Yoğun iş temposundan fırsat buldukça bu sayfada bir şeyler karalamaya devam ediyorum. Bu köşedeki yazılarım kişi, kurum, zümre, sınıf ya da bir kitleye hitaben yazılmış bir eylem değildir. Başlamadan bunu belirtmek isterim. Daha da önemlisi kavgamız Gümüşhane içindir Yazmak, farklı olmak, olmayanı bulup ortaya çıkarmak, sessiz kalmamak, Gümüşhaneli gibi olmak için savaş veriyoruz. Bir hakem nasıl faulü görüyor düdüğünü çalıyorsa, bizde yanlışı görüp düdüğümüzü çalamasak bile kalemimizi oynatmada yazıyoruz. Her zaman söyledik, Kişiler, kurumlar, koltuklar, makamlar gelp geçidir, Her zaman Gümüşhane kalıcıdır. Gümüşhane için mücadele ise kutsal bir savaştır. Kirlenmesine, ezilmesine, geri planda kalmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Dedik ya! işte Gümüşhaneli olmak farklılıktır, İşte bu sayfadaki yazılarım bu farklılığın acizane ifadesidir. Dostlar alınmasın, Kırılmasın. Bazen sert sözcükler olursa buda köşe yazarlığının hani söyleniyor ya, ‘fıtratında olan şeyler’ Var yani! Doğal. Gümüşhane’yi herkes farklı görebilir, Gümüşhaneyi herkes farklı yorumlayablir, Bir gerçek var ki, Gümüşhane için olanı olmayan olmayanı olan gibi göstermek. İşte en çok üzüldüğüm şey budur. Daha güçlü bir şehir hepimizin ortak sevdasıdır. Yıllar önce çıkıp geldiğimiz toprakların boynu bükük kalmamasıdır. Onun içindir ki Gümüşhane için gerçekten canımız feda, Yoluna her şeyimiz feda olsun. Dayanamayacağımız bazen bu kadar da olmaz dediğimiz şeyler patlayıveriyor hepsi o kadar. Hepsi Gümüşhane için. Üzdük, kırdıysak affola..