Bunlar:



Tip I kas lifi                  XX



Tip II a Kas lifi             RX



Tip II b Kas lifidir        RR



Bütün insanlarda kas lifi olarak bu 3 tip bulunur. Bunlar genetik olarak (ACTN3 geni ile) belirlenir ve değiştirilemez.  Yapılan çalışmalar ile ancak kapasiteleri arttırılabilir.



Bu üç kas lifinin de biyokimyasal özellikleri birbirinden farklıdır.







Tip 1 kas tipi(XX) oksijenli solunum ile enerji üreten, daha uzun süre ve yavaş kasılan, glikojen ve kreatin depoları diğer kas tiplerine göre daha az olan bir kas tipidir.  Enerjisinin büyük çoğunluğunu daha fazla depo edilmiş halde bulunan yağ asitlerinden elde eder. Bu nedenle uzun süre yorulmadan çalışabilirler.  Laktik asit birikimi çok azdır. Maratoncuların sahip olduğu özellikler tipik bir örnektir.



Tip II a Kas tipi(RX) ise Universal fibriller olarak kabul edilir ve hem oksijenli hem de oksijensiz solunum yaparlar.  Glikojen ve kreatin fosfat depoları Tip I kas tipinden biraz daha fazla, yağ asidi depoları ise daha azdır.  Patlayıcı güç, sürat, kuvvet gibi parametreler tip I kas tipine göre daha fazla olmakla birlikte, dayanıklılık konusunda dezavantajlıdır.



Tip II b fibriller(RR) ise oksijensiz solunum yaparlar.  Glikojen ve kreatin fosfat depoları çok yüksek, yağ asidi depoları ise oldukça düşüktür. Çok kısa sürede çok şiddetli şekilde kasılırlar. Güç, sürat ve kuvvet açısından en avantajlı kas lifi tipidir. Ancak çok düşük dayanıklılığa sahiptir.  Buna Kısa mesafe sürat koşucuları tipik örnektir.



Genetik olarak belirlenen sadece kas tipimiz değildir. Kalp-damar sistemimizin kapasitesi de oldukça büyük önem taşımaktadır (ACE geni ile belirlenir).  Egzersiz sırasında kanın ve beraberinde oksijenin dokulara ne kadar hızla ve ne kadar süre taşındığı kaslarımızın çalışmasını direkt olarak etkiler.Genetik olarak belirlenen kas lifi tipinizi ve kardiyovasküler kapasitenizi bilmek, uygulanacak olan antrenman ve beslenme programlar açısından hayati önem taşımaktadır.