Örneğin,
‘basın hürriyeti kırmızı çizgimizdir!’ dediler;
Baktık iki gazeteci Silivri’de…
***
‘Yurtta sulh cihanda sulh!’ diye biliyorduk biz,
Başika kampına doğru yola çıkan askerlerimizi gördük..
Tak!
ABD’nin siyahi başkanı telefon ediverdi….
Hani şu Antalya’da düzenlenen son G-20 zirvesinde konuşurken Cumhurbaşkanı; şakır şakır sakız çiğneyen adam..
‘Dönün!’ dedi.
*
Derken,
Bi baktık Barzani…
Ankara’da
Allah Allah!
Terör örgütüne çakıyor,
Mübarek hiç suçu yok, zemzemle yıkanmış!
Bizimkiler şu günlerde çok sıkı fıkı.
**
Hadi diyelim ki Güneydoğu’da yaşanan onca olaylar,
Terörün tabi ki kökü kazınsın.
İyi de o çapulcu silahı cephaneliği yığarken kaymakam, vali, müsteşar, bakan ne yapıyordu!
Ben söyliyeyim,
'Beraber yürüyüp beraberce ıslanıyorlardı bu yollarda'
*
Ha bide uçak var düşürdüğümüz…
Görün şimdi Akdeniz’De yelkenli yerine savaş gemisi dolanıyor..
İyi mi?
***
Sonra bildiğiniz nutuklar,
Neyi söylediyse başardığını ifade ediyor.
Her tv kanalı zaplandığında bilinen, tanıdık ses.
Duydunuz işte.
İspat mı?
One Mınute! dediğimiz İsrail’le barışıyoruz,
Yetmez ama evet..