Ne diyelim,
Gümüşhaneli olarak memleketim adına üzülüyorum..
Kafam karışık,
Bir çıkış yolu arıyorum, bulamıyorum.
Örneğin mutlu olmak için bir sebep var mı?
Mutluluğun çizgisini yakalamak..
Gümüşhane deyince,
İnsan biraz bu şehirde zorlanıyor.
Dağı, taşı bereket ama gel gör ki kimse işin ucundan tutmuyor.
Hep renkli portreler çizmek yerine birazcıkta gerçekçi olsak.
Var olduğu günden beri şehir ne yapıyor?
Yerinde sayan bir hızla ilerliyor o kadar.
Biz söyledikçe biz dile getirdikçe yine mi diyecekler belli,
Olsun güneş balçıkla sıvanmaz, biz Gümüşhane’yi önemsediğimiz için mücadeleye ifade etmeye devam edeceğiz.
Genç nüfusu, tarım, toprak, göç ve daha niceleri..
Nice sıkıntıları, duyuracağız.
Bu insanlar gerçekten bu kadar sorun içinde mutlu mu?
Gümüşhane için elini taşın altına koyduk diyenlere eğil de kulak ver,
Bir yerde eksik var diyeni gördün mü hiç?
Koca bir hayali anlatmaktan başka ne yapıyorlar.
Ellerimizin arasından kayıp giden şehrin yalnızlığını hissetmiyorlar mı?
Kapıyı çarpıp gidenlerden de mi? haberi yok.
Bir örnek vereceğim.
Yerel seçim öncesi birden fazla adayın varlığını gördük,
Hiç Gümüşhane ile ilgili bir proje, gelecekten söz ettiler mi?
Maazallah ya seçilselerdi?
Ben Gümüşhane için ne verebilecekleri konusunda karamsardım.
Herkes can havliyle kapağı bi yerlere atmak istiyor.
Ve sen direnemiyorsun.
Sana hep işin pembe tarafını gösteriyorlar çünkü,
Sormak yasak, konuşmak yasak.
Ne derlerse kafanı sallıyorsun.
Omurgalı bir duruş gerekiyor o zaman,
Haksızlığa isyan edercesine,
İmkansız bi şeyleri başarmak gerekiyor.