30 Ağustos Büyük Taarruz ve Zafer Bayramı’nın geçmişine baktığımızda arkasında duran gücün Büyük Türk Milleti’nin asırlardır süregelen bir büyük bağımsızlık duygusunun sönmez meşalesi olduğu görülecektir.
*
Ağustos Ayı bu bakımdan Türk Milleti için önemli izler taşımaktadır. Nitekim 26 Ağustos 1071’de Türklerin Anadolu’ya açılan kapısı ve emperyalizmin bir düş olarak girdiği kutsal topraklardan denize döküldüğü 30 Ağustos 1922 Zafer Bayramı. Bu bakımdan her yönüyle eşsiz ve muktedir bir azim ve kararlılığın göstergesi olan bu iki anlamlı gün ne mutlu bizlere ki tarihimize altın harflerle kazınmıştır.
*
Bilindiği üzere 1. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan altı asırlık geçmişe sahip Osmanlı İmparatorluğu Sevr paçavrası ile son bir hamle olarak emperyalizm tarafından yutulmak istenmiş ancak yüzyılın dâhisi büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kahraman silah arkadaşlarıyla birlikte inanç, azim, kararlılık ve ilke edinilen tam bağımsız anlayışından hareketle bu istek Akdeniz’in sularına gömülmüştür.
*
30 Ağustos Zafer Bayramı aslında askeri açıdan sadece bir zafer olarak kalmamış modern, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetine doğru gidecek olan o büyük yürüyüşünün de ilk adımı olmuştur.
*
Nitekim düşmanın denize dökülmesiyle birlikte Atatürk liderliğinde gerçekleştirilen devrimler, yasalar ve onun sağlam kökü olan gazi meclis bugünkü modern Cumhuriyetin var olmasında önemli bir unsur haline gelmiştir.
*
Öte yandan 30 Ağustos bir kez daha Anadolu toprakları üzerinde gözü olan emperyalistlere ve işbirlikçilerine karanlık duygular içerisindeki düşüncelere atılan en büyük tokat olarak yine tarihte yerini almış ve perçinlenmiştir.
*
Bu duygu ve düşüncelerle 30 Ağustos Büyük Taarruz ve Zafer Bayramımızı kutluyor, bu uğurda canlarını vermiş aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum..
*
Ruhları şad olsun..
Veli YILMAZ - Gündoğumu Gazetesi İmtiyaz Sahibi