Günler öncesinden ‘gelecek’ diye yazarlar.
Gümüşhane hazırlık yapar.
Eh, Ramazan-ı Şerif bulunmaz Hint kumaşı.
Bakana hazırlık.
*
Yer gök; Gümüşhane’de bakan gelecek diye konuşur.
Kim getirdi tartışması o gün alevlenir,
Der ki birisi: ‘Bizim bölgenin vekili’,
Öteki kahvenin kenarındaki ise, ‘hayır bizimkisi!’
Daha başlamadan ayrılık.
Sözde bakan Gümüşhane’ye gelecek ama kim getirdi diye ortalık hareketlenir.
Vekil, ‘ben getirdim’ diye yazılsın ister,
Ama sözcükler diline dolanmaz,
İşaret o yönde öyle olsun ister.
*
Uzatmayalım….
Bakan gelir,
Gümüşhane önde,
Çoluk, çocuk, eş, dost, din kardeşim önde,
Karşılar.
Sanki daha önce hiç görmemiş gibi.
Aman da aman bakanı görme adına kıyasıya yarış.
*
Değirmenin suyunu sorma,
Cadde ortasına devasa masalar.
Garibim yurttaş, kuş sütü kuru üzüm sofrasında bakanın adına bi gün de olsa midesi bayram edecek.
Herkes mutlu.
Çünkü önünde, yanında, sağında, solunda BAKAN oturuyor.
Gelmişken konuşmadan olur mu?
*
10 Ağustos yaklaşıyor.
Bakan tabi ki oy isteyecek. Bugüne kadar Gümüşhane, ne istedi de vermedi ki.
*
Ben havalimanı, tren yolu, Süleymaniye,
Göç, hayvancılık, baraj, işsizlik, spor, sporcu, altyapı, ulaşım, gençlik, eğitim, sağlık.
Hepsini konuşur diye bekledim,
Bakan Gazze’ye uzandı.
*
Diyeceğimiz bi şey yok,
İsrail vahşetine herkes değinsin de,
Gümüşhane diye bi şehir de var.
Bekliyor,
İstiyor,
Daha çok bekleyecek ve de isteyecek.
*
Yöneticiye soruyoruz,
O konudan HİÇ söz etti mi,
'I-ıh, cınk!'
Gümüşhane bir bakanı daha uğurladı,
Her ilçeyi gezdi nasıl olsa.