bir memur bugünkü ortamda nasıl çıkıp da başka birini önerecek? Sen bu 4 partinin gösterdiği adaylardan birini seç demektir. Bu da demokratik değildir. Bu millet 4 partinin çıkaracağı adaylara mahkum değildir” dedi.
15 TEMMUZ’DA ERKEN SEÇİM OLABİLİR
Erken seçim söylentilerine ilişkin konuşan Aksakal, “Erken seçim olma ihtimali var. Kulağımıza duyumlar geliyor. Bu iktidar mağduru oynamayı sevdiği için 15 Temmuz’da bu işi yapma niyetindeler. Genel seçimi erkene alıp yerel seçime güçlü gitmek isteyebilirler. 15 Temmuz’da yaparak da duyguları istismar etmek isteyeceklerdir” açıklamasında bulundu.
‘SİSTEMİ DEĞİŞTİRECEĞİM’ DEMEK HAYALCİDİR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak yapılması gerektiğini ifade eden Aksakal, referandum sürecindeki çalışmalardan örnekler verdi. Aksakal, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak olmak zorundadır. Bizim önerimiz ikinci turda olsun. İktidardan uzak tutmak istediğimiz AKP’nin ortadan kaldırılması için yüzde 50’ye ulaşmaması lazım. Hayır blokunun varlığını kabul etmiyoruz. Ben kimseye destek vermedim. Ben sadece hayır oyu verdim. Birisi hayır oyu veriyordu da ben ona destek oluyor değildim. Süreçte ekonomik olarak ona yettiği için 10 il gezdim. Evet diyebilecek yerlere gittim. AKP’nin güçlü olduğu yerlerdi. Ve gittiğimiz yerlerde hayır önde çıktı. Bunda sadece DSP’nin etkili olduğunu söylemek doğru değil. Ama katkımız oldu. Çünkü köylerde ‘evet, doğru söylüyorsunuz. Ben seçimde AKP’ye vereceğim ama bu seçimde hayır oyu vereceğim’ diyen vatandaşlarımız olmuştu. Bana göre hayır yüzde 56-57 civarında çıkmıştı. Ama nasıl olduysa değişti. Dolayısıyla ‘ben bu sistemi geri getireceğim’ demek hayalciliktir. Türkiye’nin değerlerine dönmesi için bu gerekli. Tüm düzeni yeni baştan toparlayacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyaç var” dedi.
ENGELLER TABİ Kİ VAR
Partisinin vatandaşa ulaşma noktasında sıkıntı çektiğini vurgulayan Aksakal, “DSP’nin insanlara ulaşması önünde engeller var tabi. Bu fiziki engeller olarak da değerlendirilebilir. Ekonomik yetersizlik ve medyanın tavrı var. Hükümetten bir zorlama olduğunu söylüyorlar. Çıktığımız programlara bir daha çağrılmıyoruz. Etkinliklerimize geliyorlar, katılıyorlar fakat hiçbir yerde haber olarak göremiyoruz” diye konuştu.
CHP ATATÜRK’ÜN DE DSP MUSSOLİNİ’NİN Mİ?
Yerel seçimler bazında konuşan Aksakal 2014 seçimleri sırasında yaşanan tartışmalara değindi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kaybettiği ilçelerde partisini suçlaması karşısında net konuşan Aksakal, ‘Sırtımızdan hançerlediler’ söylemine sert cevap verdi. CHP’ye yüklenen Aksakal, “O zaman Yılmaz Büyükerşen, Seyit Torun, Ahmet Piriştina’da onlar bizi hançerlemedi mi? Onlar yapınca mubah mı? Böyle şey olmaz. DSP 1985-2002 arası devleti 3 kez yönetti. Birinde tek başına iktidar oldu. CHP’nin 1992’den bu yana koalisyon ortaklığı oldu mu? Aydınlara soruyorum; iktidarların kenarında, köşesinde bile bulunmamış partiye hangi gerekçe ile oy verilir? Ayıp değil mi? DSP hangi pazarlığa girmiş? ‘Atatürk’ün partisi’ diyorlar. DSP Mussolini’nin partisi mi? Biz onlardan daha fazla Atatürkçü, milliyetçi ve vatanseveriz. Buna seçmenin bir karar vermesi lazım” dedi.
BELKİ DE BEN ÇIKACAĞIM!
Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin göstereceği refleks hakkında bilgi veren Aksakal, “Tüm partiler ikinci turda iki adaydan biriyle iş birliği yapmak zorunda. İkinci adayın kim çıkacağını bilmiyoruz. Belki de ben çıkacağım. Siyasette neyin ne zaman olacağı belli olmaz. Onun için söylüyorum her parti adayını çıkarmalıdır. ‘O benden güçlü’ diyerek kenara çekilmek siyaset değildir. Devlet yönetme iddiasında olanlar kenara çekilmez. Partiler ittifak yapsınlar diye kurulmamıştır. Ama o anki duruma bakarız, ben olmazsam hangisi bize yakınsa ona destek veririz. Sonuçta bakanları cumhurbaşkanı seçecek” diye konuştu.
ECEVİT’İN İPİNİ ÇEKTİLER!
DSP’nin iktidardan düşmesi sonrası döneme değinen Aksakal, “2002 sonrasındaki 15 yıllık süreç uluslararası siyasetin bizim üstümüzdeki sonucudur. AKP bile DSP iktidarının son bulmasının komplo sonucunda olduğunu kabul etmiştir. Amerika’ya kafa tutan bir genel başkanımız vardı. Sonrasında Ecevit’in ipini çektiler” dedi.
TAYYİP ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN SİYASET KURULAMAZ
Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP)kopan Meral Akşener önderliğinde kurulan İyi Parti’nin durumunu değerlendiren Aksakal, “Mevcut iktidarın sürekliliği açısından ortaya konmuş bir durumdur. Siyasi birlikteliği olmayan insanların bir araya geldiği bir yapı. Sürekli olamaz. ‘Artık sağ-sol kalmadı’ diyorlar. Biz buna şiddetle karşıyız. Algı yaratmaya çalışıyorlar. Sağ-sol her zaman vardı, her zaman olacak. Emek ve sermaye olduğu sürece sağ ve sol olacaktır. Bundan kimse utanmasın. Bizim kimsenin parasında, malında, mülkünde gözümüz yok. Ama kalkınmaya köyden başlayacağız. Çünkü kalkınma köyden ve köylüden başlar. Devlet ekonominin koordinatörüdür. Bunları söylüyoruz. Yeni kurulan partinin kuruluş amacı nedir? Ekonomi politikasını anlatan var mı? Hangi partinin ekonomi politikası var? MHP’nin vatan, millet, bayrak dışında söylediği çarpıcı bir mesajı var mı? Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üstüne siyaset kurulamaz. Siyaset yapacakların anlatılmasıdır” açıklamasında bulundu.
DSP’NİN DOĞUŞU EGE VE İZMİR’DEN OLACAKTIR!
Yerel seçimlerde Ege ve İzmir’de gösterilecek adayların belli olup olmadığını açıklayan Aksakal, “Herhangi bir belirleme durumu yok. Ama görüşmeler var. Bizim gitmemizden öte bize gelen isimler var. Toplumun kendisini destekleyeceğine inanan isimlerin partimize gelmesi daha sağlıklıdır. Belediye başkanlarının başka partilerden gelmesi de olabilir ama farklı ilişkilerle isimleri kendi partilerine çekmek doğru değil. Önümüzde bir buçuk yıl var. 956 ilçenin tümünde seçimlere iddialı gireceğimizi söylemek doğru olmayabilir. 67 belediye başkanımız vardı. Hepsi parti değiştirdi. Şu an partimizin hiçbir belediye başkanı yok. Ama DSP’nin doğuşu Ege ve İzmir’den olacaktır” dedi.
100 BİN İMZAYI BULAN DSP’YE SANDIKTAN 4 MİLYON OY ÇIKAR
Aksakal ayrıca, “2015’te CHP’ye bir girişimde bulunduk. DSP seçimlere katılmasın ama sistemin içinde var olacak şekilde yoluna yürüsün istedik. Bir de her dönem çıkan ‘bölen’ eleştirileri öncesinde biz böyle bir hamle yaptık. Görüşmeler genel başkan düzeyine kadar gelmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kalktı, ‘DSP’lilere söyledim. Partilerini kapatsınlar, gelsinler. Beyaz güvercini de bir yere koyarız’ açıklamasını yaptı. Görüşmeler orada noktalandı. Biz yine olumlu diyalog başlatırız. Yerel yönetim seçimlerinde aklıselim hareket etmek zorundayız. Yerelde ittifak olmalıdır. Ama CHP iktidar olacak diye biz çekilecek miyiz? Hiç kimsenin böyle bir hesap yapma hakkı yok. O zaman biz niye partiyiz? 100 bin imzayı alan DSP’ye sandıktan 4 milyon oy çıkar. Bir gün buraya cumhurbaşkanı olarak gelebilirim” ifadelerini kullandı.
egede sonsöz