Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan eli boş dönen Milli Takım, hiç alışık olmadığımız bir pazartesi günü yine hiç de alışık olmadığımız seyircisiz oynanan maçta grubun güçlü takımı Hırvatistan’la karşı karşıya geldi.
(Maçı anlatan spikerin zırt pırt bunu söylemesine de gerek yoktu biz Hırvatistan’ı zaten biliyorduk)
Müsabaka nedendir bilinmez TRT’den değil de özel bir kanaldan naklen yayınlandı.
Malum,
AFŞ öncesi çıkan prim kavgası yüzünden yıldız oyucular Fatih Terim tarafından aforoz edilmişti.
Arda, Burak, Selçuk, Caner, Gökhan Gönül gibi starlar yoktu.
Anlayamadığım gittikçe form tutan Mehmet Ekici’nin neden aday kadroya çağrılmamasıydı!
Milli takım tamamen genç bir kadro ile Hırvatların karşısına çıktı.
İlk on dakikadan sonra Hırvatlar maç boyunca üstün olan taraftı.
Nitekim,
Hırvatların üst, yan direklerden dönen üç topu sayı olsa soyunma odasına bir bardak soğuk su içmeye gideceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmayacaktı.
Başta Fatih Terim olmak üzere.
Heyhat! maç sonunda birde baktık ki, meğer biz Hırvatların karşısında ezilmemişiz.
Kim diyor bunu?
TRT’den 260 bin TL aylık para alan FB sempazitanı Ersin Düzen beyefendi.
Efendim,
Yorumcu Oğuz Çetin geri durur mu?
Çalhanoğlu’na inanılmaz işler yaptığından söz etti, neredeyse çelenk gönderecek.
El insaf dedim içimden.
Yahu bizi neden aptal yerine koyuyorsunuz beyler!
Çalhanoğlu’nun çakma frikiği gol olmasa (niye çakma diyorum top çünkü defansa çarpıp ağlara gitti) tamamen şanstı.
Milli Takım antrenörü Terim, Sinan Engin’in dediği gibi istifa etmiş olabilirdi.
Sözün kısası,
Ben yorumcuların allayıp pulladığı Milli Takım konusunda aynı fikirde değilim.
Hırvatlar karşısında ezildik.
Rıdvan Dilmen bu takımın D.K’na gidemeyeceğini söyledi.
Eh, FT zaten işareti aldı.
Söyletmeyim şimdi beni biliyorsunuz işte!
Ukrayna maçı kadrosuna Arda’yı davet edecekmiş.