Galiba Gündoğumu; Gümüşhane kamuoyunda gittikçe olgunlaşıyor.
Bunu hissedebiliyorum.
Önemli saygın gazetelerle savaşabiliyor.
Dostlar yanlış algılamasın savaşmak derken bu en iyi haberi sunabilme adınadır.
Bu sözlere neden bu şekilde gerek duydum;
Önemli bir siyasi partinin yöneticisiyle yaptığım uzun telefon görüşmesinden sonra bu kanaati daha sıkı bir şekilde vurguluyorum.
NE Kİ ASLA ŞIMARMAK YOK. HAD AŞMAK MI? ASLA!!
Daha çok çalışmamız gerektiğini, daha güzele iyiye ulaşmamız gerektiğini düşündüm.
Biraz daha sözlerimi açayım..
İki ay sonra çok önemli bir seçime gireceğiz.
Siyasi partinin temsilcisi ile muhalefetin nasıl bir strateji izlemesi gerektiği üzerinde durduk.
Bir gazeteci olarak ne düşündüğümü sordu.
Yer, Gümüşhane olunca dikkatli cümleler kullanmalıydım..
Hele Gündoğumu’nda yayınlanan ‘Siz nasıl anlatırsınız’? haberini okuduktan sonra.
Anlatmaya çalıştık.
Olan şu:
2002 ve 2018… 24 Haziran.
Kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti derin yaralar aldı.
Katılırsınız, katılmazsınız bu benim görüşüm.
AK Parti yorgun ben bu gerçeği tüm argümanları kullanmasına rağmen görebiliyorum.
Her yerde tekrarladım.
15 yılın üzerinde iktidar olan bir siyasi partinin kalkıp gitmesi kolay olmayacak.
Hele ortaya konulan anayasa ile çatışan uygulamaların, icraatların yargısal boyutu düşünüldüğünde..
Sözümü şöyle tamamladım..
Muhalefet ne yapıp edip bu 24 Haziran’ın neden önemli olduğunu anlatmalıdır.
Zira kaybedilen sadece seçim değil Türkiye Cumhuriyeti olacaktır.
E, Türkiye Cumhuriyeti kaybedildikten sonra neler olup olmayacağını bilmem anlatmaya gerek var mı?
Sayın partili de vallahi doğru diyorsunuz diyerek sohbeti bitirdi.