Üsküdar Meydanı tüm İstanbul’da olduğu gibi her sabah hareketlidir.
İskeleden karşı caddeye doğru ilerlerken sizi simitçiler, poğaçacılar karşılar.
Sabahın o saatine bu kadar dinç nasıl hazır oluyorlar? o bambaşka bir ayrıntı.
*
Neticede poğaça pardon ekmek parası için tezgahın başında rızkını arıyorlar..
Çoğu çalışan sabah kahvaltısı yapamadığı için ki İstanbul trafiği bu duruma manidir poğaça ve simit ya da diğer aperatifler o saatleri geçiştirme adına en uygun atıştırmalıklardır.
*
Hele bilindik yerlerden alındı mı tazeliğinin tadına varıldı mı poğaça olsun simit olsun gerçekten lezzetlidir.
Kilo problemini dert etmeyenler dört beş tanesini anında bana mısın der demez dakikalar içerisinde mideye indiriverir..
*
Buraya kadar çizdiğimiz mizahi ve duygusal sözcüklerden sonra yanaştığımız tezgâhtaki genç delikanlıya fiyatını sorduğumuzda ‘2 TL’! yanıtını arıyoruz.
*
İstanbul’da dolmuş indi bindi 2.5 TL,
Pet şişe su 1 TL,
Bir bardak çay 2 TL, en varoş yerinde bile bu rakamlardan aşağı bişey bulamazsınız..
*
Günün ilk saatlerinin açlığını bastırma adına alacağınız poğaçanın 2 TL olduğunu duyduğumuzda kulaklarımıza inanamadık.
Evet, yani bu da laf mı? diyenler tabi ki olacaktır.
*
Ve fakat derdimiz burada 2 TL’den çok poğaçaya gelen bu denli zammın arkasındaki nedenini bizleri daha çok ilgilendirdiği için yazma lüzumu gördük.
*
Genç delikanlı devam etti..
‘Abi fırından çıktıktan sonra buraya yani iskeleye gelene kadar maliyetler artıyor susamından yağına, unundan katma malzemesine kadar herşeye zam geldi’!!!
Poğaçanın pahalılığını şu sözlerle perçinliyor..
‘Bizde istemiyoruz bu fiyata satış yapmayı ancak maliyetlerini kurtarabiliyoruz!
*
Hani bi dönemin çay simit hesabından vazgeçtik bir lokmalık poğaçanın 2 TL olduğunu bu sefer gerçekten tadına varamadan anladık..
*
Her ısırdığımızda lokmaların bu pahalılıkta nasıl boğazımızdan geçeceği bi yana şu günlerde altın, döviz ve ekonomide görülen dalgalanmaların garip gurebanın fakir fukaranın yiyeceği belkide kahvaltısına getirdiği poğaçanın serüveni bile bu memleket ekonomisinin ne hale geldiğini, getirildiğini anlatmaya yeterde artar bile..
*
Bugün 1.50 TL’den aşağıya ekmek satılmayan İstanbul’da yine poğaça 2 TL olursa en hafif tabirle asgari ücretlinin alacağı poğaça adedini siz düşünün.
*
Çay simit hesabını siz yapın..
İnsan yaşamı devam ettikçe, İstanbul’da ekmek kavgası devam ettikçe kim bilir başka ne zaman karşılaşacağımız o poğaça satan delikanlının hayallerini alıp götürmeye de kimsenin hakkı yok!!
*
Poğaça diyerek geçip gitmeyin sakın
2 TL verdiğinize mi yanarsınız
O gencin satamadığı poğaçaların ıstırabına mı?
Yoksa boğazınıza düğümlenen lokmalara mı?