Yaş itibarıyla çok şeye ahkâm kesecek bir yapıya sahip değilim,
Ancak anladığımız kadarıyla sular artık tersten akıyor.
Mağduriyet edebiyatı can yakıcı bir hal alıyor, mağduriyet haksız kazanca dönünce, canhıraş umuda koşanlar gerçekten ateşle mücadele etmek zorunda kalıyor.
*
Sporun zeki, çevik ve ahlaklısını benimseyen ilke bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk tarafından ifade edildi.
O zamanlar sporun içerisinde böylesine büyük rakamlar elbette yoktu, ne ki top yuvarlak değil de banknot gibi dönmeye başlayınca hesaplarda kitaplarda karışmaya başladı.
*
Buraya geleceğiz
Ancak biraz beyin jimnastiği yapmaya ihtiyaç var..
Tarihin eski zamanlarına bakalım
Atmışlı yıllarda Macarlar, Yetmişli yıllarda Almanlar, Seksenli yıllarda İtalyanlar, Doksanlarda yine Almalar, iki binli yıllarda Latin Amerikan futbolu korkunç bir ivme yaşadı.
Çim saha artık büyük bir rantın kilometre taşları gibi oldu,
Simgeler de ortaya çıktı.
*
Pele, Puscas, Cruyff, Müller, Maradona, Zoff, Rumenigge, Messi, Ronaldo, Neymar öldükten sonra ya da hayatta iken bile birer abide gibi anılıyorlar.
*
Siyasetten, spora, Avrupalının, dünyanın yaşam tarzına değin belirleyici faktör olabiliyorlar.
*
Kısacası futbol görsel bir şölen olduğu gibi Avrupalının hatta dünyanın bir ucundan müthiş gücünü salarak bir başka güç haline dönüşebiliyor
*
Örneğin Cruyff’un dönemin siyasal hareketlerine karşı tutumunun ne olduğu çok iyi biliniyor.
Yukarıda yazdık Almanların ünlü golcüsü Rummenigge’nin gümrükten saat geçirirken binlerce euoruluk ceza ödediğini biliyor musunuz?
Toprağı bol olsun Maradona’nın iyi bir devrimci olduğunu..
*
Bir başka örnek futbolun beşiği İngilizler pek çok oyuncunun Bachengham Sarayı’nın bahçesinde kraliçe ile el ele yürüyebildiğini.
*
Hepsini toparladığımızda görülüyor ki seyir zevki yüksek futbol, hem anlatıyor, anlattırıyor ve bir noktadan sonra güç haline dönüşebiliyor.
*
Yanılmıyorsak Türk Futbol Liglerinin başlangıç yılları 1950’li yılları bulur.
1903 Beşiktaş, 1905 Galatasaray, 1907 Fenerbahçe kuruluş itibarıyla liglerin devam eden lokomotifleri oldular.
*
Yıl 2021 toprak sahadan, şerefli mağlubiyetlerden, teselli sayılarından, Avrupalıların bizi görmek istemediği kulvarlarda şimdi bizde bir şeyler yapmaya devam ediyoruz.
*
Yapıyoruz yapmasına da baktığımızda hala eski tas, eski hamam anlayışın değişmediğini tüm çıplaklığı ile görebiliyoruz.
*
Futbol, seyir olmaktan çıkıp, görsel bir şölen havasından sıyrılıp kırıcı, maalesef üzücü, üzerine eklenemeyen, bol polemikli bol sıkıntılı bir tarafa doğru alabildiğince devam ediyor.
*
Yaşı yetmişlere dayanan meşhur isimleri dinliyorum.
Futbol tarihindeki kırık aynalar misali herhangi bir iyileştirici sözcükler sarf etmiyorlar.
*
Nasıl bir hırs, nasıl bir serüven, nasıl bir halka ki, sıranın başında ilk olma uğruna belki de kendilerinden geçebiliyorlar.
*
Sonra hiçbir şey değişmiyor..
Belki de hiçbir şeyin değişmemesi için bunu yapıyorlar.
Olup biten dönen dönmeyen dar bir kalıp içerisinde kavrulup kalıyor.
*
Ve bugün bizde hep aynı hikâyeler yazılıp hep aynı senaryolar baş ağrıtan tartışmalar hiç dinmiyor, sürekli nakarat halinde sürüp gidiyor.
*
Avrupalının belki de akla hayale gelmeyecek ülkelerin müzeleri tıka basa kupalarla dolanırken bize sadece konuşmak düşüyor.