O, Prof. Dr. Vecdet Öz. Türkiye’nin en saygın mikrobiyoloji uzmanlarından. Adalet Partisi Genel Başkanı olan Prof. Öz, hekim olmanın verdiği sorumlulukla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle duygu dolu cümlelerle bir yazıyı kaleme aldı. Prof. Öz’ün, yazısında dikkat çeken ifadeler ise, ‘İlk kez bir konuyu kaleme alırken çok zorlandım..’ oldu.

AP Genel Başkanı Prof. Dr. Vecdet Öz, günün anlamına ilişkin olarak duygu ve düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının bu anlamda tam ve eşit ölçüde sağlanması amacıyla 5 Mart 1993 tarih ve 29 sayılı bildirisiyle 3 Aralık gününü ‘Dünya Engelliler Günü’ olarak ilan etmiştir.

Öncelikle engellilerin önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin 27 yıl önce alınmış olan bu önemli kararın ülkemiz başta olmak üzere çoğu ülkede henüz tam manasıyla uygulanmıyor olmasını büyük bir teessürle karşıladığımı ifade etmek isterim

Değerli dostlarım, onlarca konu hakkında yazı yazan bir akademisyen olarak inanın ilk kez bir konuyu kaleme alırken çok zorlandım.. Engelsiz bir insanın engelli insanların ve onların fedakâr ailelerinin duygularıyla bir yazı kaleme alması gerçekten çok zormuş! Zira bedenen ve ruhen yaşanmayan, tam olarak yürekte hissedilmeyen hiç bir yazı, yazana ait değildir..

Biran için kendimizi engelli bir insanın ya da bir yakınının yerine koyabiliriz lakin bu bir yere kadardır ve bir andır.. sonra birden gerçek engelsiz kimliğimize geri döneriz..

Engeller, yılda bir gün anımsamak ve sadece bir gün için kendimizi engelli yerine koymakla aşılamaz!.

Bu hassasiyete süreklilik kazandırıp yaşamın bir köşesine sığınmış olan engellilere gerçekte hak ettikleri yaşam alanlarını kurmak zorundayız. Bu ise ancak duyarlı, samimi ve radikal devlet politikalarıyla gerçekleşebilir..

Maalesef yıllardır iktidara gelen hiçbir siyasi anlayış politikalarında engellilere yer vermemiştir.. bilakis siyasetin bizzatı kendisi bu konuda görme ve duyma engellidir..

Ülkemizde yaşayan %13 oranındaki engelli vatandaşımızın sorununa radikal çözüm ancak sürekli hizmet üretecek olan bir ‘Engelliler Bakanlığı’nın kurulmasıyla ve atanacak bakanın da engelli bir vatandaşımız olmasıyla mümkündür..

Bu duygu ve düşüncelerle böylesi bir günde tüm engelli bireylerin mutlu ve huzurlu yaşadığı, topluma katılabildiği, toplumla kucaklaştığı engelsiz bir ülke olabilmeyi temenni ediyorum..

Advert